Konuyu Değerlendir
  • 0 Oy - 0 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Çanakkale Şehitlerimizi Rahmetle Anıyoruz
#1

258290.jpg

:tr: :kalp:
Şehitlerimizi Rahmet ve Özlemle anıyoruz !
:tr: :kalp:

canakkale.jpg

Alıntı:99. Yılında 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'ne Etki Eden 15 Kişi ve Olay


99- yılında hala hafızalardaki yerini koruyan, Türk insanının sevgi, saygı ve biraz buruklukla andığı Çanakkale deniz zaferi ile ilgili mutlaka bilmeniz gereken 15 kişiyi ve olayı sizler için derledik. İtilaf devletleri savaş bakanlarından, savaş emrini verenlere, donanma komutanlarından 275 kiloluk top mermisini sırtlananlara, Anafartalar kahramanı Atatürk'ten Enver Paşa'ya kadar işte Çanakkale deniz savaşlarına etki eden 15 kişi ve olay.



1. Nusret Mayın Gemisi


Nusret, Malatya Arapgirli Cevat Paşa'nın emriyle Osmanlı Donanması ve Türk Deniz Kuvvetleri'nde hizmete giren mayın dökücü gemidir. Asıl ismi “Nusrat”tır fakat zamanla Nusret olarak kullanılan gemi, 1911 yılında Almanya'nın Kiel şehrinde kızağa çekilmiş ve 1913 yılında Osmanlı Donanması'na katılmıştır. 7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusret mayın dökücü gemisi Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ve Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey komutasında düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Erenköy'de bulunan Karanlık Liman'a mayınlarını bıraktı. Ertesi günlerde İngilizler deniz ve hava keşifleri yapmış ama bu mayınları bulamamışlardır.

Nusret 'in döşediği mayınlar 18 Mart 1915'te Çanakkale harekatının kaderini değiştirmiş, ona "dünyanın en ünlü mayın gemisi" unvanını kazandırmıştı. Nusret 'in mayınları 639 kişilik mürettebatıyla Bouvet, onun ardından HMS Inflexible ve Ocean zırhlılarını sulara gömmüştü.

2. Deniz Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey


18 mart çanakkale deniz zaferinin bilinmeyen kahramanlarındandır. Nusret mayın gemisi'nin komutanı olarak, mayın grup komutanı yüzbaşı nazmi bey'le beraber, 18 mart'tan bir gün önce, elde kalan son mayınları boğaza döşemiş komutan. Kendisi bu göreve çıkmadan iki gün önce kalp krizi geçirmiş, çanakkale müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa'nın yerine başkasını gönderme teklifini reddetmiştir. Mayınları döşedikten sonra dönüş yolunda, karşılaştıkları düşman devriye gemisinin projektörüyle kıyıdaki fenerimiz arasındaki ışık savaşına hasta kalbi dayanamamış ve şehit olmuştur.

3. Sir John Michael de Robeck


I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Deniz Harekâtları'nda müttefik donanmasına komuta eden İrlanda asıllı Kraliyet Donanması'na bağlı bir amiraldir. 1914 yılında 9. Kruvazör Fırkası'nın komutanı oldu. Komuta kademesinde ikinci sıradaydı, Amiral Carden'in sağlık durumu dolayısıyla Carden'in yerine geçti ve 18 Mart saldırısını yönetti. Müttefik donanması büyük bir başarısızlığa uğradı; beş savaş gemisi batmış ya da ağır hasar görmüştü. Çanakkale savaşlarından sonra Robeck, Akdeniz'de ve Ege'de çeşitli filoların komutanlığını üstlendi. 1924'te emekli oldu.

4. Albay Cevat Çobanlı


Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevkii Komutanı. 18 mart’ta Göreve gelir gelmez boğaz tahkimatını düzenlemeye koyulmuştur. Bütün tabyaları elden geçirerek savaşa hazır hale getirmiştir. İtilaf donanmasının çeşitli defa üstün kuvvetiyle boğaz tahkimatına saldırması sonucu adeta etten duvar ördürmüştür. Nusret Mayın Gemisi’ne o tarihi görevi olan; “26 mayını kıyıya paralel olarak döşeme” emrini vererek düşman donanmasını bozguna uğratmıştır. Düşman gemilerini boğazdan geçirmeyerek tarihe “Çanakkale Geçilmez” mührünü vuracak olan Cevat Paşa bu zaferden dolayı“18 Mart Kahramanı” unvanı ile anılacaktır. 18 Mart akşamı boğazdan geri çekilen düşman donanmasını seyrederken Cevat Paşa şu sözleri söyler: “Gittiler, Geçemediler, Geçemeyecekler.”

5. Amiral Sackville Carden



Çanakkale seferinin başında, 18 Mart deniz harekatının planlarını yaptı ve başarısızlıkla sonuçlanan bu harekata kumanda etti. Hastalığı sebebiyle bu mevkiden ayrılan Carden görevini Sir John de Robeck'e devretti. 1916'da şövalyelik ("Sir" unvanı) ile taltif edildi ve 1917'de büyükamiralliğe terfi ettirildi. İngiliz Donanmasından Amiral sıfatı ile istifa ettikten iki yıl sonra 1930 yılında ölene dek emekli olarak kaldı.

6. Enver Paşa


Harbiye Nazırı olduğu dönemde, 2 Ağustos 1914’te Rusya’ya karşı gizli bir Türk-Alman ittifak anlaşması imzalanmasında önemli rol oynamıştır. 10 Ağustos’ta Boğazlar’dan girmesine izin verilen iki Alman kruvazörünün 29 Ekim’de Rus Çarlığı liman ve gemilerine saldırması için gerekli onayı bizzat vermiştir. 14 Kasım’da Fatih Camii’nde okunan Cihad-ı Ekber ilanı ile devlet, resmen I. Dünya Savaşı'na katılmıştır. Çanakkale cephesinin açılmasında vermiş olduğu bu kararların etkisi yadsınamaz. Çanakkale savaşı ordularının başkumandan vekili Harbiye Nazırıdır.

7. Winston Churchill


Çanakkale savaşına kadar olan başarılı siyasi kariyeri 1915 Gelibolu yenilgisinden sonra düşüşe geçti. Sadece donanmayla Çanakkale Boğazı'nın geçilebileceği, ardından da rahatça İstanbul’a ulaşılabileceği konusundaki ısrarcı tavrı, Türklerin umulandan çok daha başarılı bir savunma yapması; müttefik ordusunun tarihi yenilgisine yol açtı. Bu başarısızlığın mimarı olarak nitelendirilen Churchill, Britanya halkı karşında çok zor bir durumda kaldı ve muhaliflerinin de zorlamasıyla görevinden ayrıldı. Ancak 1917'de Cephane Bakanlığı'na ve Harbiye Bakanlığı'na getirildi. 1924'te tekrar Muhafazakar Partiye girdi. Maliye Bakanı oldu.

8. İstanbul


Rusya’ya yardım etmek ve Osmanlı’ya gözdağı vermek için işgal edilmesi planlanan şehir. Bu amaçla Winston Churchill’in ısrarı ile İngiliz ve Fransız zırhlılarından oluşan 3 filo Çanakkale boğazından geçmeyi planlamış. Türk ordusunun gösterdiği üstün başarı neticesinde deniz harekatı kesin bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ardından 25 Nisan’da kara hareketları başlamıştır.

9. Çar II. Nikolay


Rusya İmparatorluğu'nun son çarı ve Romanov Hanedanının hüküm süren son üyesidir. Çanakkale Boğazı’na karşı bir askeri harekat kararı alan itilaf devletlerinin bu kararı almalarında etkili olmuştur. Çar II. Nikolay’ın asıl amacı Kafkasya’daki Osmanlı birliklerini çekilmesini sağlamaktır. İstanbul’u almak isteyen itilaf devletlerinin amaçları arasında ise Rusya’nın silah ihtiyacının karşılanması ve Rus petrolünün boğazlar üzerinden Avrupa’ya taşınmak istenmesi vardır. 1917'deki Şubat Devrimi'nden sonra tahttan çekilmiş, 16/17 Temmuz 1918 gecesi ailesiyle birlikte öldürülmüştür.

10. Bouvet, Irresistable, Ocean


Nusret mayın gemisinin döşediği mayınlar ve tabyalardan ateşlenen yoğun topçu ateşi neticesinde batan Birleşik Filo'nun üç zırhlısıdır. Bouvet Fransız, Irresistable ve Ocean ise İngiliz donanmasına ait zırhlılardır. İçlerinden mayına çarparak ilk batan Bouvet olmuştur. Ardından Irresistable isabet almış daha sonra önce tabya atışlarıyla vurulan ve ardından mayına çarpan Ocean zırhlısı sulara gömülmüştür. Amiral De Robeck’in geri çekilme emri vermesinde Irresistable’ın durumu etkili olmuştur.

11. Tabyalar


Anadolu Yakasında Bulunan Tabyalar:

Orhaniye Tabyası, İntepe Tabyaları (Karanlık Liman Tabyası, Topçamlar Tabyası, Çakaltepe Tabyası), Dardanos Tabyası, Hamidiye Tabyası, Çimenlik Tabyası, Mecidiye Tabyası

Gelibolu Yarımadasında Bulunan Tabyalar:

Ertuğrul Tabyası, Domuzdere Tabyası, Kayalık Tepe Tabyası, Yıldız Tabyası, Mecidiye Tabyası, Hamidiye Tabyası, Namazgah Tabyası, Değirmen Burnu Tabyası

12. Seyit Ali Çabuk (Seyit Onbaşı)


1909 yılında Osmanlı Ordusu'na katıldı. Balkan Savaşı'nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı'nın başlaması ile Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915'te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 275 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, ilk iki atışta Bouvet'e hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında Fransız zırhlısı Bouvet'e ağır yara verdi. Bu yüzden komutan ona onbaşılık görevini verdi. Gördüğünüz fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilmiştir.

13. 19 Şubat - 18 Mart 1915 arası savaş süreci


19 Şubat 1915 : Müttefik Donanması'nın Boğaz'ın dış tabyalarını bombalamaya başlaması.

25 Şubat 1915 : Tekirdağ'daki 19. Tümen Komutanlığı'nın Maydos (Eceabat)'a nakli ve Atatürk'ün 19. Tümen Komutanlığı üzerinde olmak üzere Maydos Bölgesi Komutanı olarak görevini sürdürmesi.

7 - 8 Mart 1915 : 7 Mart'ı 8 Mart'a bağlayan gece Nusret mayın gemisi düşman gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Akyarlar'a mayınlarını bıraktı.

12 Mart 1915 : Hamilton Fransız ve İngiliz Kara Kuvvetleri başkumandanlığına tayin edildi.

16 Mart 1915 : Amiral Carden sinirleri bozulduğu için görevden ayrıldı yerine Amiral de Robeck atandı.

18 Mart 1915 :Çanakkale deniz zaferlerinin kazanıldığı gün.

14. Mustafa Kemal


Esas olarak 18 Mart deniz zaferinin ardından 25 Nisan’da başlayan kara harekatında büyük varlık göstermiştir. Arıburnu'na çıkan düşman birliklerinin yarımada içine doğru ilerlemesi Nisan sonunda Conkbayırı’nda süngü savaşıyla kazanan 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, . bu başarı üzerine miralay (albay) rütbesine terfi etti. İngilizlerin Ağustos ayında Suvla Körfezine yaptığı ikinci çıkartmadan sonra, Anafartalar Grubu Komutanı sıfatıyla 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferi'ni kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe ve 21 Ağustos'ta II. Anafartalar Zaferi takip etti. Mustafa Kemal Türk kamuoyunda "Çanakkale Kahramanı" olarak tanındı. Arıburnu’nda askeri birliklere verdiği: “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir.” Emri hafızalarda yer etmiştir. Savaşın ardından kendisine 16. Kolordu Komutanlığı görevi verilerek Edirne’ye tayin edilmiştir.

15. Ve şehitlerimiz...


Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

.....

Mermisi bitince süngü takıp, yerine yeni kuvvetler gelene kadar göğüs göğüse çarpışan, gecenin kör karanlığında ölüme gider gibi mayın döşemeye giden, 275 kiloluk mermileri sırtında taşıyan, düşman kuvvetlerine bile yardım etmekten geri durmayan Kütahyalı, Erzurumlu, Giresunlu, Yozgatlı, Mardinli, Diyarbakırlı, Ankaralı, Uşaklı, Antalyalı, Antakyalı, İstanbullu, Samsunlu, Sinoplu, Hakkarili, Maraşlı şehitlermiz. Hepsini sevgi, saygı ve rahmetle anıyoruz

DijitalTurk Toplu.Biz
Keşfedebildiğin kadar özgürsün.. (VeYSeL)
Cevapla
#2

Allah onlardan razı olsun.
Biz unutmuyor ve unutmayacağız.
Dilerim bizi yönetenler de çanakkalede yaşananları unutmaz.
Ara
Cevapla
#3

Veysel sağolasın bu konuyu açtığın için Ey gençlik unutma ecdadını verme dünyaları alsanda bu cennet vatanı
Cevapla
#4

rahmet, şükran ve saygıyla...

Teker üstü olsun... 
Cevapla
#5

Allah hepsinden razı olsun , onların bu ülkeye yaptıkları unutulamaz.
Ara
Cevapla
#6

Yıllar önce Japonya`dan bir eğitim heyeti Türkiye`ye gelir ve eğitimimiz üzerine araştırmalar yapar. Araştırma sonunda dönemin eğitim bakanı Vehbi Dinçerler`le beraber merhum Özal`ın huzuruna çıkarlar. Heyet, Özal`a şu çarpıcı tespiti ifade eder. ‘Sizin çocuklarınızda ve gençlerinizde milli şuur yok’. Ve bu eğitim anlayışıyla bu ruhu vermeniz mümkün değil. Bu enfes analizden sonra Japon heyete şu soru sorulur. ‘Peki siz Japonlar çocuklarınıza ve gençlerinize milli ruh ve şuuru nasıl veriyorsunuz’? Biz der, eğitime ‘şok testler’ uygulayarak başlarız. Önce çocukları uçak kadar hızlı giden trenlere bindirir ve çok katlı yollardan geçiririz. En üstün teknolojiyi gösterir, robotlarla çalışan dev fabrikalarımızı gezdiririz. Bu baş döndürücü teknoloji karşısında sarsılan ve şoke olan çocuklarımıza deriz ki: ‘İşte gördüğünüz bu hızlı trenleri ve üstün teknolojiyi sizin atalarınız yaptı. Eğer siz daha çok çalışırsanız daha hızlı giden ulaşım araçları yapar, daha üstün teknoloji meydana getirir, daha modern fabrikalar kurarsınız’...
Sonra çocuklarımızı Hiroşima ve Nagazaki'ye götürüp düşmanın harap ettiği bölgelerimizi gezdirir ve bu defa da deriz ki: ‘Bakın, eğer siz birlik beraberlik içinde çalışmazsanız, işte düşmanlar sizin ülkenizi yakar, yıkar, bu hale getirirler. Ama birlik beraberlik içinde çalışırsanız, güçlü olursunuz, düşmanlarınız size saldırmaya cesaret edemezler. Artık birlik beraberlik içinde çalışmak ve çalışmamak konusunda kararınızı siz verin... Bu örneklerle çocuklarımız kendilerine gelerek iyi ve çalışan bir Japon genci olma yolunda milli bir şuur ve heyecanla okumalarını sürdürürler’...

Tam bu esnada heyetten bir ses, ‘iyi de bizim sizin gibi Hiroşima ve Nagazaki'miz yoktur ki’..Japon eğitimci hemen cevap verir: ‘Sizin Hiroşima ve Nagazaki gibi yerleriniz bizimkilerden çok daha etkilidir’, dedikten sonra şunları ilave eder:

Bir metrekareye bin merminin düştüğü Çanakkale Zaferi'nin kazanıldığı tarihî savaş alanları sizde. Çocuklarınızın ve gençlerinizin şoke olması için yeter de artar bile. Dünyanın en gelişmiş ve güçlü ordularına karşı Türkler olmazları olduruyor ve bütün dünyayı hayretler içerisinde bırakan bir zafer kazanıyorlar. İşte sadece bu olay, bu bölge ve bu zafer dahi gençlerinizin milli şuur kazanmalarına yetecek örneklerle doludur.



Bu sebeple gençlerinizi Çanakkale'ye götürüp gezdirmelisiniz. Bölgeyi bilerek gezmeli, atalarının ne olmazları başardığını gururla görmeli, iftiharla öğrenmelidirler.. Daha sonra onlara demelisiniz ki: ‘Sizler de birlik beraberlik içinde çalışmazsanız, düşmanlarınız yine gelirler, Çanakkale'yi işgal etmeye kalkışırlar, yurdunuzda özgür yaşamayı size layık görmezler... Ama çalışır, teknolojiyi yakalarsanız, ülkenizi kalkındırır, ilerleyen ülke haline getirirseniz, düşmanlarınızın sizi etkileri altına alma cesaretleri yok olur. Özgürlüğünüzü korursunuz.. İki büklüm değil, başınız dimdik yaşarsınız’.

husqvarna_logo_2.jpg
Ara
Cevapla
#7

Hepsinin mekanı cennet olsun..Bu vatanı onlara borçluyuz..

Yapmayıp pişman olanlardansa yapıp pişman olanlardanım galiba..
Ara
Cevapla
#8

Canakkale gecilmez... ne mutlu Türküm diyene... Cennet mekanlari olsun...

efelerin efesi...
Ara
Cevapla
#9

bu vatan sizlere cok şeyler borçlu
hakkınızı helal edin ruhunuz
şad olsun
Ara
Cevapla
#10

Geldikleri gibi gidecekler demişti Atatürk öyle de oldu geldiler ve hepsi ruhlarını teslim ederek gittiler.
Acaba şuan bir kurtuluş mücadelesi versek sonucu ne olurdu ?
Cevapla


Benzer Konular...
Konu: / Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
Son Mesaj Yazar: kadir
04-30-2016, 08:54 AM
Son Mesaj Yazar: MehmetK
03-21-2016, 10:45 AM
Son Mesaj Yazar: erkanzdemir
12-23-2015, 04:45 PM

Hızlı Menü:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 3 Ziyaretçi