06-26-2011, 06:21 PM
Seka Park güreşlerinin afişini gördüğümde “yok ya gitmeyecem” desemde günü geldiğinde yine yerimde duramadım. Zaten cumartesi günü dinlenmek için yetmişti hatta yatmaktan kendimi hasta hisseder oldum. Pazar sabahı 9 da ilk durak tren yolculuğunu sevdiğimden istasyon oldu.
Güreş alanına gittiğimde ilk dikkat ettiğim; güreşçilere ne kadar yaklaşabileceğim oldu. Böyle etkinliklerde amatör fotoğrafçıların derdi basın kartıdır. Güvenlik görevlisi kart sormazsa rahat çalışma ortamı bulurlar, sorarsa da elden bir şey gelmez. Buraya giderken amacım portre çalışmak olsa da alanda Gebze Hünkar Çayırı güreşlerinde tanıştığım fotoğrafçıları görünce şansımı denedim. Görevliden alana girmek için izin istedim. Basın kartı istedi, ısrar etmeden ayrıldım.Gözlerim portre fotoğrafları aramaya başladı.
Seka parkı bilenler bilir. Güreşlerin yapıldığı alanın hemen yanında yüksekçe bir tepe vardır.Yamaçları seyir bakımından uygun olduğunu düşündüğümden burada çokça vakit geçirmeye başladım.İlk saatler fazla yoğun olmasa öğleden sonra seyirci fazlalaştı.
Yemek dağımıtımının 14:00 olduğunu söylemelerine rağmen insanlar dağıtım alanlarınada erkenden kuyruklar oluşturdu. Sıcakta beklemenin verdiği gerinlikle benim sıram, senin sıran diye atışmalarda olmadı değil.
Ücretsiz etkinliklerin olmazsa olmazı seyyar satıcılarda bana fotoğrafik malzeme sundu.Çocuk satıcıların çokluğu dikkatimden kaçmadı.
Birde dizilerde oynadıklarını söyleyen abiler vardı. Söyledikleri dizileri seyretmediğimden tanıyamadım belki siz tanırsınız.
Ülkemizin en renkli insanları heralde roman vatandaşlarımızdır.”abe olum şöle yakışıklı bi fotorafımızı çekiver bakam”
Kimide “aman beni çekme kucam apiste gasteye masteye verirsin yanarım sura” deselerde gazeteci olmadığımı ikna ederek fotoğrafladım.
Güreşlere gidip güreş fotoğrafı paylaşmadan olmaz. Lensim 18-55 olması sebiyle uzaktan çekmek zorunda kaldığım fotoğraflarım çok da iyi olmasa da 1 saatliğine emanet aldığım 70-300 sigma işimi görmeme yardımcı oldu. Gebze Hünkar çayırı güreşlerinden fotoğraflarım….
Sıkıcı başlayan haftasonu ani bir kararla Seka Park gezimle bol yorgunluk sıfır stresle sona ererken son anda yakaladığım bu kare günün anlam ve önemimine (Babalar Günü) uygun düştü ve bana göre günün en en değerli fotoğrafı oldu.
(Blogumda paylaştığım fotoğrafları burada paylaşmak istedim.Malum hard diskte durup paylaşılmayan fotoğrafın ne değeri olurki.25 fotoğraf limitinden dolayı hepsini koyamadım.onları görmek için blog adresime göz atabilirsiniz..İnşallah beğenmişsinizdir.)
Güreş alanına gittiğimde ilk dikkat ettiğim; güreşçilere ne kadar yaklaşabileceğim oldu. Böyle etkinliklerde amatör fotoğrafçıların derdi basın kartıdır. Güvenlik görevlisi kart sormazsa rahat çalışma ortamı bulurlar, sorarsa da elden bir şey gelmez. Buraya giderken amacım portre çalışmak olsa da alanda Gebze Hünkar Çayırı güreşlerinde tanıştığım fotoğrafçıları görünce şansımı denedim. Görevliden alana girmek için izin istedim. Basın kartı istedi, ısrar etmeden ayrıldım.Gözlerim portre fotoğrafları aramaya başladı.
Seka parkı bilenler bilir. Güreşlerin yapıldığı alanın hemen yanında yüksekçe bir tepe vardır.Yamaçları seyir bakımından uygun olduğunu düşündüğümden burada çokça vakit geçirmeye başladım.İlk saatler fazla yoğun olmasa öğleden sonra seyirci fazlalaştı.
Yemek dağımıtımının 14:00 olduğunu söylemelerine rağmen insanlar dağıtım alanlarınada erkenden kuyruklar oluşturdu. Sıcakta beklemenin verdiği gerinlikle benim sıram, senin sıran diye atışmalarda olmadı değil.
Ücretsiz etkinliklerin olmazsa olmazı seyyar satıcılarda bana fotoğrafik malzeme sundu.Çocuk satıcıların çokluğu dikkatimden kaçmadı.
Birde dizilerde oynadıklarını söyleyen abiler vardı. Söyledikleri dizileri seyretmediğimden tanıyamadım belki siz tanırsınız.
Ülkemizin en renkli insanları heralde roman vatandaşlarımızdır.”abe olum şöle yakışıklı bi fotorafımızı çekiver bakam”
Kimide “aman beni çekme kucam apiste gasteye masteye verirsin yanarım sura” deselerde gazeteci olmadığımı ikna ederek fotoğrafladım.
Güreşlere gidip güreş fotoğrafı paylaşmadan olmaz. Lensim 18-55 olması sebiyle uzaktan çekmek zorunda kaldığım fotoğraflarım çok da iyi olmasa da 1 saatliğine emanet aldığım 70-300 sigma işimi görmeme yardımcı oldu. Gebze Hünkar çayırı güreşlerinden fotoğraflarım….
Sıkıcı başlayan haftasonu ani bir kararla Seka Park gezimle bol yorgunluk sıfır stresle sona ererken son anda yakaladığım bu kare günün anlam ve önemimine (Babalar Günü) uygun düştü ve bana göre günün en en değerli fotoğrafı oldu.
(Blogumda paylaştığım fotoğrafları burada paylaşmak istedim.Malum hard diskte durup paylaşılmayan fotoğrafın ne değeri olurki.25 fotoğraf limitinden dolayı hepsini koyamadım.onları görmek için blog adresime göz atabilirsiniz..İnşallah beğenmişsinizdir.)