10-29-2018, 09:10 PM
Dostlarım bu seferde rotamızı Kartepe üzerinden Yuvacık Barajı yönünde çizdik.
Sabah 09:00 da hazırlıkları bitirdik ve yola çıktık. Geç kalanlar yoldaki ilk durağımızda bize katılacaktı. İsmet abi ile de kahvaltı yapacağımız mekanda buluşmak üzere sözleştik.
Farklı iki noktadan başlayan yolculuğumuz, yolda yaşadığımız ufak tefek aksaklıkların ardından Kartepe yolundaki Saklı Vadi restoranda ilk durağına vardı.
Biz sağlam bir kahvaltı yaparken, İsmet abimiz boş durmadı etrafı keşfe çıktı. Muhteşem fotoğraflar çekmiş. İşte bir tanesi.
Biz kahvaltımızı bitirirken grubun geri kalanı da bize katıldı ve başladık mekanı keşfetmeye. Meğerse saklı vadi ismi gibi gerçekten saklı güzellikler barındırıyormuş.
Upuzun ağaçların dallarına bağlanmış salıncaklar insanın yüreğini ağzına getiriyor. Ama Meryem ablaya vız gelir tırıs gider.
Grubumuzda bize eşlik eden hanımlara şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hem bu güzel kareleri daha güzel hale getirdiler hemde ortamı neşelendirdiler.
Bu güzellikleri tabi ki bizde değerlendirdik. Çekin bakalım bir poz en afilisinden.
Keşfimizi bitirince bir sonraki durağımıza doğru yola çıktık. Hedef Suadiye Tabiat parkıydı ama yolda gördüğümüz güzellik bizi bizden aldı. Yılın ilk karı bir kaç gün önce yağmış yol kenarları hala karlı idi. İndik motorlardan kibarca kartopu oynadık. Zira karlar artık buz olmuştu.
Recep abinin mutluluğu yüzünden okunuyordu. Öyle değil mi? Çok eğleniyürüüüüüüz.
Meryem abla da hınzır çocuklar gibi kartopunu hazırladı hedef belirliyor. Vay bu fotoğrafı çekenin haline...
Yeter dedik bu kadar eğlence hadi bakalım binin motorlara. İstikamet tabiat parkı. Ama manzara okadar iyi ki, sürekli mola veriyoruz. Bir tarafta Sapanca Gölü,
diğer tarafta Körfez. Manzara müthiş. Değmeyin keyfimize.
Grubumuzun çıtı pıtı çiftine de, bize eşlik ettikleri için ne kadar teşekkür etsek az kalır. Küçük gelinin paçalarını biraz çamur ettiysek te moraller hep yüksek, hiç kızmadı bize.
Sonra hadi dedik motorların üstüne. Gidelim artık şu tabiat parkına. Motora bindik 3 - 5 dakika gittik gitmedik bir baktık ki vardık 2. durağımıza. Ama o kadar durakladık ki yollarda, Suadiye Tabiat Parkını es geçtik. Doğruca Yuvacık barajına gitmeye karar verdik.
Yuvacık barajının virajlarında çok eğlendik. Az gitti uz gittik ve Kemal abinin tavsiyesiyle bir sonraki mekana ulaştık.
Ortam şahane, hele Meryem ablanın ellerinden çayın tadı bambaşka. Ellerin dert görmesin ablacım.
Buranın salıncak keyfi bir başka. Altından akan nehirin üstünde sallanıyorsun. Ambiyans o kadar etkileyici ki bol şatafatlı sözcüklerle bile anlatabilmek zor. Gitmek lazım. Görmek lazım arkadaşlar.
Hadi hamağı anladım. Ama oraya nasıl çıkacağız onu hiiiiiiç anlamadım.
Yavaş yavaş hazırlıklar başladı dönmeye karar verdik. Son bir tur atalım dedik mekanda. Kemal abi tesise daha önce gelmiş. Beni biraz gezdirdi. Yüksek bir ağacın dalları arasında kurulu bu terastan aşağı bakıp kahvenizi yudumlamak mükemmel olur. Biz fırsat bulamadık inşallah bir daha ki sefere.
Tabi biz buraları gezerken aşağıdakiler boş durmamış. Söylemişler kahveyi. Yapmışlar keyiflerini şırıl şırıl akarsunun başında.
Artık dönüşe geçme vakti. Tabi ki de Köfteci Yusuf'a uğramadan olmaz.
Ama okadar kalabalıktı ki, yer bulamadık ve günü burada sonlandırmaya karar verdik.
Bence günün anlam ve önemi son fotoğrafımız da. Yılın ilk karını görmek. Onun bize verdiği o neşeyi tatmak. Belki bir nebze çocukluğumuza dönmek. İşin aslı içimizde ki o çocuğu hayatta tutabilmek. Yaşın bir önemi olmadığını, hissettiğimiz gibi yaşamamız gerektiğini, bu geziye katılan en küçüğümüzden en ihtiyar delikanlımız bile bana hissettirdi.
Güzel insanlarla , eğlenceli ve hoş vakit geçirmek o kadar dinlendirici ki. Hayattan keyif almayı bilen, eğlenmeyi bilen, benim yanımda bunca yol gelen bütün dostlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum. Umarım bir sonraki gezimizde tekrar beraber oluruz. Kendinize çok iyi bakın. Görüşmek üzere.
Sabah 09:00 da hazırlıkları bitirdik ve yola çıktık. Geç kalanlar yoldaki ilk durağımızda bize katılacaktı. İsmet abi ile de kahvaltı yapacağımız mekanda buluşmak üzere sözleştik.
Farklı iki noktadan başlayan yolculuğumuz, yolda yaşadığımız ufak tefek aksaklıkların ardından Kartepe yolundaki Saklı Vadi restoranda ilk durağına vardı.
Biz sağlam bir kahvaltı yaparken, İsmet abimiz boş durmadı etrafı keşfe çıktı. Muhteşem fotoğraflar çekmiş. İşte bir tanesi.
Biz kahvaltımızı bitirirken grubun geri kalanı da bize katıldı ve başladık mekanı keşfetmeye. Meğerse saklı vadi ismi gibi gerçekten saklı güzellikler barındırıyormuş.
Upuzun ağaçların dallarına bağlanmış salıncaklar insanın yüreğini ağzına getiriyor. Ama Meryem ablaya vız gelir tırıs gider.
Grubumuzda bize eşlik eden hanımlara şimdiden çok teşekkür ediyorum. Hem bu güzel kareleri daha güzel hale getirdiler hemde ortamı neşelendirdiler.
Bu güzellikleri tabi ki bizde değerlendirdik. Çekin bakalım bir poz en afilisinden.
Keşfimizi bitirince bir sonraki durağımıza doğru yola çıktık. Hedef Suadiye Tabiat parkıydı ama yolda gördüğümüz güzellik bizi bizden aldı. Yılın ilk karı bir kaç gün önce yağmış yol kenarları hala karlı idi. İndik motorlardan kibarca kartopu oynadık. Zira karlar artık buz olmuştu.
Recep abinin mutluluğu yüzünden okunuyordu. Öyle değil mi? Çok eğleniyürüüüüüüz.
Meryem abla da hınzır çocuklar gibi kartopunu hazırladı hedef belirliyor. Vay bu fotoğrafı çekenin haline...
Yeter dedik bu kadar eğlence hadi bakalım binin motorlara. İstikamet tabiat parkı. Ama manzara okadar iyi ki, sürekli mola veriyoruz. Bir tarafta Sapanca Gölü,
diğer tarafta Körfez. Manzara müthiş. Değmeyin keyfimize.
Grubumuzun çıtı pıtı çiftine de, bize eşlik ettikleri için ne kadar teşekkür etsek az kalır. Küçük gelinin paçalarını biraz çamur ettiysek te moraller hep yüksek, hiç kızmadı bize.
Sonra hadi dedik motorların üstüne. Gidelim artık şu tabiat parkına. Motora bindik 3 - 5 dakika gittik gitmedik bir baktık ki vardık 2. durağımıza. Ama o kadar durakladık ki yollarda, Suadiye Tabiat Parkını es geçtik. Doğruca Yuvacık barajına gitmeye karar verdik.
Yuvacık barajının virajlarında çok eğlendik. Az gitti uz gittik ve Kemal abinin tavsiyesiyle bir sonraki mekana ulaştık.
Ortam şahane, hele Meryem ablanın ellerinden çayın tadı bambaşka. Ellerin dert görmesin ablacım.
Buranın salıncak keyfi bir başka. Altından akan nehirin üstünde sallanıyorsun. Ambiyans o kadar etkileyici ki bol şatafatlı sözcüklerle bile anlatabilmek zor. Gitmek lazım. Görmek lazım arkadaşlar.
Hadi hamağı anladım. Ama oraya nasıl çıkacağız onu hiiiiiiç anlamadım.
Yavaş yavaş hazırlıklar başladı dönmeye karar verdik. Son bir tur atalım dedik mekanda. Kemal abi tesise daha önce gelmiş. Beni biraz gezdirdi. Yüksek bir ağacın dalları arasında kurulu bu terastan aşağı bakıp kahvenizi yudumlamak mükemmel olur. Biz fırsat bulamadık inşallah bir daha ki sefere.
Tabi biz buraları gezerken aşağıdakiler boş durmamış. Söylemişler kahveyi. Yapmışlar keyiflerini şırıl şırıl akarsunun başında.
Artık dönüşe geçme vakti. Tabi ki de Köfteci Yusuf'a uğramadan olmaz.
Ama okadar kalabalıktı ki, yer bulamadık ve günü burada sonlandırmaya karar verdik.
Bence günün anlam ve önemi son fotoğrafımız da. Yılın ilk karını görmek. Onun bize verdiği o neşeyi tatmak. Belki bir nebze çocukluğumuza dönmek. İşin aslı içimizde ki o çocuğu hayatta tutabilmek. Yaşın bir önemi olmadığını, hissettiğimiz gibi yaşamamız gerektiğini, bu geziye katılan en küçüğümüzden en ihtiyar delikanlımız bile bana hissettirdi.
Güzel insanlarla , eğlenceli ve hoş vakit geçirmek o kadar dinlendirici ki. Hayattan keyif almayı bilen, eğlenmeyi bilen, benim yanımda bunca yol gelen bütün dostlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum. Umarım bir sonraki gezimizde tekrar beraber oluruz. Kendinize çok iyi bakın. Görüşmek üzere.