09-24-2012, 09:48 AM
Bu hafta sonu sevgili yolcumla 750 km. yol yaptık. Cumartesi sabah Ataşehirden hareket edildi ve Sakaryaya doğru otobana girdik. 140 km kadar gidince Akyazı çıkışından çıktık ve Mudurnu yolunu tuttuk. Başlıca gezdiğimiz yerler, Mudurnu, Nallıhan, Beypazarı, Göynük, Sünnet gölü, Çubuk gölü.
Akyazı-Mudurnu arasındaki dağ geçidi çok virajlı ve zevkli bir yol fakat heyecanlı. Dönüşte Göynük üzerinden döndük ve yeni yapılan nefis bir otobandan paralı yola bağlandık. Beypazarı Gönük arasında yol yapım çalışmaları var ve yer yer çok tehlikeli, biraz yusuf yusuf etmedik değil. Çok kalın bir mıcır ve dolgu malzemesini öylece dökmüşler bırakmışlar. Sanki herkesin 4x4 leri var.
Bu yollar çok eski medeniyet ve ticaret yollarıymış. İnsanları fevkalade iyiler misafirperver, cana yakın ve hoş sohbet. Beypazarında sanki zaman durmuş. Aslında eski ve yeni Beypazarı var. Eski Beypazarı çok güzel eski konaklar, hanlar hamamlar ve en güzel olanı hepsi canlı ve yaşatılıyor, yani kullanılmaya devam ediyor. Tarih canlı ve yaşıyor. Dışarıdan çok göç almamış bozulmamış dejenere olmamış bir bölge.
Yöredeki el sanatları ve becerilerini bir kısım esnafve sanatkar devam ettiriyor fakat çoğu parasal olarak memnun değil ve zor durumda. İstanbuldan bir iki tüccarda keşfetmiş bu sanatkar insanları sömürüyor anladığım kadarıyla. Kapalı çarşına 2 binliraya hatta 3 bin liraya satılan bakır malzemeyi imal edilen yerinde 500tl ye gördüm.
Akyazı-Mudurnu arasındaki dağ geçidi çok virajlı ve zevkli bir yol fakat heyecanlı. Dönüşte Göynük üzerinden döndük ve yeni yapılan nefis bir otobandan paralı yola bağlandık. Beypazarı Gönük arasında yol yapım çalışmaları var ve yer yer çok tehlikeli, biraz yusuf yusuf etmedik değil. Çok kalın bir mıcır ve dolgu malzemesini öylece dökmüşler bırakmışlar. Sanki herkesin 4x4 leri var.
Bu yollar çok eski medeniyet ve ticaret yollarıymış. İnsanları fevkalade iyiler misafirperver, cana yakın ve hoş sohbet. Beypazarında sanki zaman durmuş. Aslında eski ve yeni Beypazarı var. Eski Beypazarı çok güzel eski konaklar, hanlar hamamlar ve en güzel olanı hepsi canlı ve yaşatılıyor, yani kullanılmaya devam ediyor. Tarih canlı ve yaşıyor. Dışarıdan çok göç almamış bozulmamış dejenere olmamış bir bölge.
Yöredeki el sanatları ve becerilerini bir kısım esnafve sanatkar devam ettiriyor fakat çoğu parasal olarak memnun değil ve zor durumda. İstanbuldan bir iki tüccarda keşfetmiş bu sanatkar insanları sömürüyor anladığım kadarıyla. Kapalı çarşına 2 binliraya hatta 3 bin liraya satılan bakır malzemeyi imal edilen yerinde 500tl ye gördüm.
