06-03-2013, 10:05 AM
Gezi Parkı eylemleriyle başlayıp Türkiye'nin pek çok şehrinde büyük protesto gösterilerine dönüşen olaylar, dünya basınında geniş yer bulmaya devam ediyor.Altıncı gününe giren protestolar dünya basınında böyle yer aldı:
El Cezire: Türkiye çatışmalarda en kötü geceyi yaşadı
On binlerce insan gösterilerin üçüncü gününde Türkiye’nin dört büyük kentinde polisle çatıştı. Taksim Meydanı'ndaki protestoda festival havası sürerken yanı başındaki Beşiktaş’ta, Erdoğan’ın ofisinin bulunduğu Dolmabahçe Sarayı’nın yakınında polis ile göstericiler arasında çatışma çıktı. Polis biber gazı ve tazyikli suyla olaylara müdahale etti. Başkent Ankara’nın ana meydanı Kızılay’da polis bir alışveriş merkezine baskın yaptı ve yüzlerce kişiyi tutukladı.
Financial Times: Erdoğan göstericileri "çapulcu", Twitter'ı "baş belası" ve alkol tüketenleri "alkolik" olarak niteliyor
Gazete, protestoların kaynağının Erdoğan'ın baskıcı eğilimleri olduğunu öne sürerek eylemcilerin yaşam tarzlarına saldırı olarak gördüğü kararlara karşı ayaklandığını belirtiyor. Financial Times şöyle diyor: "Huzursuzluk yaratan diğer şeyler arasında alkol satışını sınırlayan yasa ve Boğaz'da inşa edilecek üçüncü köprüye Osmanlı Halifeliğini kuran Alevi azınlığa zulmeden padişahın adının verilmesi de var. Bunlar başka alanlarda atılan adımlarla çelişiyor. Erdoğan PKK'yla bir barış süreci başlattı ve icra yetkisine sahip güçlü bir başkanlık sistemi planlarından vazgeçebileceği söyleniyor." Gazetenin yazarlarından David Gardner da, kibirinin Erdoğan'ı tehdit etmeye başladığını savunuyor.
Telegraph: Erdoğan protestolara kulak vermeli
İngiliz gazetesi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Taksim'de başlayan ve tüm Türkiye'ye yayılan protestolara kulak vermesi gerektiğini yazdı. Gazete, Erdoğan bu protestolara karşılık vermezse AB'ye üye olmaya çalışan ve Suriye ile İran'a komşu olan bir ülkedeki sürekli kargaşanın herkesi etkileyeceğini savundu.
BBC: Beşiktaş’ta şiddetli çatışmalar
BBC dün gece Beşiktaş’ta yaşanan çatışmalara dikkat çekerken üç gündür devam eden olayların en şiddetli halinin burada yaşandığına dikkat çekiyor. Cami, mağaza ve üniversite yaralılara müdahale edilmesi için hastaneye dönüştürüldü. Yetkililer 67 şehre sıçrayan olaylarda toplam bin 700 kişinin gözaltına alındığını açıklarken ifadesi alınanların çoğu serbest bırakıldı.
New York Times: Başbakan protestoların park için yapılan planları durduramayacağını açıkladı
Başbakan Erdoğan bir araya gelen ve üç gündür polisle çatışan on binlerce insanı “çapulcu ve aylak” olarak nitelendirdi. Canlı yayında televizyona çıkan Erdoğan hakkındaki diktatörleştiği iddiaları için ise ben sadece “halkın hizmetkarıyım” dedi.
Washington Post: Hükümet karşıtı protestolar devam ederken Başbakan diktatörlük iddialarını kabul etmiyor
Türkiye’de üç gündür halk 10 yıllık Erdoğan yönetimine karşı protestolar düzenliyor. Taksim meydanında toplanan 10 bin kişi Erdoğan’ı istifaya çağırıyor ve “zafer” diye slogan atıyor. Pazar günü başkent Ankara ise 7 bin kişinin toplandığı gösterilerde şiddet olayları yaşandı.
CNN: Park eylemiyle başlayıp yayılan gösteriler Başbakana meydan okuyor
İstanbul’un merkezindeki bir parkın yıkılmasına karşı basit bir oturma eylemi olarak başlayan gösterilen 10 yıllık Erdoğan iktidarının en büyük protestosuna dönüştü. Pazar gecesi Beşiktaş’ta çıkan çatışmalarda yaralananlar 150 yıllık bir camide sağlık görevlileri tarafından tedavi altına alındı.
Guardian: Başbakan karşıtları suçladı
Recep Tayyip Erdoğan, binlerce kişinin Taksim Meydanı’nda kontrolü ele geçirmesi üzerine “sosyal medya toplum için en büyük tehdit” dedi.
Independent: Türkiye Başbakanı binlerce kişinin toplandığı Taksim’deki protestocuları “birkaç çapulcu” olarak tanımladı.
Time: Taksim Erdoğan’ın Tahrir’i olacak mı?
Time dergisinde Piotr Zalweski imzasıyla yayınlanan yazıda bugüne dek, basın özgürlüğü, kürtaj yasasına ilişkin yeni düzenlemeler, AKP Hükümeti’nin Suriye ile ilgili tutum ve yaklaşımı, aralarında Genelkurmay Başkanı ve Generallerin de bulunduğu subayların hapse atılması, PKK ile olan görüşme ve ilişkiler, alkol satış ve tüketimine ilişkin düzenlemeler gibi konularda İstiklal'de çok sayıda protesto gösterisi düzenlendiğine değinilirken, ‘Gezi Parkı’ ile ilgili protestoların bunlardan farklı ve başka bir boyutta olduğu vurgulandı. Gezi Parkı protestolarının, son yıllarda gerçekleştirilen en büyük protestolardan biri olduğuna değinilen, İstanbul kaynaklı, Piotr Zalweski imzasıyla yayımlanan yazıda, Türkiye’de çıkan olaylarda polisin aşırı şiddet kullanması yüzünden binlerce kişinin yaralandığı belirtildi.
Haaretz: Türkiye’de protestolar devam ediyor
Türkiye’nin dört büyük kentinde devam eden çatışmalarda onlarca kişi yaralandı. Haaretz muhabirinin tweetlerine yer verilen haberde dakika dakika Taksim’de olup bitenler paylaşıldı.
Der Spiegel: ABD ve AB Türkiye’deki protestolardaki polis şiddetini eleştirdi
France 24: Başbakan devam eden protestoların baskısı altında
Pazar gecesi Türkiye’de ülke çapına yayılan gösteriler üçüncü gününe girdi. Protestocular polisin biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesiyle karşılaşırken Erdoğan’ı istifaya davet etti.
Liberation: Türkiye, bir bahar havası
Haber birinci sayfadan dev bir fotoğraf ve “İstanbul’da hafta sonu göstericiler 2011 Arap Baharı hatıralarını canlandırdılar” yorumuyla verildi. İç sayfada da “Burası İstanbul’un Tahrir meydanı: Başbakan’ın kentleşme projesine karşı 4 gündür süren şiddet, Türklerin giderek artan sıkıntılarını su yüzüne çıkardı” başlığı ile konu işlendi. Ragıp Duran ve Marc Semo imzasıyla aktarılan haberlerde, Semo, “Bu Arap baharından çok öfkeliler hareketine benziyor. Pek çok aydın uzun süredir Erdoğan’ın Putin’leştiğini söylüyor. Her şeyden önce Başbakan Erdoğan’ın yükselen otoriter yönetimine karşı insanlar ayaklanıyor” ifadesi kullanıldı.
Gazete, editoryal makalesinde de “İllüzyon” başlığını atarak, “Arap devriminin ardından AKP örneği demokrasi ve İslam’ın bağdaştığını gösterme iddiasındaydı. Erdoğan, Müslümanların yeni lideri olarak gösteriliyor, Obama, Halit Meşal, Muhammed Mursi’ye kadar herkes tarafından destekleniyordu. Ama Taksim isyanı bu yanılsamanın sınırlarını gösteriyor. Bu hafta sonu sivil toplum isyan etti. Bu Erdoğan için bir ders, ama Mısır’dan Fas’a ve Tunus’a despotik İslam isteyen tüm rejimler için de bir ders” analizini yaptı.
