Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

DİKKAT Ediyormuyuz?!
#1

MSG ( ÇİN TUZU) DENEN ZEHİR


Knorr un hazır çorbalarının üzerinde"hiç bir
koruyucu madde içermez" yazıyor diye alıyordum.Özellikle son çıkardıkları
çorbalar çok kolay yapılıyordu ve gerçekten de çok lezzetli oluyordu.Bu
maili okuduktan sonra hemen mutfağa gidip Knorr çorba paketlerinin
içeriğine baktım.Maalesef içeriğinde MSG denilen madde var
""" MSG Nedir ..??? """ Dikatlice Okuyalım ve Paylaşalım...!ar.
Utanmadan Sağlık Bakanlığı'da bunu onaylayıp "Türk Gıda Koteksi'ne uygundur"izni
veriyor.Şimdi anlıyorum ki ince bir çizgiye dikkat etmek gerekiyor.Şöyle ki
"hiçbir katkı maddesi yoktur" la" hiçbir koruyucu madde içermez"dikkat
etmediğimiz ama çok önemle dikkat etmemiz gereken iki ayrı ama önemli
bilgi..Sizlerle paylaşmak istedim...


ÇOK Onemli:
Bu msg denen illeti piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye ÇIN
TUZU adıyla satıyorlar.

Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar.
O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyecegine 2-3 döner yiyesin geliyor.

Ayrıca ithal olarak gelen BUTUN GIDA MADDELERİNDE BU MSG VAR
(Peyniri,eti,konservesi vs vs.)

MSG NEDİR?...

MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var.

MONO SODYUM GLUTAMAT

Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından güzel
Olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor.
Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda
üreticilerinin bir çoğu MSG'yi karlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG ZARARLI MI ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin.
Bu madde Nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve
buna bağlı olarak ALZHEİMER, PARKİNSON, HUNTİNGTON hastalıkları, SAR (Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) Yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite.
Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta
bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği CİPS'lerde çok kullanılmakta.

Hazır köfte harçları, Et suyu tabletleri, Hazır çorbalar, Dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.
Şimdi diyeceksiniz ki, Madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?.
Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet
gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir.
Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur.
Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız.
Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.
Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.
Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg . patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram CİPS 1 liradır.
Yani 1 kg . Cipsi, 20 ytl.den tükettiğimizin farkında bile değiliz.
Olumsuz etkileri de cabası. bu mamulleri üretenler !....
Kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır.
Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi,
burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına
bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli
doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri. Ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar.

Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer karlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdiki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından,
yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır.
Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, Küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, Dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.
Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız.
Gelin bu güzelim yurdumuza hep beraber sahip çıkalım.
YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN !.....
--Alıntı--
Ara
Cevapla
#2

Teşekkürler.

Bunu duymuştum. Gerçeklik payı olduğuna inanıyorum. KApitalist dünyadayız. PAra kazanmak için herşeyin makbul olduğu bir dönemdeyiz. Mümkün olduğunca paket yiyecek ve içeceklerden uzak duralım. Özellikle asitli ve raf ömrü uzun gıdalardan.
Raf ömrü ne kadar uzunsa o kadar katkı maddesi var demek oluyor. Önceden bir yoğurt 3. günde bozulurdu. Deneyin aldığınız yoğurt 15 20 gün dahi dolapta beklese hiç bişey olmuyor.
Ara
Cevapla
#3

Paylaşın için teşekkürler..
Artık bu zamanda köyde annesi babası olanlar ancak ordan gelen gıdaları katkısız ve doğal olarak tüketebiliyorlar ve şölede bir gerçek varki birgün bu sistem çöktüğünde hepimiz köylerimize geri dönmek zorunda kalabiliriz..
Ara
Cevapla
#4

http://www.youtube.com/watch?v=uEYDnsJqcjk
Ara
Cevapla
#5

Paylaşım için çok teşekkürler. Ben uzun yıllardır hazır çorba içmemeye dikkat ediyorum . Zaten bu ürünler hiçbir zaman evde yapılan çorbaların tadını tutmuyor. Bugüne kadar hep şüphelenmişimdir şu hazır çorbalardan. Malesef kapitalist sistem hepimizin sağlığını hiçe sayıyor.:kızgın:
Ara
Cevapla
#6

Mücahit, bu güzel yazıyı bizimle paylaştığın için teşekkürler.

Son zamanların yükselen trendi.
Sağlıklı beslenme. Organik gıdalar. Zararlılar. Yararlılar. Doktorlar. Hocalar. Diyetisyenler vs. vs.
Hepsinin özetinde şunu söylüyorlar.

Ananemiz, dedemiz nasıl yaşıyorsa siz de öyle yaşayın.
Ne yiyorlarsa, sizde onu yiyin. Sağlıklı yaşamın basit sırrı.

Teknoloji ve teknoloji ürünü yiyecekler, tabiat kanunlarına aykırı bozulmayan sütler, sinek dahi konmayan margarinler.
Sonuç: Ölüyoruz. Şişmanlıyoruz.. Ülkeler sağlık giderlerine her geçen sene daha çok para harcıyor.
Tüm kanser vakalarında her yıl artış yaşanıyor.
Kadınlar artık normal yolla hamile kalamıyor. Her 3 çocuktan biri tüp bebek tedavisi sonucu dünyaya geliyor artık.

Darıca'da yıllardır alışveriş yaptığımız kasap aynı zamanda işlem görmemiş süt getirirdi.
Eşimde bu sütüalır ve evde her daim bir önceki yoğurtan artırdığı maya ile yoğurt yapardı.
Bunu yapabildiğimiz ve adam gibi yoğurt yediğimiz için kendimizi şanslı hissederdik.
2 hafta önce artık açıkta süt satılamsı da yasakladı. Süt de bulamaz hale geldik.
Ara
Cevapla
#7

Paylaşım için teşekkürler :tamam:
ne yediğimizi bilmek gerekiyor bu dünyada. Ben beslenmeye çok önem veren biri olarak alışveriş mağazalarına gittiğimde ele avuca sığan doğru dürüst besin bulamıyorum. Yumurtasından, sütüne, peynirine, et, tavuk, sebze, meyve hepsinde onarmal durumlar var. Ben şahsi olarak Köy alışverişine yöneldim, biraz zahmetli ama :]
Ara
Cevapla
#8

ne yediğini bilen varmı şu memlekette ? en güvendiğimiz markette,kasapta bile her türlü hile dönüyor.allah hepimize sağlık sıhat versin.
insanlarada ar namus.
Ara
Cevapla


Benzer Konular...
Konu: / Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
Son Mesaj Yazar: Ortam
06-03-2014, 07:17 AM
Son Mesaj Yazar: frishlie
04-26-2013, 03:47 PM
Son Mesaj Yazar: ares
12-08-2012, 09:50 PM
Son Mesaj Yazar: burakokur
05-15-2012, 02:59 PM
Son Mesaj Yazar: MaRaNtZz
05-08-2012, 08:20 PM

Hızlı Menü:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi