-
AMATÖR DENİZCİ BELGESİ
Forum: Genel Muhabbet
Son Yorum: VeYSeL
11-07-2022, 05:55 PM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 574 -
Üye Rozetleri
Forum: Genel Muhabbet
Son Yorum: VeYSeL
11-04-2022, 09:20 AM
» Yorumlar: 23
» Okunma: 2,773 -
ZONGULDAK YOLCUSU KALMASI...
Forum: Kişisel Raporlar
Son Yorum: VeYSeL
11-04-2022, 07:51 AM
» Yorumlar: 7
» Okunma: 470 -
Benzine zammmmm
Forum: Genel Muhabbet
Son Yorum: VeYSeL
11-03-2022, 11:38 AM
» Yorumlar: 17
» Okunma: 6,273 -
Mini IRONBUTT (Eskişehir'...
Forum: Kişisel Raporlar
Son Yorum: doctor
10-04-2021, 01:44 PM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 386 -
GMK Whatsapp ACİL ve gidi...
Forum: Moto Kafe
Son Yorum: EmreGndZ
05-21-2021, 07:14 AM
» Yorumlar: 323
» Okunma: 74,169 -
Yardım
Forum: Sohbet & Muhabbet
Son Yorum: Barış
05-06-2021, 07:42 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 1,573 -
Square Tin Containers Wit...
Forum: Sohbet & Muhabbet
Son Yorum: Lindajeon
04-13-2021, 07:17 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 584 -
İndirimli Ürünler
Forum: Market
Son Yorum: MuratD
03-10-2021, 07:38 AM
» Yorumlar: 11
» Okunma: 2,106 -
Excell sayfalarını birleş...
Forum: Dökümanlar
Son Yorum: ahmetyildirim
02-07-2021, 12:32 PM
» Yorumlar: 10
» Okunma: 5,223
- Toplam Yorumlar:77,037
- Toplam Konular:4,172
- Toplam Üyeler:1,633
- Son Üye:Kerem Yahşi

Suya düşen cep telefonları garanti kapsamında değil. Bu nedenle cebinizi kurtarmak size düşüyor. Bunun da çok ilginç yolları var. İşte cep telefonunu kurtarma yolu
TATLI SUYA DÜŞERSE: İlk olarak cihazın pilini çıkarın... Kısa devre yapmasını önleyin... Daha sonra SIM kartı yuvadan çıkarın. Cep telefonunuzu kaybetseniz dahi SIM kartlar çalışmaya devam ediyor.
-Pil ve SIM kartı çıkardıktan sonra cihazı kuru bir bezle hızlı bir şekilde kurulayın..
ELEKTRİK SÜPERGESİ: Cihaz içindeki nem doğal bir şekilde buharlaştığı taktirde telefonun kurtulma ihtimali daha fazla... Bunu yapmanın en iyi yolu ise bir elektrik süpürgesi ile içine, ortamdaki havanın üflenmesi ya da çekiş özelliği olan bir elektrik süpürgesi ile içerideki havanın dışarı çıkarılması.
-PİRİNÇ KAVANOZU: Kurulandığı halde içinde hala nem olan cep telefonlarını tamamen kurutmanın en iyi yolu ise pirinç taneleri ile dolu bir kavanozun ortasına koyup ağzını kapatmak ve en az bir gün bekletmek. Pirinç taneleri ortamdaki nemi hızla emebiliyor.
TUVALETE DÜŞERSE: Cihazlar ''tuvalete düşürülmediği sürece'' alkolle temizlenmemesi gerekiyor. Solvent içerikli olan alkol, cihaz içindeki plastik bağlantıları eritebiliyor. Bunun yerine hırdavatçılardan temin edebilen ''Denature'' alkol kullanılabilir.
-DENİZE DÜŞERSE: Telefonunu denize düşürenlerin, cihazı sudan çıkarıp bu sefer tatlı suya bırakmaları daha sonra oradan da çıkarıp kurulamaları gerekiyor. Çünkü tuzlu su barındırdığı kristallerden dolayı cihazın bazı parçalarına zarar verebiliyor.
YAPILMAMASI GEREKENLER: Kurutma işlemi için asla saç kurutma makinesini kullanmayın. Saç kurutma makinesi, 'soğuk üfleme' modunda dahi ortamdaki havadan daha sıcak bir havayı makinenin içerisine üflediği için entegre ve lehimlere zarar verebiliyor. Bunun sonucunda cihaza pil takıldığı an telefon kısa devre yapabiliyor.
-Bunun yanında cihazınızı doğrudan güneş altında yada mikrodalga fırında kurutmaya asla denemeyin.
GİZLİ İŞARET: Üretici firmalar, cihazın hem dışına hem de içine garanti etiketleri yerleştirmeye başladı. Su ile temas ettikleri zaman renk değiştiren bu etiketler sayesinde yetkili servis, telefonun içini açmadan dahi suya düşürüldüğünü anlayabiliyor. Birçok telefonun içinde de gizli işaretler bulunuyor.
Yarışan motorların ilki yamaha ikincisi ktm farkını ordada ortaya koymuş .)

Burada sevdiğim klip ve müzikleri paylaşacağım..
sizlerde ekleyebilirsiniz.. böylece bir liste oluşturmuş oluruz, sıkıldıkça dinleriz :çiçek:
http://www.youtube.com/watch?v=CGW-pHMadAE
Özgürlüğün Teker Takılmış Hali: “Motosikletler”
“Ayy tehlikeli”, “Yok yok hayatta olmaz”, “Bu eve giremez!”, “Asla!”… ve benzerleri. Ailemize motosiklet konusundan bahsettiğimizde karşılaşacağımız cevapların bundan farklı olma ihtimali neredeyse sıfırdır. Bu tepkilerin nedenleri arasında yanlış bilgilendirme ya da bilgisizlik, bunlara bağlı olan korku ve televizyonda izlenen motosiklet kazaları gelir (otomobil kazalarına alıştıkları için “hayır otomobil olmaz” demiyorlar). Bu konuya burada değinmeyeceğim ancak dileyen olursa elimdeki “otomobil-motosiklet kaza oranları” istatistiklerini ve detaylı yaptığım bir araştırmayı gönderebilirim. Bu yazıda sizlere motosikletlerden çok daha farklı bahsedeceğim. “Motosiklet nedir?” sorusunun cevabının “bir ulaşım aracı” olmasından daha öte şeyleri söyleyeceğim.
“Gitmek. Bir hançeri inceltip
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da”
Ahmet Telli
Evet “gitmek”. Uzaklara çok uzaklara hem de. Her insanın aklına hayatı boyunca en az bir kere gelen bir fiil. Yaşamın stresinden, gürültüsünden, yorgunluğundan sıyrılmak için farklı mekanlara gitmek ya da daha önce gittiğiniz, size huzur veren bir yere gitmek. Kim hayal kurmadı ki okulda derslerde, iş yerinde kafamızı kaldıracağımız vakit bulduğumuzda, ev işlerinden sıkıldığımızda…
Bir gün sıkılıp da gezmek istersiniz. Trafik kapalıdır ve yanağınızı cama yaslamış çaresiz beklemektesinizdir. Toplu taşıma aracındaysanız kalabalığın kokusu, açılmayan camlardan hava girişi beklentisi, sıcaktan bayılmamaya çalışmak ve uykunuzun gelmesi; kendi aracınızdaysanız beklemenin vermiş olduğu stres, boş yere giden benzin düşüncesi ve bunun gibi etkenler sizi etkilerken bir ses duyarsınız. Güçlü ve tok bir sestir bu. O ses yaklaşır, yaklaşır… Sonra yanınızdan birinin geçtiğini görürsünüz ama yalnız değildir. Onun kahrını çeken “biri” vardır altında. Motosikleti…
Kendinizi yalnız hissettiğinizde, hayata küsecek olduğunuzda, cebinizde sadece 5 milyon liranız (belki daha az) olduğunda “motosiklet dostumuz” sizlere yardımcı olacaktır:
-Hadi gidelim
-Nereye?
-Ne önemi var, kalk hadi
-Ama sadece 10 liram var
-Tamam yeter zaten, en azından kafanı dağıtacak kadar yol gideriz. Hem bir hava almış olursun sen de…
-Tamam geliyorum.
Motosiklet üzerinde kendinizi asla yalnız hissetmezsiniz, çünkü her yere “dostunuz” ile gidiyorsunuz. İnsanlar sıkışık trafikte beklerken siz onlara bir tebessümle bakarak geçecek, cebinizdeki paranın azlığına bakmayacak, dilediğiniz istikamette yolu uzatarak, manzara seyrederek yüreğinizin götürdüğü yerlere gideceksiniz.
Evet özgürsünüz… Vücudunuza çarpan rüzgarı kuşlar misali hissedecek kadar özgürsünüz.

1.Bir saniye(yanlış)
2. İki saniye(doğru)
3. Doğru viraj hattı
4. Yanlış viraj hattı
5. Doğru takip
6. Yanlış takip
6a. Takip üçgeninin boyu.(Hızın her 15 km si için bir araba boyu).
7. Kavşakta bekleyen arabanın görüş alanı dışındasınız. Bu sollama kaza demektir.
7a. Kavşakta izlenecek doğru hat(kırmızı çizgili hat kavşak içlerine en derin görüşü sağlıyor).
7b. Kavşak olmadığında doğru seyir hattı.
8. Klasik kaza1.jpg
9. Klasik kaza2.
10.Omuz üstünden göz kontrolü(kör alanlar)
11. Sola dönüş(dış pozisyon doğru-kesik çizgiler bakış derinliklerini göstermektedir, dönüş hatları değildir)
12. Sağa dönüş(iç pozisyon doğru/orta şeride yakın pozisyon-kesik çizgiler bakış derinliklerini göstermektedir, dönüş hatları değildir)
13. Doğru takip mesafesi
14. Yanlış takip mesafesi
15. Viraj tekniği
16. Kırmadan gazlamak doğru.(Daha fazla yol aldığı için no.1)
17. Kırmadan frenlemek doğru.(Çarpma hızı 40 dan 20 ye düştüğü için).
18. Virajda karşı yönden gelen araca bakışlarınızı kitlerseniz kaza olabilir. Arabayı dikkate alarak kendi güvenli çıkışınıza bakınız. Ayrıca erken dönüşe başladığınız için (A) engelini geç farkedip arabaya tehlikeli bir biçimde (B) yanaşırsınız.
19. Viraj dönerken yol kenarındaki ağaçlara (A) bakmayın. Baktığınıza yönelirsiniz.. Kendi güvenli çıkışınıza (B) bakın.
20. Dönüşlerin olması gerekli ve doğru motor/ araba hatları.
21. Sürekli virajlarda dönüş hattı(kırmızı çizgi)

22. S virajda sollama(üçgen görüş alanı, kırmızı çizgi sollama hattı)

23. Araçların kör noktaları.1(Mavi hat B doğru, sarı hat A yanlış)

24. Araçların kör noktaları.2

25. Araçların kör noktaları.3(mavi hat doğru)

26. Araçların kör noktaları.4

27. Görünürlük.

28. Yan girişlerdeki riskler.

28a. Yan girişlerdeki riskler.2

29. Yan çıkışlardaki riskler.

30. Kavşak Riskleri 1

31. kavşak Riskleri 2

32. Kavşak Riskleri 3

33. Kavşak Riskleri 4

34. Motosikletleri sollamak


Spor psikolojisi bize bir çok şeyin rahat bir koltuğa oturup onları zihinsel olarak canlandırma yaparak tecrübe kazanılacağını göstermiştir. Bu gerçek olarak taliminin yapılmasının mümkün olamayacağı durumların bu şekilde canlandırmayla beyinde yer etmesini sağlamaya dayanmaktadır. Zihinde canlandırılarak yapılan bir çok kaza senaryosunda uygulanan doğru taktik senaryoları bize doğru reaksiyonları öğreterek gerçek yaşamda ne zaman ne yapılması konusunda bilinçli olmamızı sağlayacaktır. Bir olay karşısında beynimiz bunu zihinsel olarak daha evvel canlandırarak zihinsel gözleri ile gördüğünden sanki daha önce bu durumla karşılaşmış zannedecektir. Buda orta beynimizin tanımadığı bir durumla karşılaştığında yaptığı kontrolü ele alması ve paniklemeyi takip eden kasılmayı devreye sokmasını engelleyecektir.
U dönüşlerini örnek alalım. U dönüşlerinde icra edilmesi gereken bir çok adım vardır. Bu adımlardan birini ya da bazılarını unutmak mümkündür. Mesela dengeye konsantre olunduğu sırada omuz üstü kontrolü kolaylıkla unutulur. Halbuki zihinsel canlandırma talimleri burada stres altında icra edilen adımları unutmayı ortadan kaldıran bir etkiye sahiptir. U dönüşünden evvel yapılmış olan talimler her şeyin olması gerektiği gibi yapılmasında büyük pay sahibidir.
Ayna kontrolü, kavşak geçişleri, kaygan yüzeylerle baş etme gibi senaryoların her biri zihinsel canlandırma yapılarak talim edilmelidir. Olayın sizde çağrışımını yapacak ip uçlarını kelime ya da işaret olarak seçin ve talim yaparken önce bu ipuçlarını zihninizde canlandırın ve sonra yapılması gereken işlemi zihninizde uygulayın. Bu ip uçlarını çoğaltın. Genellikle talimlerde, acil durma talimlerinde eğitmen sürücünün önünde bir tarafa doğru çekilmiş olarak durur ve mesela talebeye elimi kaldırınca maksimum fren yap der. Bu şekilde talim almış biri acil durumda elini kaldıran biri olmayacağı için genellikle talimlerle aldığı eğitimi unutarak frenlere asılır ve kaza. Burada öneri olarak mesela ben yan yoldan gelen bir araç gördüğümde parmağımı fren üzerine koymayı ve yol yüzeyini ve arkamda ki trafiği aynalardan kontrol etmeyi , hedefe kilitlenmeden ve kasılmadan hareket etmeyi bir alışkanlık haline getirdim. Buna kendimi şartladım. Yine önümdeki araç sürücüsü sağa sola bakarsa, ellerinin aracının direksiyonu üzerindeki pozisyonunu değiştirirse veya kendi önündeki araçla arasındaki mesafeyi artırırsa onu sollamamaya kendimi şartladım. Her an hat değiştirecek yada sağa sola sapacak şeklinde zihinsel çalışmalarımda olayı canlandırdım ve uygulamam gerekli kuralları uyguladım. Yine mesela arkadan bir araca çarpacaksam çarpmadan hemen önce ayağa kalkıp motordan atlamayı zihnimde canlandırma talimleri yaparım.
Burada beynin yetenekleri yine beyni kandırmak için kullanılmaktadır. Zihinsel canlandırma ne kadar gerçeğe yakın ve canlı yapılırsa öğrenme süreci de o kadar daha iyi olur. Canlandırma yaparken sadece görmeyin ama duyun, işitin ve koklayın hatta hissedin de. Beş duyunuzu işin içine sokun. Bir kavşağa yaklaşırken kavşakta hareket etmek üzere olan bir araç düşünün ve sonra sürücüsünün yüzüne baktığınızı zihninizde canlandırın. Sürücü sizi görüyor ve tam kavşağın orta yerinde duruyor ve siz buna karşı ne yapabileceklerinizi tasavvur ederek uygulayın. Trafikte dikkatinizi dağıtan faktörleri düşünün ve bunlarla karşılaştığınızda ne yapmanız gerektiğini hayal edip çözümleri yine zihninizde canlandırarak uygulama yapın. Bu canlandırma talimlerini sık tekrarlamanız onların ön beyninizde canlı olarak tutulmasını sağlayacaktır.
Öncelikle çarpışmayı önleme talimlerinde kullanılan bu yol diğer talimlerde de faydalıdır. Ne olabilirin ve çözümlerinin farkında olmanın acil durumda paçamızı kurtarabileceği kesindir.

Gebze'de soğuk bir kış günüydü,
ara karanlık sokakta bir motor servis önünde boynu bükük sahibi tarafından terkedilmiş bekliyordu.
Herkesin yanından geçerken "zavallı motor seni ne hale getirmişler.. o zalim sahibin senin turuncu kirpiklerini nasıl kıymışta kırmış" diyerek konuşup yollarına devam ediyorlardı.
O soğuk akşamda motor boynunu bükmüş ..iç geçirerek "ah beni dün görecektiniz küheylan gibiydim.. hiç yerimde duramıyordum çamur ,toprak,su demeden kendimi bir oyana bir buyana savuruyordum " der gibi kendisine bakanlara cevap vermek istiyordu..
O terkedilmişlik ,o yanlızlık,o çaresizlik hiç bir motor arkadaşının başına gelmemesi için motorların tanrısı CHOOPER' a yalvarıyordu.
Olsun varsın ufak şeylerdi bunlar onun için sahibini bugüne kadar hiç üzmemişti.
Birgün sonra sahibi gelip onu alacak ve tekrar o özlediği yollara yine düşecekti nede olsa o bir BMW' di.............
Geçmiş olsun Mehmet Bey motorunuzu bu akşam Hayrettin'in orada görünce dillendireyim dedim..
Birde espiri yaptık ..hani köfteler tam pişmemiş demiştiniz ya Etler'de bir sorun olmasın bu şahlanışta...