Le Figaro: Türk göstericiler vazgeçmiyor
Laure Marchand imzalı manşetten fotoğrafla verilen haberde, “Türk göstericiler vazgeçmiyor” başlığı ile olaylar aktarılıyor. Olayların İstanbul’dan Ankara’ya sıçradığını aktaran Le Figaro, “Taksim’de yaşananlar, Erdoğan’ın ağzında biradan daha ekşi bir tat bıraktı. Cumartesi akşamı herkes, alkol yasağı getiren Erdoğan’ın şerefine bira şişelerini tokuşturuyor ve ‘Erdoğan istifa’ sloganları atıyordu" dedi.
Stuttgarter Zeitung: Erdoğan ateşle oynuyor!
Söz konusu olan ihtiyaç ve fayda değil. Erdoğan inşa planıyla kente damgasını vurmak, bir zamanlar Fatih Sultan Mehmet'in Topkapı Sarayı ve Sultan Ahmet'in Sultanahmet Camii ile yaptığı gibi kendisini ölümsüzleştirmek istiyor. Şimdi halk, iktidarın kibirine, dinî değerlerini topluma dayatmaya çalışan muhafazakâr İslamcı partiye olan kızgınlığını boşaltıyor. İstanbul Kahire değil, Erdoğan Mübarek değil ama başına buyruk yönetim şekli rahatsız ediyor. Daha önce Başbakan Arap Baharı'nda Libya, Mısır ya da Suriye'de diktatör rejime karşı çıkanların yanında oldu ama görülüyor ki bu hareketlerden bir şey öğrenmemiş.
Die Welt: Krizi çözen ve polisin çekilmesini sağlayan Başbakan değil Cumhurbaşkanı Gül idi
Başarılardan şımarmış Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugüne kadar ilk kez kendiliğinden başlayan halk protestolarına boyun eğmek zorunda kaldı. Dindar yeni bir gençlik yaratmak istediğini söyleyen Başbakan, gençleri anlamıyor. Gelecekte kendi dindar gençliği onun davranışlarına hayranlık duyabilir, ama günümüz gençliği onun öğreti ve kısıtlamalarından bıktı. Erdoğan'ın siyasi geleceği doğrudan tehlikede gibi gözükmüyor. Ancak onur kırıcı bir deneyim edindi. Alçak gönüllülüğü biraz öğrenmesi gerekiyor. Böyle bir becerisi varsa tabii. Krizi çözen ve polisin çekilmesini sağlayan Başbakan değil Cumhurbaşkanı Gül idi. Kamuoyu yoklamalarından Gül'ün Erdoğan'dan daha fazla şansı olduğu sonucu çıkarsa, partisi Gül'ü aday gösterebilir.
Frankfurter Allgemeine Zeitung: Başbakan Erdoğan'ın son seçimlerde üçüncü kez elde ettiği gösterişli başarıyı, sınırsız hak olarak algılama yanılgısına düştüğü yorumunu yapıyor.
Berliner Zeitung: İnsanlar İslamlaştırılmanın öfkesini yaşıyor
Erdoğan'ın barışcıl gösterileri acımasızca şiddet kullanarak bastırmaya çalışması, protesto dalgalarına yol açtı. Şimdi insanlar son on yıldır baskı altında tutulmanın, İslamlaştırılmanın öfkesini boşaltıyor. Türkiye'deki protesto hareketi Erdoğan Hükümeti için tehlikeli olma niteliğine sahip. Türkiye Başbakanı görev süresi boyunca ilk kez halkın öfkesiyle karşı karşıya.
Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung: Başbakan Erdoğan'ın politikalarıyla Avrupa Birliği ile ilişkileri riske atmakla kalmayıp, dayatma ve kısıtlamalarla Türkiye'nin başlıca gelir kaynağı olan turizmi de tehlikeye attığı eleştirisinde bulunuyor.
Handelsblatt: Son günlerde yaşanan kitlesel protestolar, Türklerin 'Bir güçlü adam' istemediğini gösteriyor
Erdoğan bölgede demokratikleşme gayreti gösteren halklara kendi ülkesini örnek gösterirken, başkanlık sistemi getirecek, cumhurbaşkanına benzeri olmayan bir güç verecek yeni anayasayı hazırlıyor. Erdoğan'ın gelecek yıl kendisini cumhurbaşkanı seçtirmeye çalışacağı bir sır değil. Galiba bu planlarından vazgeçmek zorunda kalacak. Son günlerde yaşanan kitlesel protestolar, Türklerin 'Bir güçlü adam' istemediğini gösteriyor.
Il Giornale: Erdoğan’ın gidişatı
İstekli sultanlıktan diktatör çıraklığına. Artık O’da bir zamanlar dost olduğu Hüsnü Mübarek, Muammer Kaddafi ve Beşir Esad gibi aynı unvanı paylaşmaya başladı. Meydanlar 200 kadar beldede kaynıyor ve tırmanan İslam rejiminin istenmediği görülüyor.
La Gazzetta dello Sport: Türkiye’de isyan sürüyor. 1700 kişi tutuklandı
Ankara’da üçüncü gün protestoları sonunda "Sultan" bir çıkış yolu arıyor ve bütün suçu Twitter'a yüklüyor.
La Repubblica: Türkiye’de Erdoğan’ın yumruğu 1700 tutuklu
Başbakan suçlu olarak Twitter'i gösterdi. Jön Türkler meydanlarda yasaklara ve sansüre karşı mücadele veriyor. "Dini bir iktidar istemiyoruz" diyorlar. Türbanla başlayan, hosteslerin üniformaları ve eteklerine müdahale ile devam eden alkol yasağı ile süregelen, TV dizilerine karışmalar dışında, medya mensuplarının cezaevinde bulunması ve son olarak ağaçların kesilmesi bu eylemleri başlattı. İstanbul Baharı Araplar için "Türk Modeli"ni krize soktu.”
Corriere della Sera: Ankara’da tutuştu. Gençler İstanbul meydanlarını bırakmıyor
Ekonomik büyüme demokratik kurumsallık olmazsa aldatıcıdır. Eğer bugün Türkiye bu hale geldiyse AB’nin suçu büyüktür. Birlik kapıları açılıp üye olarak alınsaydı bunlar yaşanmazdı. Erdoğan artık Putin gibi hoşgörüsüz bir hükümdar olma yolunda.
özetle: Erdoğan artık Putin gibi hoşgörüsüz bir hükümdar olma yolunda.
El Cezire: Türkiye çatışmalarda en kötü geceyi yaşadı
On binlerce insan gösterilerin üçüncü gününde Türkiye’nin dört büyük kentinde polisle çatıştı. Taksim Meydanı'ndaki protestoda festival havası sürerken yanı başındaki Beşiktaş’ta, Erdoğan’ın ofisinin bulunduğu Dolmabahçe Sarayı’nın yakınında polis ile göstericiler arasında çatışma çıktı. Polis biber gazı ve tazyikli suyla olaylara müdahale etti. Başkent Ankara’nın ana meydanı Kızılay’da polis bir alışveriş merkezine baskın yaptı ve yüzlerce kişiyi tutukladı.
Financial Times: Erdoğan göstericileri "çapulcu", Twitter'ı "baş belası" ve alkol tüketenleri "alkolik" olarak niteliyor
Gazete, protestoların kaynağının Erdoğan'ın baskıcı eğilimleri olduğunu öne sürerek eylemcilerin yaşam tarzlarına saldırı olarak gördüğü kararlara karşı ayaklandığını belirtiyor. Financial Times şöyle diyor: "Huzursuzluk yaratan diğer şeyler arasında alkol satışını sınırlayan yasa ve Boğaz'da inşa edilecek üçüncü köprüye Osmanlı Halifeliğini kuran Alevi azınlığa zulmeden padişahın adının verilmesi de var. Bunlar başka alanlarda atılan adımlarla çelişiyor. Erdoğan PKK'yla bir barış süreci başlattı ve icra yetkisine sahip güçlü bir başkanlık sistemi planlarından vazgeçebileceği söyleniyor." Gazetenin yazarlarından David Gardner da, kibirinin Erdoğan'ı tehdit etmeye başladığını savunuyor.
Telegraph: Erdoğan protestolara kulak vermeli
İngiliz gazetesi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Taksim'de başlayan ve tüm Türkiye'ye yayılan protestolara kulak vermesi gerektiğini yazdı. Gazete, Erdoğan bu protestolara karşılık vermezse AB'ye üye olmaya çalışan ve Suriye ile İran'a komşu olan bir ülkedeki sürekli kargaşanın herkesi etkileyeceğini savundu.
BBC: Beşiktaş’ta şiddetli çatışmalar
BBC dün gece Beşiktaş’ta yaşanan çatışmalara dikkat çekerken üç gündür devam eden olayların en şiddetli halinin burada yaşandığına dikkat çekiyor. Cami, mağaza ve üniversite yaralılara müdahale edilmesi için hastaneye dönüştürüldü. Yetkililer 67 şehre sıçrayan olaylarda toplam bin 700 kişinin gözaltına alındığını açıklarken ifadesi alınanların çoğu serbest bırakıldı.
New York Times: Başbakan protestoların park için yapılan planları durduramayacağını açıkladı
Başbakan Erdoğan bir araya gelen ve üç gündür polisle çatışan on binlerce insanı “çapulcu ve aylak” olarak nitelendirdi. Canlı yayında televizyona çıkan Erdoğan hakkındaki diktatörleştiği iddiaları için ise ben sadece “halkın hizmetkarıyım” dedi.
Washington Post: Hükümet karşıtı protestolar devam ederken Başbakan diktatörlük iddialarını kabul etmiyor
Türkiye’de üç gündür halk 10 yıllık Erdoğan yönetimine karşı protestolar düzenliyor. Taksim meydanında toplanan 10 bin kişi Erdoğan’ı istifaya çağırıyor ve “zafer” diye slogan atıyor. Pazar günü başkent Ankara ise 7 bin kişinin toplandığı gösterilerde şiddet olayları yaşandı.
CNN: Park eylemiyle başlayıp yayılan gösteriler Başbakana meydan okuyor
İstanbul’un merkezindeki bir parkın yıkılmasına karşı basit bir oturma eylemi olarak başlayan gösterilen 10 yıllık Erdoğan iktidarının en büyük protestosuna dönüştü. Pazar gecesi Beşiktaş’ta çıkan çatışmalarda yaralananlar 150 yıllık bir camide sağlık görevlileri tarafından tedavi altına alındı.
Guardian: Başbakan karşıtları suçladı
Recep Tayyip Erdoğan, binlerce kişinin Taksim Meydanı’nda kontrolü ele geçirmesi üzerine “sosyal medya toplum için en büyük tehdit” dedi.
Independent: Türkiye Başbakanı binlerce kişinin toplandığı Taksim’deki protestocuları “birkaç çapulcu” olarak tanımladı.
Time: Taksim Erdoğan’ın Tahrir’i olacak mı?
Time dergisinde Piotr Zalweski imzasıyla yayınlanan yazıda bugüne dek, basın özgürlüğü, kürtaj yasasına ilişkin yeni düzenlemeler, AKP Hükümeti’nin Suriye ile ilgili tutum ve yaklaşımı, aralarında Genelkurmay Başkanı ve Generallerin de bulunduğu subayların hapse atılması, PKK ile olan görüşme ve ilişkiler, alkol satış ve tüketimine ilişkin düzenlemeler gibi konularda İstiklal'de çok sayıda protesto gösterisi düzenlendiğine değinilirken, ‘Gezi Parkı’ ile ilgili protestoların bunlardan farklı ve başka bir boyutta olduğu vurgulandı. Gezi Parkı protestolarının, son yıllarda gerçekleştirilen en büyük protestolardan biri olduğuna değinilen, İstanbul kaynaklı, Piotr Zalweski imzasıyla yayımlanan yazıda, Türkiye’de çıkan olaylarda polisin aşırı şiddet kullanması yüzünden binlerce kişinin yaralandığı belirtildi.
Haaretz: Türkiye’de protestolar devam ediyor
Türkiye’nin dört büyük kentinde devam eden çatışmalarda onlarca kişi yaralandı. Haaretz muhabirinin tweetlerine yer verilen haberde dakika dakika Taksim’de olup bitenler paylaşıldı.
