Son Aktiviteler

Forum İstatistikleri
  • Toplam Yorumlar:77,037
  • Toplam Konular:4,172
  • Toplam Üyeler:1,635
  • Son Üye:Rukiye Ünal


Yazar: ilyas YÜCEL
04-07-2014, 08:26 PM
Forum: Genel Muhabbet
- Yorumlar (4)

• Oktan; benzinin patlamaya karşı olan direncine verilen isimdir. Yüksek oktanlı benzin elde etmek için petrol daha fazla rafine edilir, hidrokarbon dizilişi değiştirilir. Bu ekstra işlem nedeniyle yüksek oktanlı benzinin maliyeti artar.

• Yüksek oktanlı benzin, düşük oktanlı benzinden daha yavaş yanar. Bu yavaş yanma da yüksek devirlerde iken motorunuzda vuruntu oluşmasını engeller. Dolayısıyla yüksek oktanlı benzin, vuruntuya daha dirençlidir.

• Eğer motorunuz düzgün çalışıyorsa ve vuruntu gibi sorunları yoksa daha yüksek oktanlı bir benzin türüne geçmenize gerek yoktur. Söz konusu sorunları varsa da öncelikle bunun nedeninin yakıt olup olmadığı kesinleştirilmelidir.

• Yüksek oktanlı benzin, motor gücünü arttırmaz, motorun daha kolay çalışması ya da daha çok yol anlamına gelmez (bunlar değişiyorsa motor avansına bakılmalıdır), kullanım kılavuzunda belirtilmediği müddetçe daha yüksek oktanlı yakıt kullanmaya gerek yoktur.

Bu konuyu yazdır


Yazar: Barış
04-07-2014, 12:37 PM
Forum: Satıyorum
- Yorumlar (13)

Arkadaşlar ihtiyacınız olan bir ürün var ise yardımcı olmaya çalışırım.

Scottoiler Otomatik Zincir Yağlama

http://www.sahibinden.com/ilan/yedek-par...5515/detay


DL650 / DL1000 K &N Hava Filitresi

http://www.sahibinden.com/ilan/yedek-par...7023/detay


DL650 /DL1000 Givi Airflow Touring Asansörlü Cam

http://www.sahibinden.com/ilan/yedek-par...2220/detay

Bu konuyu yazdır


Yazar: 1kan
04-07-2014, 11:00 AM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (9)

Fabrika da yemekhane biraz uzak ve motorla gideyim dedim.
gittim yemek yiyip dönerken bi olay oldu..

Çalıştırdım motoru,normal kalktım,biraz yavaş gittim sonra birşey geldi aklıma geri döndüm.stop etmedim motoru ve devam ettim ofise doğru.
2.viteste hafif yükleneyim dedim ve yavaş gidiyodum 20-25 km hız ile giderken 2. vitesteydi motor.hafif yüklendim ve 'ÇAT' diye bi ses geldi,hafif motor yanığı kokusuda değil,plastik yanığı kokusuda değil,acayim bi koku geldi ve motor yığılmaya başladı.
vites düşürdüm iyice yığıldı ve sonra durmak zorunda kaldım.debriyaj ı sıkılı tutuyodum hani stop etmek için durmadım ne oldu diye bi bakayım dedim ve birden motor stop etti..
bende marş'a bastım ve sanki hiç bişey yokmuş gibi çalıştı motor..normal yoluma devam ettim. ofisin önüne park ettim.bi 20 dakka kadar bekledim ve tekrar çalıştırdım hiç birşey yok. çalışıyo hiç bişey olmamış gibi..

@Barış abiyi aradım pislik gelmiştir ondan yığılma yapmıştır dedi.
içim rahat etmedi Hayri usta yı aradım ve sağına soluna bak,yağ kaçağı patlamış bi kapak varmı falan dedi baktım yine birşey yok.

neden o 'ÇAT' diye ses geldi peki? rölesimi patladı veya ne bileyim elektrik aksamındamı sıkıntı oldu anlamadım..

yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar.neden yapmıştır böyle ?

Bu konuyu yazdır


Yazar: S.Uzun
04-06-2014, 07:37 PM
Forum: Genel Muhabbet
- Yorumlar (5)

Selamlar,

güvenli sürüş 1'i gebzedeki hondanın okulundan almıştım, şu an için haftasonu kayıtları dolu. nisanın 2. yarısında muhtemelen haftasonu (2 gün için) kayıtları açılacaktır 15inden sonra genelde açıyorlar. gelmek isteyen var mı acaba buralarda? eğer ki ilgilenirseniz:
Honda Güvenli Sürüş 2

İşe yaratıp yaramadığını anlatmak da gereksiz olur heralde. Eğer katılmayı düşünen varsa haberleşip gidebiliriz. Muhtemelen ben katılacağım. Minimum gereksinim olarak bir motorda +1000 KM yapmış olmanız daha iyi olacaktır diyordular önceden fakat şimdi böyle bir şart koşuyorlar mı bilmem.

sevgiler saygılar.

Bu konuyu yazdır


Yazar: yusufaltansahin
04-05-2014, 01:29 PM
Forum: Kişisel Raporlar
- Yorumlar (25)

Eski istanbul yolu -izmit merkez -izmit sahilu2urahy4.jpg

GT-N7100 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bu konuyu yazdır


Yazar: ipekcan
04-05-2014, 06:53 AM
Forum: Genel Muhabbet
- Yorumlar (18)

Dün what'sapp (bunu bir türlü doğru yazmayı beceremiyorum) gelen bir resim ile iyice ortaya çıkan yapılanma-örgüt.

Eskihisar Konak Kafe'de toplanmak yerine, İzmit çarşı içinde buluşup, paraleli nasıl daha güçlendiririz diye planlar yapıp, akabinde GMK'ya "biz İzmit'te işte bu kadar mesutuz" 3 numaralı profilleriyle selfie'ler atarak tahrik ediyorlar.

GMK yöneticisi Mehmet Kutay ise, içten içe whatsapp ın kullanım amacından saptığı için sinirlenip, yine de tartışmayı paralellerin tarafına çekme tahrikine kapılmıyor.

Örgütün kurucusu Dr. Metin, YKB ise Ömer Faruk isimli genç bir arkadaş.

Paralelin altında bir başka paralel ise, eğri jantlı Çin malı kros motoru ile onları uzaktan takip eden bendeniz Can, yapımda ve yayında emeği geçen tüm arkadaşlarımla paralele teşekkür eder, birsonraki buluşmalarında sağlam radyatörlü gerçek bir enduroyla destek vereceğimi taahhüt ederim.

En güzel hafta sonları sizlerin olsun.

Esen kalın :)

Not: Olm @"Ömer faruk" sen çevik kuvvetsen, biz de Terörle mücadeliyiz, MİT'iz ... Bilmem anlatabildim mi ??

Bu konuyu yazdır


Yazar: gebze_ist
04-03-2014, 04:17 PM
Forum: Arıyorum
- Yorumlar (1)

Slm arkadaşlar.cbr250r almayi düşünüyorum.bu motosikleti kullanan arkadaşlardan edindikleri bilgileri pqylasirsa sevinirim.

Bu konuyu yazdır



Yazar: VeYSeL
04-03-2014, 12:57 PM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (12)

Bundan böyle benim motorum oraya gider mi, buradan gelir mi demek yok :boks:


Alıntı:
Şehir motosikletiyle, tam üç bin saat gezdi, dünyayı beş kere turladı


1960’larda İngiltere’ye çalışmaya giden Ordulu Osman Gürsoy, boş zamanlarında kısa gezilere çıkmak için ikinci el bir Vespa motosiklet satın aldı. 1969’da yenilediği motoruyla Ordu-Londra arasını 19 kez katetti. Londra’ya her dönüşünde ayrı bir yoldan giderek, Arnavutluk ve Finlandiya dışında tüm Avrupa’yı gezdi. Motorunu uçağa koyup Amerika’ya gitti.

50 günde New York’tan Seattle’a ABD’yi ve Montreal’e kadar Kanada’yı dolaştı. Bugüne kadar toplam 180 bin kilometre aşıp, dünyanın çevresini beş kez dolaşacak kadar yol yaptı. Gezilerinde, 3 bin saat motor üzerinde kaldı. Sekiz ton yakıt, 350 kilo yağ harcadı. Gürsoy, Arizona Çölü’nü bile geçtiği 150 cc’lik motoru Koç Müzesi’ne bağışlamak istiyor.

Dünyayı deniz, kara ve havadan turlayan çoktur. Ama bunu yıllık izinlere sığdıran, üstelik altı beygirlik şehir motosikletiyle, profesyonel yardım almadan yapan nadir gezginlerden biri Osman Gürsoy. 180 bin kilometrelik yolculuğu Vespa üreticilerini bile şaşırtmış, ona yepyeni bir motosiklet hediye etmişler. Yine de 70 yıllık yaşamının 36 yılında kullandığı eski motoru hálá elinin altında.

Gürsoy’un motor tutkusu 45 yıl öncesine uzanıyor. 1959’da Yalova Karamürsel’deki NATO Üssü’nde garson olarak çalışan Gürsoy, işe gidiş gelişlerinde kullandığı bisikletine motor takar. Bu naif alet ayağını yerden keser. Ama öylesine nazik bir motorlu taşıttır ki bir gün rüzgar çıkınca, dayandığı ağaçtan kurtulup yakındaki göle uçar. Gürsoy, kurutup kullanmaya devam eder. 1966’da İngiltere’ye giderken satar. İngiltere’deki ilk aylarında eşi ve çocukları yanında olmadığı için çok canı sıkılır. Satın aldığı ikinci el Vespa’yla çevre gezileri yapar. 1969’da yeni bir Vespa alır, Türkiye’ye tatile motoruyla gelmeye başlar. Bir kez eşini de yanına alır. Her tatil önce Yalova’daki evlerine sonra da Ordu’daki ailelerini ziyarete giderler. Tatil dönüşü eşi Cevriye’yi trene bindirip her seferinde farklı bir yoldan gider. 1970’li yılların ikinci yarısına gelindiğinde, Arnavutluk ve Finlandiya hariç tüm Avrupa’yı gezmiştir. Arnavutluk’a vize alamadığı için gidememiştir. Finlandiya’ya ise arkadaşlarının tavsiyesi yüzünden: ‘Çok pahalı, sakın deneme!’

ÇÖLDE BİR VESPA

Avrupa’nın her yerini görünce Gürsoy’un yine canı sıkılmaya başlar. ABD’yi görmeye kafasına koyar. 1978’de işyerinden üç ay izin alır. Vespa’sını paketleyip New York’a gönderir. Ardından kendi atlar uçağa. Motorunu teslim alırken görevlilerin alaylarına muhattap olsa da yılmaz, bir kamyona yükleyip en yakın servis istasyonunun yolunu tutar. Colombia, Florida-Miami, Atlanta, Tenessee, Alabama, Arkansas ve Dallas’tan sonra Teksas’a varır. Yolda Vespa bayilerine uğrar. Çılgın Türk’ü gören bayiler ihtiyacı olan parçaları ücretsiz verir. Sıcaktan otomobil aksamlarının eridiği Teksas çölünü bir günde geçer, Los Angeles’tan sonra San Francisco’ya varır. Hayatının en büyük korkularını San Fransisco’da yaşar. Kent köprülerle doludur ve her birinde yol ızgaralardan oluşmuştur. Vespa’nın küçük tekerleklerini zıplarken zaptetmek çok zorlanır. Seattle’dan sonra Kanada sınırına vardığında hiç de hoş karşılanmaz. ‘Nereye?’ diye soran gümrük memuru, ‘Ülkenin bir başından öbür başına’ cevabını alınca bir Vespa’ya bir de üstündekine bakar. Pasaporta damgayı vurur. Turunu tamamlayıp New York’a döner. Motosikletini teslim etmek için havaalanının kargo bölümüne girdiğinde, 50 gün önce müstehzi ifadeyle karşılayan görevli donup kalır. Gürsoy’un motorunu kendi eliyle kargoya hazırlar.

MACERA TÜRKİYE’DE BİTTİ

Osman Gürsoy, bir süre daha Türkiye’ye motoruyla gelip gitmeyi sürdürür. 1980’de Güney Avrupa yolundan dönüşü sırasında İtalya’da Vespa fabrikasına uğrar. Motoru görüp, macerasını dinleyen yetkililer şaşırır. Ona yepyeni bir Vespa göndereceklerini söylerler. 1981’de yeni motoru Londra’dadır. Fabrika geleneklerini bozmayarak, sadece alüminyum parası olan 200 sterlin alarak, Gürsoy’a yeni motorunu verir. Ama alışkanlıklarından ve sahip olduklarından asla vazgeçmeyen Gürsoy, yeni motorunu pek kullanmak istemez. Altı ay sonra yenisini satar ve emektar motoruna binmeyi sürdürür. Osman Gürsoy, 1986’da motorunu, minibüse yükleyerek Türkiye’ye getirir. Yaşadığı maceraları anlatıp, sadece hatırası için Türkiye’ye soktuğunu belirten bir yazıyla Gümrük Bakanlığı’ndan muafiyet ister. Reddedilince 160 bin lira ödeyerek, motorunu yurda sokar. Önceleri Yalova’daki evinde duran motoru daha sonra Ordu’ya getirir. Şimdilerde ise Boztepe’den şehir merkezine sekiz dakika süren yolculuklar dışında motorunu kullanmıyor. Nedeni trafik kurallarına uyulmaması.

RADYOLU KAYIT CİHAZLI MOTOSİKLET

Osman Gürsoy, motosikletine üç dalgalı bir otomobil teybini modifiye ederek yerleştirmiş. Kısa dalga adaptörüyle dünyanın dört bir yanını dinleyebildiği 13 dalgalı radyo ve ses kayıt cihazına bir de mikrofon takmış. Gezileri boyunca, hem gezdiği yerleri anlatmış kasetlere, hem de tanıştığı, evlerinde kaldığı kişilerin üşüncelerini kaydetmiş. Şimdi elinde maceralardan kalan 60 kaset var.

140403125412_943080_619578524736343_180115878_n.jpg
140403125412_944849_619578154736380_1725571886_n.jpg
140403125412_942879_619577981403064_1847236460_n.jpg
140403125409_521877_448094435272678_1210083179_n.jpg
140403125408_428738_619577778069751_697694841_n.jpg
140403125407_310942_448095878605867_1654008603_n.jpg
140403125406_260134_619577481403114_1692606617_n.jpg
140403125405_260017_619577881403074_1947696571_n.jpg
140403125405_217022_619577378069791_598572066_n.jpg
140403125405_247725_619578018069727_281927534_n.jpg
140403125404_190424_619581204736075_624173260_n.jpg
140403125402_179400_619577514736444_1220463706_n.jpg

ROPÖRTAJ


Bu konuyu yazdır


Yazar: MetinKeleş
04-02-2014, 07:01 AM
Forum: Genel Muhabbet
- Yorumlar (43)

şiir gibi hayatlarımız olsun.
hayatımızda şiir olsun...
:çiçek:

en sevdiğiniz şiirlerlerle gelin...

ilki benden. buyrun...


Annabel Lee

Senelerce senelerce evveldi
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz
İsmi; Annabel Lee
Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten başka beni
O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee
Göklerde uçan melekler
Kıskanırlardı bizi
Bir gün işte bu yüzden göze geldi
O deniz ülkesinde
Üşüdü bir rüzgarından bulutun
Güzelim Annabel Lee
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni
Mezarı oradadır şimdi
O deniz ülkesinde
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskanırdı bizi
Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi'
Bir gece rüzgarından bulutun
Üşüdü gitti Annabel Lee
Sevdadan yana kim olursa olsun
Yaşca başca ileri
Geçemezlerdi bizi
Ne yedi kat göklerdeki melekler
Ne deniz dibi cinleri
Hiç biri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee
Ay gelir ışır, hayalin erişir
Güzelim Annabel Lee
Orda gecelerim uzanır beklerim
Sevgilim sevgilim hayatım gelinim
O azgın sahildeki
Yattığın yerde seni...


Edgar Allan Poe
Çev. Melih Cevdet Anday

Bu konuyu yazdır