Konuyu Değerlendir
  • 1 Oy - 5 Ortalama
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5

Kanamalar ve ilk yardım (Dış kanamalar)
#1

En basit tanımıyla kanın kalp ve damar sistemi dışına çıkmasına kanama diyoruz. Kazalarda ne yazıkki ölümlerin en büyük sebeplerinden birisi kanamalardır. Bu sebepledirki kanamaya acil ilk müdahale hayat kurtarmaktadır. Tıpkı kemik kırıklarında olduğu gibi gözle görülemeyen daha çok iç doku ve organlarda meydana gelen kanamalara iç kanama, kanın vücuttan dışarıya doğru çıkıp aktığı kanamalarada dış kanama diyoruz. Bunun dışında birde damar sistemi ile ilgili sınıflama vardır. Kılcak damar, toplar damar ve atar damak kanamaları.

70kg olan bir kişide 5-6 lt. Civarı kan olduğunu düşünürsek, bu kanın %10 oranında kaybı ciddi sorunlar doğurabilir.

Şimdi bizim kazazede üzerinde gözlemlerimiz çok önemli. İki şeyde bir tıp adamı gibi teşhiş koymaya çalışacağız.

1- Kanama iç kanamamı, dış kanamamı (aslında bizi ilgilendiren dış kanamalar)
2- Damar sistemi olarak kanamayı nasıl tanımlıyoruz. (Atardamar, toplardamar, kılcaldamar)

Hemen basit kısa bilgi geçelim. Atardamarlar (Arter) kanı kaplten direk alıp doku ve organlara taşırlar ve iç basınçları çok fazladır. Aslında kolay kolay zarar görmezler çünkü doku yüzeylerinde değilde daha içerilerde, daha derinde yer alırlar. Bazıları kasların içinde, altında oldukça korunaklı durumdadır. Fakat işte bundandırki kemik kırıklarında hemen yakınlarında bulunan bu arterler kolayca yırtılabilir.

Toplardamarlar (venler) ise yüzeye daha yakındır ve bir çoğunu bacak ve kollarımızda görürüz. Daha büyük, uzun bir ağ şeklinde vücudu sararlar, bir doku yada organdan kanı alıp yenilenmesi için kalbe taşırlar. Sayıları çok olduğu için bunların birisi kesilse diğer toplar damarlar yinede gerekli işi görürler. İç basınçları düşüktür.

Kılcal damarlar ise muazzam uzunlukta bir ağ olarak tüm vücudu kaplayarak tüm dolaşımda kanın en ücra köşelere en minik doku parçalarına, hatta hücrelere kadar ulaşması ve geri dönmesinde görevlidirler. Bir çoğumuzda her gün yüzlercesi zarar görebilir tıkanabilir çatlayabilir fakat hemen yerine ya yenisi yapılır veya diğerleri ek görevi üstlenir. İç basınçları çok düşüktür.

Kanamaya müdahaledeki amacımız nedir?
Amaç, kanamayı durdurmak veya yavaşlatmaktır. İleri seviyede tıbbi yardım ise kan kaybının sebep olacağı şoka engel olmaktır. (Şok olayı bizim pek işimiz değil aslında)

Dış kanamayı gözle tesbit ettik diyelim, hangi tip damar grubunun kanadığını nasıl anlayacağız?
İki gözlem ipucumuz var. Kan akış hızı ve rengi. Atardamarlar yüksek basınçlı ve temiz kan taşıdıklarından kan rengi temiz açık renkli ve kalp atım ritmi ile uyumlu fışkırır tarzda veya sızma şeklinde izlenebilir. Birim zamanda akan kan miktarıda fazladır. (buda bir başka ipucu) Örnek 30saniyede yerde 10cm çapında ya da daha kısa sürede daha büyük bir halka halinde ve büyüyen kan göleti görmemiz bir atardamar kesilmesine işaret olabilir.

Kısaca, renk, basınç, volüm ve kalp atım ile ritim kontrolü yapıyoruz.

Toplardamar kesikleri ise koyu kırmızı bir renk ile sabit hızda nispeten yavaş, sızma şeklinde bir kan akışına sebep olurlar.

Kılcaldamar hasarları zaten çok önemli bir konu değil fakat büyük oranda bir doku harabiyetinde mesela düşme sonunda el, bacak ve kollarda yol ile temas ve sürtünme sonunda oluşan sıyrıklar belli bir zaman için müdahale edilmezse önemli miktar kanamaya sebep olsalarda bunlar hayati tehlike yaratmazlar.
Tabiki bizi asıl korkutan ve eminim bizi panikletecek olan atardamar kanamalarıdır. Peki ne yapacağız. Gözle kanamayı ve damar çeşidini tespit ettik gelelim müdahaleye.

Belki hepimiz zaten refleks olarak kanayan yeri elimizde kapatmaya çalışırız. Aslında yapılan yanlışta değildir.
1- Kanayan noktaya bası uygularız.
2- Kanayan kısmı eğer mümkünse kalp seviyesi üstüne çıkarırız. (Bu o damardaki basıncı düşürür)
3- Uygun bir şeylerle (kemer, boğma lastiği, kumaş bant vs.) kanın aktığı noktanın gerisinden kol yada bacağa turnike uygularız. Burada dikkat edeceğimiz şu, turnike son çaredir. Çok ince ip gibi şeylerle uygulanmaz, dokuya daha fazla zarar verebiliriz. Kol veya bacağı tamamen kansız bırakıp kalıcı doku harabiyetlerine yol açabiliriz.

Dikkat;
Turnike, sadece tek kemikli üst kol ve üst bacağa uygulanırsa işe yarar. Alt kol ve alt bacak çok kemikli olduğu için damar asla sıkıştırılamaz ve çare değildir. Turnike gerçekte organ kopmaları ve büyük arter yırtılmalarında kullanılabilir veya uygundur. Bu durumlarda bile ara sıra gevşetilmezse kısa sürede doku enfeksiyonu ve ölümü ile organ bütünüyle kaybedilebilir. (15 dakikada bir gevşet ve en fazla 2 saat uygula)

Müdahaleye devam edelim,
Kanayan yerin kalbe yakın tarafına (damarın kalpten geliş yolu üzerine) önce parmakla, elle bası yapılır. Bu sırada kan akımın azalması gerekir ve bu gözlemleniyorsa bası yerimiz doğrudur, değilse bası yerini değiştirin. Kan akımı azalıyor veya duruyorsa hemen temiz bir bez veya gazlı bezimizi asıl kanın çıkış noktasına bastırarak tam o noktadan güzel bir bandaj yapmaya çalışıyoruz. Asıl kan akan yeri bası ile güzelce sardıktan sonra kan akışını kesen diğer nokyata basıyı kaldırabiliriz. Bu işi tek başımıza yapıyorsak sargı işine geçmeden önce kısa süre bir turnike uygulayabiliriz.

Kanayan noktayı bandajlarkende dikkat edilecek şudur. Bir gazlı bezi veya sargı bezini birkaç kat üst üste koyuyoruz ve kanın aktığı noktaya sardıktan sonra iyi bir baskı yapmasını sağlıyoruz.

1-1.jpg

Bir nokyata sert bası için bez altına başka sert bir cisimde konabilir. Bir çakmak, silgi, küçük bir kutu vs. bu kanama olan yer ve damara göre karar verilecek bir durumdur.

Diğer bir püf nokta, en alta koyduğumuz bez kanla tamamen doldu ise asla sargıyı açıp onu başka bir bezle değiştirmiyoruz. Üzerine temiz sargı bezi ilavesi yapıyoruz.

Burada yapmaya çalıştığımız aslında kanın pıhtılaşmasına ve kendi kendine bu pıhtının damar yolunu kapasına yardım etmektir. Kanın pıtılaşması için hemen bazı kimyasallar salgılanır veya açığa çıkar. Bunlarda onarım işine hemen başlarlar. Fakat büyük hız ve volümde kan akışlarında pıhtılaşma daha geç olur bu zaman zarfında da kan kaybı artar ve bizim hayatta kalma şansımızı ciddi riske sokabilir.

Sanırım hepimiz motorlarımızda gerekli bir iki malzeme bulundurmalıyız. Tüm bu anlattıklarımı yaparken steril olmaya özen göstermekte bir diğer önemli şeydir. Steril bir gazlı bez yerini hiç bir zaman bir mendil yada temizlik bezi alamaz. Mecbur kalırsam tabiki fakat niçin yanımızda taşımayalım, işte bütün mesele bu.

2-1.jpg










Ara
Cevapla
#2

Abi çok faydalı ve gerekli bilgiler..

İnşallah kullanmak zorunda kalmayız..

Çok teşekkürler.. :tamam:

DijitalTurk Toplu.Biz
Keşfedebildiğin kadar özgürsün.. (VeYSeL)
Cevapla
#3

En korktuğum şey, gerçi iç kanamaya göre daha az tehlikesi var ama ben kan sevmiyim :P
Ara
Cevapla


Benzer Konular...
Konu: / Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
Son Mesaj Yazar: senturk_69
03-10-2011, 07:43 PM
Son Mesaj Yazar: GsrEra
03-07-2011, 01:59 PM
Son Mesaj Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 10:51 AM

Hızlı Menü:


Bu konuyu görüntüleyen kullanıcı(lar): 1 Ziyaretçi