Der Spiegel: ABD ve AB Türkiye’deki protestolardaki polis şiddetini eleştirdi
France 24: Başbakan devam eden protestoların baskısı altında
Pazar gecesi Türkiye’de ülke çapına yayılan gösteriler üçüncü gününe girdi. Protestocular polisin biber gazı ve tazyikli suyla müdahalesiyle karşılaşırken Erdoğan’ı istifaya davet etti.
Liberation: Türkiye, bir bahar havası
Haber birinci sayfadan dev bir fotoğraf ve “İstanbul’da hafta sonu göstericiler 2011 Arap Baharı hatıralarını canlandırdılar” yorumuyla verildi. İç sayfada da “Burası İstanbul’un Tahrir meydanı: Başbakan’ın kentleşme projesine karşı 4 gündür süren şiddet, Türklerin giderek artan sıkıntılarını su yüzüne çıkardı” başlığı ile konu işlendi. Ragıp Duran ve Marc Semo imzasıyla aktarılan haberlerde, Semo, “Bu Arap baharından çok öfkeliler hareketine benziyor. Pek çok aydın uzun süredir Erdoğan’ın Putin’leştiğini söylüyor. Her şeyden önce Başbakan Erdoğan’ın yükselen otoriter yönetimine karşı insanlar ayaklanıyor” ifadesi kullanıldı.
Gazete, editoryal makalesinde de “İllüzyon” başlığını atarak, “Arap devriminin ardından AKP örneği demokrasi ve İslam’ın bağdaştığını gösterme iddiasındaydı. Erdoğan, Müslümanların yeni lideri olarak gösteriliyor, Obama, Halit Meşal, Muhammed Mursi’ye kadar herkes tarafından destekleniyordu. Ama Taksim isyanı bu yanılsamanın sınırlarını gösteriyor. Bu hafta sonu sivil toplum isyan etti. Bu Erdoğan için bir ders, ama Mısır’dan Fas’a ve Tunus’a despotik İslam isteyen tüm rejimler için de bir ders” analizini yaptı.
Le Figaro: Türk göstericiler vazgeçmiyor
Laure Marchand imzalı manşetten fotoğrafla verilen haberde, “Türk göstericiler vazgeçmiyor” başlığı ile olaylar aktarılıyor. Olayların İstanbul’dan Ankara’ya sıçradığını aktaran Le Figaro, “Taksim’de yaşananlar, Erdoğan’ın ağzında biradan daha ekşi bir tat bıraktı. Cumartesi akşamı herkes, alkol yasağı getiren Erdoğan’ın şerefine bira şişelerini tokuşturuyor ve ‘Erdoğan istifa’ sloganları atıyordu" dedi.
Stuttgarter Zeitung: Erdoğan ateşle oynuyor!
Söz konusu olan ihtiyaç ve fayda değil. Erdoğan inşa planıyla kente damgasını vurmak, bir zamanlar Fatih Sultan Mehmet'in Topkapı Sarayı ve Sultan Ahmet'in Sultanahmet Camii ile yaptığı gibi kendisini ölümsüzleştirmek istiyor. Şimdi halk, iktidarın kibirine, dinî değerlerini topluma dayatmaya çalışan muhafazakâr İslamcı partiye olan kızgınlığını boşaltıyor. İstanbul Kahire değil, Erdoğan Mübarek değil ama başına buyruk yönetim şekli rahatsız ediyor. Daha önce Başbakan Arap Baharı'nda Libya, Mısır ya da Suriye'de diktatör rejime karşı çıkanların yanında oldu ama görülüyor ki bu hareketlerden bir şey öğrenmemiş.
Die Welt: Krizi çözen ve polisin çekilmesini sağlayan Başbakan değil Cumhurbaşkanı Gül idi
Başarılardan şımarmış Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugüne kadar ilk kez kendiliğinden başlayan halk protestolarına boyun eğmek zorunda kaldı. Dindar yeni bir gençlik yaratmak istediğini söyleyen Başbakan, gençleri anlamıyor. Gelecekte kendi dindar gençliği onun davranışlarına hayranlık duyabilir, ama günümüz gençliği onun öğreti ve kısıtlamalarından bıktı. Erdoğan'ın siyasi geleceği doğrudan tehlikede gibi gözükmüyor. Ancak onur kırıcı bir deneyim edindi. Alçak gönüllülüğü biraz öğrenmesi gerekiyor. Böyle bir becerisi varsa tabii. Krizi çözen ve polisin çekilmesini sağlayan Başbakan değil Cumhurbaşkanı Gül idi. Kamuoyu yoklamalarından Gül'ün Erdoğan'dan daha fazla şansı olduğu sonucu çıkarsa, partisi Gül'ü aday gösterebilir.
