Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Aşk, Evlilik Bunalım
#1

AŞK

Sıradan insanlar düşünürler ki adamın biri altına son model, güçlü, süratli bir motor çekip kadınların hayranlığını ve ilgisini cezbetmiş... Bu yüzden “ ah ağbi şöyle bir baba motorum olsaydı şimdi ne kadınları dötürürdüm ben “ diye akıllarından geçirirler. Ama kadınları gerçek anlamda aşık etmenin aslında motorla bir ilgisi yoktur.motor yalnızca bir araçtır.Motor kendisini kullanan bilinçli, aklı selim bir insana çok değerli bir yaşam tarzı armağan eder, bilgelik verir, öğrenmenin sonsuzluğunun bilincindedir,en önemlisi motor özgürlüğün ve yalnızlığın adıdır , sonra çok iyi bilir ki ölüm her an yanıbaşındadır, bu motor kullanana apayrı bir derinlik, yaşama daha sıkı sıkıya yapışma gücü verir, sıcak masa başında, tv karşısında oturmak yerine iki tekerin üstüne tırmanıp bir bilinmeyene kucak açan motorcu, cesaretli ve korkusuzdur, o modern zamanların bir şövalyesidir, hangi kadın bir şövalyeye aşık olmaz ki,..

EVLİLİK

Eğer bir motorcu evli ve yaşı kemale ermişse, karısı her ne kadar ona kızsa, sürekli söylense “ andropoza girdin sen “ gibi yakıştırmalarda bulunsa da içinden kocası ile iftihar eder ama bunu belli etmemeye çalışır.O diğerlerine benzemeyen farklı bir adamdır. Diğer hemcinsleri gibi elinde uzaktan. Kumanda ile gün boyu televizyon karşısındaki, koltukta uyuklayacağı yerde kendisine, saygı duyulması gereken bir yaşam tarzı seçmiştir.Kadın her ne kadar adama sızlanıp dursa da kocasını motoruyla sevdiğini, hatta bunun adının aşk olduğunu, saçları kesilince gücü tükenen Samson gibi kocasının motorunu yitirince yokolucağını ve bütün ışıltısını yitireceğini bilir.Çocuklar ise motor kullanan ve hiç yaşlanmayan, dahası bütün diğer babalardan ayrı kendi babalarına hayrandırlar, okulda “ benim babamın motoru var “ diye anlatmaya başladıklarında sözcükleri heyecanla titrer, gözleri pırıldar...


BUNALIM

Bir motorcunun sözlüğünde yoga, terapi, meditasyon, sosyal fobi, panik atak, yalnızlık, can sıkıntısı, aşk acısı ve bunun benzeri kavramlar bulunmaz. Motoru onu bütün bu dünya hallerinden sihirli bir kalkanmışçasına uzak tutmaktadır. Motorunun üzerine çıktığında dünyaya dair ne varsa geride bırakır ve başka bir aleme geçer ....Motorsuz olduğu günler, yani bir motora sahip olamadığı zamanlarda bile aklı hep bir motora ulaşmakta olduğu için bu onu can sıkıntısından korur, kafasında hep motor markalarının karşılaştırmaları, ikinci el mi yoksa birinci el mi karmaşası, paranın nereden ve nasıl bulunacağı, alınacak aksesuarların niteliği, motorun sokakta nereye konulacağı, sonu gelmeyen ilanlar, bazen uzak bir kente bir masal motosikleti için yolculuk, motorcunun iç sıkıntıyla tanışmasına zaman tanımaz. Aslında bütün bu süreç motor virüsünün kana girmesiyle birlikte başlar ki, hasta daha ilk günden ehliyet, kullanmayı öğrenmek, motorları tanımak, dükkanları dolaşmak derken bakar ki ruhunu kemiren diğer psikolojik rahatsızlıklardan sıyrılmış, bu arada terapiye ödediği saati 60 milyon civarındaki seans ücreti cebine kalmıştır.


SEVGİLİ

Bilinenin aksine motorla birlikte sevgililer, çıtırlar, hadi diyelim sıkı bir aşk gelmez. Gerçek bir motorcu ( GBM) ardında sevgililerini bırakarak, aşklarını tüketerek, evliliklerini bitirerek, arkadaşlarını yitirerek kısacası bir dibe vurarak motoruna erişmiştir... Bir müminin kutsal topraklara varması ya da saçlarını kazıtıp tapınağa avdet eden bir budist rahip gibi yaşamı geride bırakmakta ve yeni bir hayata adım atmaktadır.

Motor bir başlangıç değil, her zaman bir sondur.

Bütün acılara, bütün hayal kırıklıklarına, bütün bildik aşk oyunlarına, bütün yalanlara, iki yüzlülüklere, kandırmacalara doymuştur GBM... Yorgundur.Kırgındır.Hayata artık bir yabancıdır. Tutunamayandır. Çok iyi bilir ki, yeni başlayan ve yüreğini alev alev yakan, soluğunu kesen , damarlarına sımsıcacık yayılmış bir aşk, kendisini gençleştiren cıvıl cıvıl bir sevgilinin mutluluğuyla motor bir arada yürümez.Motor tatlı hayalleri, bir ilişkinin başlangıcını ve bitişini asla affetmez. GBM her an huzur içinde olmalı, hayal dünyasını yok etmeli, kendi bütünlüğünü korumalı, hayata dair içindeki bütün o sonsuz hesaplaşmaları bitirmelidir.

İşte bu yüzden, GBM, uzun yıllar, motora sağlam binebilme ve varolabilme adına, önce gönül işlerini halleder, hayatının tek kadınını/sevgilisini bulur, bulamaz evlenir ya da evlenemez veya bir yalnızlığı kaderi olarak seçer...

YALNIZLIK

Pratik düşünce der ki “ motorcu da kendi gibi motoru seven, onu her yönüyle tanıyan, ona tutkuyla bağlanmış bir kadınla/adamla evlensin, hayattaki sonsuz mutluluğu ve huzuru yakalasın...”

Ama gerçekte – tek tük istisnaların dışında – bunun pek bir mümkünü yoktur.Motor denen alet, doğası gereği yalnızlığın , alıp başını çekip uzaklara gitmenin adıdır.Kadın da ( GBM ) erkek gibi nice hayal kırıklıklarının, çıkışsızlıkların, yenilen darbelerin, yalanların, savaşların, tükenen aşkların, giden o güzel doğru adamların, yapılan yanlışların, geri dönüşsüzlüklerin ardından motorunu bulmuştur....Ötesinde terapi, kız kıza çay saatleri,, ruhları bomboş, adeta bir zombiye dönüşmüş, yapış yapış erkekler, tarot falları ve içkinin uyuşturuculuğu vardır.

Ruhların TEM’inde hayata dair son çıkış motordur.Artık kadın da konuşmayı değil susmayı, bakmayı değil görmeyi ister. Uzun bir yolda giderken, kendini motoruna taşıyan süreci, seçiminde ne kadar haklı olduğunu bir kez daha yaşar, mavi gökyüzü, solukça parlayan güneş,yanından geriye doğru hızla kayıp giden buğday tarlaları, bir ağaç gölgesi altına sığınmış küçük bir sürü, rüzgarın kaskında sanki fırtınalı bir gecesiymişçesine uğuldayışı onu mutlu eder, yalnızlığına bir kez daha sarılır.

Motorcunun erkeği de kadını da yalnızdır. Bu sevip sevmeme meselesi değildir.Apayrı, benzersiz bir ruh halidir. İki motorcu çift bir araya gelse bile bu gerçek değişmez, bu defa bir yalnızlığı birlikte bölüşmeye başlar, kendi içlerindeki yalnızlıkla yol alırlar.




Evlilik kısmı çok doğru. Eşim andrapozlusun falan demedi fakat hep farklı olmamdan gurulandı. Kızımda facebook arkadaşları arasında benim çok ilgi çekici olduğumu ve benimle hava attığını söyler. :]
Ara
Cevapla
#2

Üzülsem mi sevinsem mi anlayamadım abi. :]

Tek bildiğim Motosiklet kullandığım için mutluyum. Hayatta diğer yargı ve değerlerimi kaybetmeden her türlü zorluğa rağmen bu aletin üstünde rüzgarla birlikte yol aldığım için mutluyum.
Ara
Cevapla
#3

tamamen bu yazılara bağlama erdo kendini bence sevin genel olarak çok farklı karakteristiklerini yansıtmış motorcuların. sadece etrafındaki hanımlara bu bilinci yay bence ki seni anlasınlar. paradetör erdo :]
Ara
Cevapla
#4

Bu ünvana layık olmaya çalışacağım Onur.

Yalnız yoldaşlarım Crixus Hamit, Doctore Veysel ve Barca Emrullah'ında yanımda olması lazım.
Ara
Cevapla
#5

onlar zaten yanındada veysel den biraz şüphem var sanki bu aralar ama emin değilim tabiki,

veysel içinde bir tahkikat ekibi kurup konuyu aydınlığa taşıyacağım. Sonra veyselin sevenleriyle konuyu paylaşacağım. :]:P
Ara
Cevapla
#6

Cihan abi bu yazıları kendimizi daha çok sevmemiz için eklemiş, vay arkadaş biz neymişiz diyorum bazen.

Erdo biz herdaim seninleyiz :çiçek:
Ara
Cevapla
#7

Güzel paylaşımlar abi.. eline emeğine sağlık..

DijitalTurk Toplu.Biz
Keşfedebildiğin kadar özgürsün.. (VeYSeL)
Cevapla
#8

İki yalniz motorcu erkek ve kadinin bir araya gelmesiyle yalnizligin degismemesi teorisine benzer bir yorum da Ozdemir Asaf tan gelmis ;

"yalnizlik paylasilmaz, paylasilsaydi, adi yalnizlik olmazdi"

:çiçek:

Ceyhan Bursa Fatsa 1:kalp::kalp::kalp: Hayat hONDA
Cevapla


Hızlı Menü:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi