07-05-2012, 01:55 PM
Bilinçaltı değişimden nefret eder!
Bilinçaltı doğru, yanlış, iyi, kötü, gerçek, hayal bunları ayırt edemez. Duyduğu kelimeyi cümleden bağımsız olarak kaydeder. İçeriksizdir.
Bilinçaltı değişimden nefret eder, değişimi içinde bulunduğu güvenlik alanının dışına çıkış olarak algılar o nedenle de öğrendiği yaşta kalır. Geçmişimizde, belki çocukluğumuzda bir deneyim yaşarız ve o deneyimin sonucunda birşeyler öğreniriz. Öğrendiklerimiz bizim gelişimimiz için gereklidir. Ancak eğer yaşanan deneyim yaşandığı yaşta , kişiye ağır gelmişse ve o yaşta o deneyimle baş etmeyi öğrenmemişse olumsuz duygular üretir ve o yaşta kalır. Benzer deneyim geldiğinde ise o yaşın tepkilerini verir. Yetersizlik veya değersizlik duygularının yoğun yaşandığı blokajlarda genelde bilinçaltında buna benzer bir kayıt vardır.
Kişi artık yetişkin olmuştur ama bilinçaltı onun hala küçük bir çocuk olduğunu zanneder ve onu korumak adına atalet içinde tutar. Geçmiş zaman kayıtlarındaki güçlüzlüğünü, yetersizliğini şimdiki zamana çeker ve kişiyi durdurur. Kişinin kendisini huzursuz hissetmesine neden olur . Oysaki gerçekte kişinin huzursuzluğu, kendini hala küçük bir çocuk gibi zannetmesindendir. Gözleri kapalı olarak “ huzursuz olan sen kaç yaşındasın?” sorusu sorulduğunda ilk söylenen yaş blokajın oluşum yaşıdır. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen hala o yaş tepkisi içinde olan kişi şimdiki zaman algısı ile bu durumu farkettiğinde ve olaya artık bir yetişkin olduğunu kabullenerek baktığında düğüm çözülür, kaos biter. Birden bire her şey değişir . Çünkü bilinçaltı yeni durumu algılamış ve kendisini kaldığı yaş blokajından çıkarmıştır.
Dolayısıyla yaşamımızdaki blokajlara bakarken bilinçaltı yaşımızın dikkate alınması önemlidir. Bilinçaltı her şeyi kaydettiği için o herşeyi bilir ve verdiğimiz içsel tepkilerimiz kendi gerçekliğimizde her zaman doğrudur. Çünkü duyguların enerjisinden birebir etkilenir.
Bu nedenle daha huzurlu ve mutlu bir yaşam için bilinçaltımızla iletişim içinde olmamız önemlidir. Dışa vuran duygusal ve bedensel tepkilerimiz bilinçaltının ifadesidir. Şimdi ve burada olabilmekle ve anda yaşamı sürdürebilmekle fark ettiğimiz kayıtlarımızı bilince çıkararak hem kendimizi ifade edebilir hem de yaşamımızı daha anlamlı kılarız.
http://indigodergisi.com adresinden alıntıdır.
Bilinçaltı doğru, yanlış, iyi, kötü, gerçek, hayal bunları ayırt edemez. Duyduğu kelimeyi cümleden bağımsız olarak kaydeder. İçeriksizdir.
Bilinçaltı değişimden nefret eder, değişimi içinde bulunduğu güvenlik alanının dışına çıkış olarak algılar o nedenle de öğrendiği yaşta kalır. Geçmişimizde, belki çocukluğumuzda bir deneyim yaşarız ve o deneyimin sonucunda birşeyler öğreniriz. Öğrendiklerimiz bizim gelişimimiz için gereklidir. Ancak eğer yaşanan deneyim yaşandığı yaşta , kişiye ağır gelmişse ve o yaşta o deneyimle baş etmeyi öğrenmemişse olumsuz duygular üretir ve o yaşta kalır. Benzer deneyim geldiğinde ise o yaşın tepkilerini verir. Yetersizlik veya değersizlik duygularının yoğun yaşandığı blokajlarda genelde bilinçaltında buna benzer bir kayıt vardır.
Kişi artık yetişkin olmuştur ama bilinçaltı onun hala küçük bir çocuk olduğunu zanneder ve onu korumak adına atalet içinde tutar. Geçmiş zaman kayıtlarındaki güçlüzlüğünü, yetersizliğini şimdiki zamana çeker ve kişiyi durdurur. Kişinin kendisini huzursuz hissetmesine neden olur . Oysaki gerçekte kişinin huzursuzluğu, kendini hala küçük bir çocuk gibi zannetmesindendir. Gözleri kapalı olarak “ huzursuz olan sen kaç yaşındasın?” sorusu sorulduğunda ilk söylenen yaş blokajın oluşum yaşıdır. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen hala o yaş tepkisi içinde olan kişi şimdiki zaman algısı ile bu durumu farkettiğinde ve olaya artık bir yetişkin olduğunu kabullenerek baktığında düğüm çözülür, kaos biter. Birden bire her şey değişir . Çünkü bilinçaltı yeni durumu algılamış ve kendisini kaldığı yaş blokajından çıkarmıştır.
Dolayısıyla yaşamımızdaki blokajlara bakarken bilinçaltı yaşımızın dikkate alınması önemlidir. Bilinçaltı her şeyi kaydettiği için o herşeyi bilir ve verdiğimiz içsel tepkilerimiz kendi gerçekliğimizde her zaman doğrudur. Çünkü duyguların enerjisinden birebir etkilenir.
Bu nedenle daha huzurlu ve mutlu bir yaşam için bilinçaltımızla iletişim içinde olmamız önemlidir. Dışa vuran duygusal ve bedensel tepkilerimiz bilinçaltının ifadesidir. Şimdi ve burada olabilmekle ve anda yaşamı sürdürebilmekle fark ettiğimiz kayıtlarımızı bilince çıkararak hem kendimizi ifade edebilir hem de yaşamımızı daha anlamlı kılarız.
http://indigodergisi.com adresinden alıntıdır.