01-13-2011, 03:04 PM
ELCİKLERİ TUTUŞ BASINCI
Düz yolda gidiyorsunuz diyelim, ölçü nedir? Hiç. Hafif bir dönüştsiniz hızınız 60 km. Ne kadar? Yine hiç. Peki, dönüşe başlama noktasında kontra basarken? Yine hiç. Elcikler sıkılmamalıdır. İnanmayanlar denesin. Bir kere motoru dönemece oturttunuzmu o artık kendi yolunu bulur. Bu sırada sürücü motordan bir şekilde kayıp düşse bile motosikleti bir engele rast gelinceye kadar yatış açısını koruyacaktır. Bu sebeple dönüşte yapmanız gereken tek şey usulünce hızı sabit tutmak için gazı açık tutmaya, motoru boşta gezer duruma düşürmemeye çalışmaktır.
Bu durumda elcikleri tutmanız gerekli midir? Evet, tutmanız gerekli ama sıkmanız gerekmez. Sadece avuç içinizi elciğin üzerine koyun ve kontra basarkende tek elinizi devreye sokun. Ben şahsen sadece bacaklarımla benim eski ZZR1400ü tutarak ellerimi bırakmış vaziyette slalom yapardım. Burada önemli olan süspansiyon, lastik ve balans ayarlarının ve şasenin hizalanmasının doğru olmasıdır.
Öyleyse niye elcikleri sıkı tutarız? Büyük ihtimalle bacaklarınızı çalıştırmıyorsunuz. Elciklere abanarak kendinizi motor üzerinde dengede tutuyorsunuz. Trafikde bazen sert frenleme yapmak ya da sert gaz verip makas atmamız gerekebilir. Bu durumlarda farkında olmadan kasılırız. Bu durumda sürüşe zarar veririz. Yani sürüşümüzün zorlaşmasına sebep oluruz. Gidon ağırlaşır, kafa açar ve hızlı yönlendirmemiz zorlaşır.
Şunlara dikkat edin:
1. Sürüşte kollarınız geriliyor mu?
2. Elleriniz, kollarınız ve bilekleriniz bir müddet sürüş yaptıktan sonra ağrıyor mu?
3. Dönüşlerde zorlanıyor musunuz hatta kafa isteminiz dışı açıyor mu?
4. Alt süratlerde veya dururken denge problemi yaşıyor musunuz?
5. Durduğunuzda ayağınızı yere koyarken bu biraz sert bir şekilde mi oluyor?
Bu sorulardan herhangi birine cevabınız ‘’evet’’ ise elcikleri gereksiz sıkıyorsunuz demektir. Elcikleri fazla sıktığınızda sizin beden geometrinizin yönlendirme yetisi de kayboluyor. Ayrıca yol yüzey darbelerini kollarınızda çok fazla hissedersiniz.
Elcikleri fazla sıkmak demek yüksek süratlerde kafa salınımına sebep olmak da demektir. Özellikle gazı tam çekmelerde çok tehlikeli olan kafanın hafifleyrek ileri geri salınımı başlayabilir. Bu sebeple gevşek, kasılmadan gerilmeden tutuş öğrenilmelidir. Bunun için ilk adım bedeninizi o şekilde tutun ki kollarınızın ön kısımları yere paralel olsun. Dirsekleriniz bileklerden biraz daha aşağıda olsun ve elcikleri yere paralel doğrultuda itebilesiniz. İkinci adım bedeninizi ayaklıklar üzerinde tam simetrik dengeleyin. Oturduğunuz pozisyondan ayağa kalktığınızda öne veya arkaya kaykılma olmasın. Bu şekilde kollarınız elciklere doğru dozda ivmeleri rahat bir tarzda verecektir.
Bir kuşu tutar gibi. Ne elinizden kaçırın ne de sıkın.
Alpaslan Kuzucan
Düz yolda gidiyorsunuz diyelim, ölçü nedir? Hiç. Hafif bir dönüştsiniz hızınız 60 km. Ne kadar? Yine hiç. Peki, dönüşe başlama noktasında kontra basarken? Yine hiç. Elcikler sıkılmamalıdır. İnanmayanlar denesin. Bir kere motoru dönemece oturttunuzmu o artık kendi yolunu bulur. Bu sırada sürücü motordan bir şekilde kayıp düşse bile motosikleti bir engele rast gelinceye kadar yatış açısını koruyacaktır. Bu sebeple dönüşte yapmanız gereken tek şey usulünce hızı sabit tutmak için gazı açık tutmaya, motoru boşta gezer duruma düşürmemeye çalışmaktır.
Bu durumda elcikleri tutmanız gerekli midir? Evet, tutmanız gerekli ama sıkmanız gerekmez. Sadece avuç içinizi elciğin üzerine koyun ve kontra basarkende tek elinizi devreye sokun. Ben şahsen sadece bacaklarımla benim eski ZZR1400ü tutarak ellerimi bırakmış vaziyette slalom yapardım. Burada önemli olan süspansiyon, lastik ve balans ayarlarının ve şasenin hizalanmasının doğru olmasıdır.
Öyleyse niye elcikleri sıkı tutarız? Büyük ihtimalle bacaklarınızı çalıştırmıyorsunuz. Elciklere abanarak kendinizi motor üzerinde dengede tutuyorsunuz. Trafikde bazen sert frenleme yapmak ya da sert gaz verip makas atmamız gerekebilir. Bu durumlarda farkında olmadan kasılırız. Bu durumda sürüşe zarar veririz. Yani sürüşümüzün zorlaşmasına sebep oluruz. Gidon ağırlaşır, kafa açar ve hızlı yönlendirmemiz zorlaşır.
Şunlara dikkat edin:
1. Sürüşte kollarınız geriliyor mu?
2. Elleriniz, kollarınız ve bilekleriniz bir müddet sürüş yaptıktan sonra ağrıyor mu?
3. Dönüşlerde zorlanıyor musunuz hatta kafa isteminiz dışı açıyor mu?
4. Alt süratlerde veya dururken denge problemi yaşıyor musunuz?
5. Durduğunuzda ayağınızı yere koyarken bu biraz sert bir şekilde mi oluyor?
Bu sorulardan herhangi birine cevabınız ‘’evet’’ ise elcikleri gereksiz sıkıyorsunuz demektir. Elcikleri fazla sıktığınızda sizin beden geometrinizin yönlendirme yetisi de kayboluyor. Ayrıca yol yüzey darbelerini kollarınızda çok fazla hissedersiniz.
Elcikleri fazla sıkmak demek yüksek süratlerde kafa salınımına sebep olmak da demektir. Özellikle gazı tam çekmelerde çok tehlikeli olan kafanın hafifleyrek ileri geri salınımı başlayabilir. Bu sebeple gevşek, kasılmadan gerilmeden tutuş öğrenilmelidir. Bunun için ilk adım bedeninizi o şekilde tutun ki kollarınızın ön kısımları yere paralel olsun. Dirsekleriniz bileklerden biraz daha aşağıda olsun ve elcikleri yere paralel doğrultuda itebilesiniz. İkinci adım bedeninizi ayaklıklar üzerinde tam simetrik dengeleyin. Oturduğunuz pozisyondan ayağa kalktığınızda öne veya arkaya kaykılma olmasın. Bu şekilde kollarınız elciklere doğru dozda ivmeleri rahat bir tarzda verecektir.
Bir kuşu tutar gibi. Ne elinizden kaçırın ne de sıkın.
Alpaslan Kuzucan