Frankfurter Allgemeine Zeitung: Başbakan Erdoğan'ın son seçimlerde üçüncü kez elde ettiği gösterişli başarıyı, sınırsız hak olarak algılama yanılgısına düştüğü yorumunu yapıyor.
Berliner Zeitung: İnsanlar İslamlaştırılmanın öfkesini yaşıyor
Erdoğan'ın barışcıl gösterileri acımasızca şiddet kullanarak bastırmaya çalışması, protesto dalgalarına yol açtı. Şimdi insanlar son on yıldır baskı altında tutulmanın, İslamlaştırılmanın öfkesini boşaltıyor. Türkiye'deki protesto hareketi Erdoğan Hükümeti için tehlikeli olma niteliğine sahip. Türkiye Başbakanı görev süresi boyunca ilk kez halkın öfkesiyle karşı karşıya.
Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung: Başbakan Erdoğan'ın politikalarıyla Avrupa Birliği ile ilişkileri riske atmakla kalmayıp, dayatma ve kısıtlamalarla Türkiye'nin başlıca gelir kaynağı olan turizmi de tehlikeye attığı eleştirisinde bulunuyor.
Handelsblatt: Son günlerde yaşanan kitlesel protestolar, Türklerin 'Bir güçlü adam' istemediğini gösteriyor
Erdoğan bölgede demokratikleşme gayreti gösteren halklara kendi ülkesini örnek gösterirken, başkanlık sistemi getirecek, cumhurbaşkanına benzeri olmayan bir güç verecek yeni anayasayı hazırlıyor. Erdoğan'ın gelecek yıl kendisini cumhurbaşkanı seçtirmeye çalışacağı bir sır değil. Galiba bu planlarından vazgeçmek zorunda kalacak. Son günlerde yaşanan kitlesel protestolar, Türklerin 'Bir güçlü adam' istemediğini gösteriyor.
Il Giornale: Erdoğan’ın gidişatı
İstekli sultanlıktan diktatör çıraklığına. Artık O’da bir zamanlar dost olduğu Hüsnü Mübarek, Muammer Kaddafi ve Beşir Esad gibi aynı unvanı paylaşmaya başladı. Meydanlar 200 kadar beldede kaynıyor ve tırmanan İslam rejiminin istenmediği görülüyor.
La Gazzetta dello Sport: Türkiye’de isyan sürüyor. 1700 kişi tutuklandı
Ankara’da üçüncü gün protestoları sonunda "Sultan" bir çıkış yolu arıyor ve bütün suçu Twitter'a yüklüyor.
La Repubblica: Türkiye’de Erdoğan’ın yumruğu 1700 tutuklu
Başbakan suçlu olarak Twitter'i gösterdi. Jön Türkler meydanlarda yasaklara ve sansüre karşı mücadele veriyor. "Dini bir iktidar istemiyoruz" diyorlar. Türbanla başlayan, hosteslerin üniformaları ve eteklerine müdahale ile devam eden alkol yasağı ile süregelen, TV dizilerine karışmalar dışında, medya mensuplarının cezaevinde bulunması ve son olarak ağaçların kesilmesi bu eylemleri başlattı. İstanbul Baharı Araplar için "Türk Modeli"ni krize soktu.”
Corriere della Sera: Ankara’da tutuştu. Gençler İstanbul meydanlarını bırakmıyor
Ekonomik büyüme demokratik kurumsallık olmazsa aldatıcıdır. Eğer bugün Türkiye bu hale geldiyse AB’nin suçu büyüktür. Birlik kapıları açılıp üye olarak alınsaydı bunlar yaşanmazdı. Erdoğan artık Putin gibi hoşgörüsüz bir hükümdar olma yolunda.
özetle: Erdoğan artık Putin gibi hoşgörüsüz bir hükümdar olma yolunda.
4 teker bedeni 2 teker ruhu hareketlendirir :tr: