05-23-2012, 10:25 AM
(05-23-2012, 09:12 AM)Cihan Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Motorcu eşi, at yarışı oynamayan, maç günleri yüzünün yarısını bir renge, diğer yarısını başka bir renge boyayıp bir palyaçoya dönüşmeyen, eve hiçbir zaman içkili gelmeyen, hayatından öteki kadına ayıracak zamanı/parası/hayalleri asla olmayan bir erkeğe sahiptir...Bunun bir şans olduğunu o muhteşem altıncı duygusuyla iyi bilir kadın..Adam varsın karlı bir kış günü motorunu, balkon kapısından içeri soksun, salonun ortasına getirsin, çalıştırsın ve eline bir fincan çay alıp sanki Vivaldi’nin mevsimlerini ya da bir Bach, Handel dinliyormuşçasına keyif ve huşu içinde motorunun rölanti sesini dinlesin...Bunu hiç önemsemez akıllı bir kadın.Dışardan yıkılan, parçalanan, tükenen evliliklerin uğultusu, mutsuz eşlerin acı dolu hıçkırıkları ta kendi evlerine kadar gelmektedir.Önemli olan, salonun parkesine yayılmış bezin üstündeki motor değil, yürütülen güzel, mutlu bir evlilik, birlikte yaşlanmaktır.Hatta bazı duyarlı kadınların, çocuklarıyla birlikte kocalarından gizli gizli ( şımarmasın diye ) motorların aynalarını ovarak parlattıkları, sıkı bir temizlik yaptıkları sıkça görülmüştür.
(05-23-2012, 09:52 AM)Cihan Adlı Kullanıcıdan Alıntı:(05-23-2012, 09:21 AM)GsrEra Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Harika ya. Varmı öyle kadınlar .
Kadınların çoğu motosiklete tepkili. Ayrıca motosiklet kullanan kişileride günübirlik yaşayan, hayatı umursamayan, risk almayı seven kişiler olarak görenler çoğunlukta. Bu belkide kullanıcılardan ötürü gelen birşey ama bir fotoğraf vardı o gayet iyi açıklıyor bu olayı bulursam paylaşırım.
Motosiklete bu farklı bakış için teşekkürler
Erdem kadıncağızlar "aman karı-kıza bakmasın adam ne ..ok yerse yesin" diyor sanırım.
Öyle mi diyorlar acaba : )
Belki de bu yüzden hala bekarım. Sorgulamaya başladım kendimi :]