Son Aktiviteler

Forum İstatistikleri
  • Toplam Yorumlar:77,036
  • Toplam Konular:4,174
  • Toplam Üyeler:1,629
  • Son Üye:Yafes


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 11:23 AM
Forum: Dökümanlar
- Yorumlar (4)

Başımıza gelmez inşallah ama bilmemizde de fayda var... Kaza geçiren sigortasız yurttaşların tedavisini Garanti Sigorta Fonu karşılıyor, ama bilen yok!



"Trafik kazasi sonucu yaralanan ve hastaneye kaldirilarak tedavi altina alinan kazazedelerin, kanuna göre tedavi için ücret ödememesi gerektigi belirtildi.
Tüketiciler Birligi, kazazedelerin haklariyla ilgili bir rapor hazirladı.
Kaza sonucu yaralanan ve herhangi bir hastanede tedavi gören kazazedelerden, bu tedavileri sonucu hastane tarafindan ücret talep edilemeyeceginin belirtildigi raporda; 2918 Sayili Trafik Kanunu'nun, herhangi bir trafik kazasi sonucu yaralanan kisinin en kisa sürede hastaneye yetistirilmesi ve gereken tedavinin yapilmasi hükümlerini içerdigi belirtiliyor.
Yönetmelige göre, hastane acil servisi, kendisine gelen kazazedenin maddi durumuna, sosyal güvencesinin olup olmadigina ve hastanin özelligine bakmadan gereken tedaviyi ve müdahaleyi herhangi bir ücret talep etmeden yapmak zorunda.
Bu tedavi sonucu olusan masrafin ise Saglik Bakanligi Karayollari Trafik Döner Sermaye Isletmesi tarafindan karsilanacaginin belirtildigi rapora göre, vatandaslar haklarini bilmedikleri için sorunlar yasaniyor. Hastanelerin de bu kanundan bihabermis gibi gözüküp vatandastan para talep etmelerinin suç oldugu belirtiliyor."
Trafik Kazası Geçirdiğinizde Hastane Masraflarınızı Karşılayan Bir Kuruluş Var !

Yazının içeriğinin doğruluğunu aşağıdaki adresten teyit edebilirsiniz:

Tel: 0-212-324-19-50

http://www.tsrsb.org.tr/



Size çarpan araç faili meçhul ise veya aracın sigortası yoksa bütün hastahane masraflarını cebinizden yapmışsanız faturayı aşağıda bahsi geçen sigortaya veriyorsunuz. Sigorta size paranızı tamamını ödüyor.

SSK ve bağ-kurun ödemelerini değil sadece kendi cebinizden ödediğiniz paraları ödüyor.

Ölümlü ise kaza yine para ödüyorlar.

Daha ayrıntılı bilgi için yukarda verdiğim dahili 204 nolu telefonu arayın.

Kaza geçiren sigortasız yurttaşların tedavisini Garanti Sigorta Fonu karşılıyor, ama bilen yok!

Garanti Sigorta Fonu Genel Sekreteri Kongar: "Kaza geçiren Sigortasızların masrafını, başvuranlara veriyoruz. Ama kimse bilmediği için parasını alan yok. Fon'da 110 trilyon lira birikti."

Trafik kazası geçiren vatandaşların tedavi masrafları ile ölüm giderlerini karşılamak için kurulan Garanti Sigorta Fonu'nun hesabında 110 trilyon lira birikti ama vatandaş parasızlıktan hastane kapısında can veriyor. Trafik kazalarında yaralanan ya da ölen sigortasız vatandaşların milyarlarca lira tutan tedavi veya cenaze masraflarını karşılamak için kurulan Garanti Sigorta Fonu'nda tam 110 trilyon lira birikti; çünkü uygulamadan kimsenin haberi yok. Sağlık Bakanlığı'nın hastane yönetimlerini bilgilendirmemesi ve vatandaşların da kanunları yeterince bilmemesi nedeniyle fona herhangi başvuru olmazken, çok sayıda parasız vatandaş hastane kapılarında can veriyor.

Fondan sorumlu Türkiye sigorta Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri Bilge Kongar, "Trafik kazası geçiren sigortasız tüm vatandaşlar başvurup tüm masraflarını bizden alabilirler" dedi. SADECE UYANIK AVUKATLAR KULLANIYOR Kaza geçiren parasız vatandaşların çok zor durumda kaldığını belirten Kongar, "Hem bakanlığın hem de vatandaşların kanunu bilmesi gerekiyor. Ancak ne Sağlık Bakanlığı uyarıyor ne de vatandaşlar bunu biliyor. Bu yüzden fonu her biri 20- dosya ile gelen uyanık avukatlar kullanıyor" diyor. Kongar, 450 milyar ve yeni primleri faizle değerlendirdikleri için 110 trilyona ulaşıldığını belirterek şunları söyledi: "Devlet Ziraat Bankası'nda faizsiz tutuyordu. Biz ise faizde tutuyoruz. Para çoğalınca bunu alıp oraya buraya vermek; peşkeş çekmek istiyorlar. Biz ise kazalarda mağdur olanlar gelip alsın diyoruz.

1991 yılında Hazine Müsteşarlığı bünyesinde kurulan Garanti Fonu, 1998'in sonuna kadar Hazine Müsteşarlığı Sigorta Genel Müdürlüğü bünyesinde kaldı.

Amacı, trafik sigortası olmayan araçların meydana getirdiği yaralama ve ölüm masraflarını karşılamak. Plakası belirsiz araçların verdiği zarar da karşılanıyor.

Fonun kaynağını trafik sigortası yaptıran vatandaşlardan kesilen pay oluşturuyor. Trafik sigortası yapan sigortalıların trafik primi içinde ödedikleri paranın yüzde 2'si ve yüzde 1'i sigorta şirketlerinin öz kaynaklarından karşılanıyor.

Karayolları Trafik Sigortası Kanunu gereği eğer kaza yapan araç sigortalı ise, kaza sonucu yaralanan veya ölen kişilerin masrafını sigortalı olsun ya da olmasın şirketi karşılıyor. 7 YILDA 3 ÖDEME Kazaya neden olan araç sigortasız veya plakası bilinmiyorsa zarar görenler direkt birliğe gelip masraflarını alabiliyor.

Fon, 1998 sonunda Hazine'den alınarak Türkiye Reasürans Şirketleri Birliği nezrinde bir hesaba aktarıldı. Adi önceden Garanti Sigortası Fonu iken devletin dahil olduğu tüm fonlar kapatılınca Garanti Sigortası Hesabı olarak değiştirildi. 1998' sonuna kadar 7 yılda Hazine'de, 450 milyar lira birikti. Ancak 7 yılda sadece üç kişiye ödeme yapıldı. Birlik bünyesindeki fon bütçesi Hazinenin aksine bankada faizle değerlenince fon 110 trilyona ulaştı. Şimdiye kadar fondan yararlanmak için 1623 kişi başvurmuş, 1042 dosya ise sırada bekliyor.

Birlik bünyesindeki fonun yükümlülüğü daha sonraki yıllarda kanuna eklenen maddeler ile sadece bedensel hasarları ödemekten çıkarıldı.

İHTİYACI OLAN PARAYI NASIL ALACAK

Kaza geçiren vatandaş hastane masraflarını faturalı olarak Türkiye Sigorta Reasürans Şirketleri Birliği'ne iletecek.
Bunun için birliğe, 0-212-324-19-50 nolu telefondan veya
http://www.tsrsb.org.tr
adresinden ulaşılabilir. Türkiye'nin her yerinden başvuru ayni şekilde yapılacak.
Gerekli belgeler ise hastane faturası, ikametgah senedi, nüfus cüzdan örneği,trafik zaptı ve imza beyanı.
Belgeleri inceleyen birlik, vatandaşın verdiği banka hesap numarasına parayı yatırıyor.

Alıntı: gagagotti thewall teşekkürler

Orijinal kaynak:
Tel: 0-212-324-19-50
http://www.tsrsb.org.tr/
http://www.tsrsb.org.tr/private/trk/...rantiadres.htm

Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 11:21 AM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (5)

yatmakro7.jpg
tv.jpg
pizzaci.jpg
motorcu7wy.jpg
kiskanc.jpg
kedi.jpg
enduro.jpg

Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 11:11 AM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (20)

1 - Yan çatalı açık zannedip inerseniz, düşersiniz.
2 - Duruş anında bir çukura denk gelirseniz, düşersiniz.
3 - Durduğunuz yerde kayganlık varsa, düşersiniz.
4 - Sıcak asfalt, ıslak toprak veya gevşek zeminde, yan çatalın altına sert bir cisim koymazsanız, motosikleti düşürürsünüz.
5 - Kick Starter motorlarda, motoru viteste unutursanız, marşlama anında düşersiniz.
6 - Kum veya kaygan zeminde, yüksek devirde dönüş yaparsanız, düşersiniz.
7 - Blok ön fren yaparsanız, düşersiniz.
8 - Dönüşlerde yoldan çıkıp çimen veya gevşek zemine ön tekeri denk getirirseniz, düşersiniz.
9 - Motosiklet tecrübesi olmayan heyecanlı bir yolcuyu arkanıza alırsanız, düşersiniz.
10- Trafik ışıklarında geçiş anında vitesi boşta unutup ayakları pedala koyarak kalkış yaparsanız, düşersiniz.
11- Dönüşlerde motosikleti ağırlık merkezinden kaçırırsanız, düşersiniz.

12- Serin havalarda eldivensiz uzun kullanımda, elin hassasiyetini kaybetmesi sonucu düşersiniz.
13- Araçların asfalta döktüğü yağlara denk gelirseniz, düşersiniz.
14- Yazın yol kenarındaki tozların, kışın tuzlanmış yolların, rüzgarın etkisiyle asfaltın üzerine yaydığı toz ve kum tanecikleri kaygan zemin yaratır ve bu zeminlerde düşersiniz.
15- Motordan inerken çalışır vaziyette viteste unutursanız, düşersiniz.
16- Botunuzun bağcıklarına dikkat edin. En iyisi bağcıksız bot giymektir.
17- Duruş anında bağcıklarınız pedala takılırsa, düşersiniz.
18- Ekstra emniyet için taktığınız disk kilidini takılı unutup, hareket ederseniz, düşersiniz.
19- Gidon klilidi boyunda olan motosikletlerde, gidonu kilitli unutup hareket ederseniz, düşersiniz.
20- Duruş anında pantolonunuzun paçası pedal ve çubuklara takılırsa, düşersiniz.
21- Köşeli dönüşlerde limitlerdeyken, yandaki aracı geçmek için biraz daha gaz verirseniz, düşersiniz.
22- Sürüş esnasında selenin arkasına kayıp, motosikletin yanlarına veya yerdeki bir cisme bakarsanız, düşersiniz.
23- Motordan inerken sürücünün veya arka yolcunun ayağının motosiklet çantalarına takılması halinde, düşersiniz.
24- Durma noktasına geç frenaj yaptığınız takdirde, düşersiniz.
25- Kabak lastik ve yağış bir arada olursa, düşersiniz.
26- Yokuştaki virajın görünmeyen bölümünde, kum, çakıl gibi sürprizler varsa düşersiniz.
27- Uzun cisim taşıyan tedbir alınmamış aracı takip ederseniz, dokunup düşersiniz.
28- Tek teker yapmaya özenirseniz, düşersiniz.
29- Oto parklarda motosikletinizi otomobillerin arkasına yakın park ederseniz, motosikletinize çarpıp, düşürebilirler.
30- Sağ virajlarda sert arka frenle spin atarsanız, karşıdan gelen araçla çarpışırsınız.
31- Çimen üzerine cadde lastiği ile gitmek, buzlu zeminde gitmekle aynıdır, düşersiniz.
32- Islak asfaltta çamurlu lastikle gitmek, buzlu zeminde gitmekle aynıdır, düşersiniz.
33- Yüksek seleli motosikletlerle yokuş aşağı inerken ayağınızı yere koyma anında boşlukta kalırsa, düşersiniz.
34- Uzun yolda sık sık dinlenin. Çok uzun sürüşlerde durma esnasında denge unsuru zayıflar, düşersiniz.
35- Grup seyahatleri disipline edilmezse, karambol olur. Sağdan geçiş yaparsanız çarpışırsınız.
36- Yeni başlayan yağış asfaltı buzlu zemin gibi yapar, düşersiniz.
37- Her zaman kullandığınız, bildiğiniz yolda sizi kum, çakıl yağ gibi sürprizler bekleyebilir. Güvenmeyin, düşersiniz.
38- Limit giderken viraj içinde vites düşürür veya fren yaparsanız, düşersiniz.
39- Kask yada korumalı giysileriniz sadece bir kere lazımdır. Düşerseniz hem hasarı hem de haklı olduğumu görürsünüz.
40- Yeni lastiklerin yola alışma kilometresi vardır. En az 100 km. dikkatli sürün. Aksi halde kayıp düşersiniz.
41- Sele yüksekliği bacak boyunuzu aşıyorsa, özellikle duruşlarda düşersiniz.
42- Arka yolcuyu ikaz etmeden hareket etmeyin. Ani kalkışta arka yolcuyu düşürebilirsiniz.
43- Yanında yürüyerek motorunuzu garaja sokarken, ağırlık merkezini kaçırmayın, motosikletinizi düşürürsünüz.
44- Daha önce tecrübesi olmayan birine motosikletinizle deneme sürüşü yaptırmayınız, Düşerler. Ayrıca motosiklet düşürenindir.
45- Yoldaki cisimlere dikkat ediniz. Erimiş çikolata, meyva kabuğu gibi şeyler sizi düşürebillir.
46- Motorunuzun bakımı esnasında, arka tekerleğin yağlanması hareken halinde iken sizi düşürebilir.
47- 120 mil hızla bir otobüsün arkasına yaklaştığınızda türbülasyona girersiniz, akşam haberlerine konu olursunuz.
48- Devamlı limit giderseniz, sonunda düşersiniz.
49- Açık ve rüzgarlı alanda, motosiklet örtünüz yelken gibidir, motorunuz devrilebilir.
50- Yeni motosikletinize alışmadan arka yolcu alırsanız, beraber düşebilirsiniz.
51- Sert kumaşlı dar pantolon giyerseniz, ayağınızı atarken motora çarpıp beraber düşebilirsiniz.
52- Hareket ettikten sonra, kaskınızın kilidini veya giysinizin düğmelerini kapatmaya kalkarsanız düşebilirsiniz.
53- Kısa mesafeyi, iki ayak solda seleye yan oturup sürerseniz, düşebilirsiniz.
54- Alkollü motosiklete binerseniz, sonunda düşersiniz.
55- Hareket halinde gözlük, eldiven takmak gibi çabalarda bulunursanız, düşersiniz.
56- Gösterge paneline devamlı bakarsanız, önden bihaber olur, kaza yaparsınız.
57- Çamlık alandan geçerken, yola serpilen çam yaprakları buz gibi kaygandır. Dikkat ediniz, düşebilirsiniz.
58- Dar alanda Motoru yatırarak dönerseniz, düşersiniz.
59- Motosikletinizi rampa ile bir yere çıkarırken, yardım aldığınız kişiye ön bilgi vermezseniz, rampa ortasında motoru düşürebilirsiniz.
60- Uzun yolda kaska veya ceketin içine arı girdiğinde debelinirseniz, düşebilirsiniz.
61- Arka yolcuya hareket halinde gidonu emanet ederseniz, düşersiniz.
62- Uzun yolda mola vermeden giderseniz, uyuklama halinde yoldan çıkablilirsiniz.
63- Kaza geçirmiş bir motosiklete onarım yapmadan binerseniz, düşersiniz.
:D
kaynak:motosikletansiklopedisi

Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 11:10 AM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (19)

Tatlı Su Motorcularına ithafen :)

Kış döneminde olduğu gibi, motosikletin uzun bir süre boyunca kullanılmamasından kaynaklanan arıza ve problemlerin asgari seviyeye indirgenmesi, belirli bir takım işlemlerin uygulanması ve motosikleti depoya almadan önce gerekli tamiratların yapılması da gerekir. Aksi halde bu durum geçen zaman içerisinde motosikleti depodan çıkardığınızda yapmanız gereken tamiratları unutmanıza neden olabilir.

1- Motor yağını ve gerekli ise yağ filtresini değiştirin.

2- Piyasadan temin edilecek bir el sifonu veya benzer bir yöntemle, yakıt deposundaki benzini uygun bir kaba boşaltın.Yakıt deposunun içine paslanmayı önleyici bir yağ püskürtüp yakıt deposu kapağını yerine takın. Yakıt depo kapağını takın. Depolama süresi bir aydan fazlaysa karbüratörün boşaltılması motosikletin performansı açısından çok önemlidir.

3- Silindirdeki paslanmayı önlemek için aşağıdakileri uygulayın:

• Bujilerin başlıklarını bujilerden sökün. Buji başlıklarını, bir bant veya iple bujilerden uzak tutmak amacıyla, uygun gövde parçalarına bağlayın.

• Motordan bujileri sökün ve güvenli bir yerde saklayın. Bujileri buji başlıklarına bağlamayın.

• Bir yemek kaşığı (15 - 20 cm 3 ) temiz motor yağını her bir silindirin içine dökün ve buji deliklerini temiz bir bezle kapatın.

• Marşa birkaç defa basarak yağın dağılmasını sağlayın.

• Bujileri ve buji başlıklarını tekrar takın.

4- Aküyü sökün. Aküyü donmayacağı ve doğrudan güneş ışığı almayacağı bir yerde depolayın. Ayda bir kez aküyü yavaş şarja bağlayın.

5- Motosikleti yıkayıp kurulayın. Boyalı yüzeyleri cilalayın. Krom kısımlarına pas önleyici yağ sürün.

6- Tahrik zincirini yağlayın.

Yağlama: Her 1000km’de veya eğer zincir kuru ise daha sık yağlayın. SAE80 veya 90 dişli yağı ya da motor yağı veya diğer yağlar yerine piyasada satılan tahrik zinciri yağı kullanın. Her bir bakla bağlantısını, pimler, burçlar ve makaraların tam olarak yağlanması için yağa batırın.

7- Lastikleri tavsiye edilen basınç değerine kadar şişirin.Tekerleklerin altına takoz koyarak, motosikletinizin yerden temasını kesin.

8- Su soğutmalı bir motosikletiniz varsa, normal su yerine antifriz ile doldurunuz. Antifriz suyun donmasını ve paslanmayı önleyecektir.

Motosikletinizin üzerini örtün. (Plastik veya hava geçirmeyen örtü kullanmayın) ve nem oranı düşük ve günlük sıcaklık değişimi az olan, ısıtılmayan bir yerde depolayın. Motosikleti depoladığınız yerin direkt güneş ışığı almayan bir yer olmasına dikkat edin.

kaynak: Honda Türkiye

Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 11:03 AM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (17)

Halen, cadde'ye giderken kızlara hava atmak için kaskını koluna alanlardan mısınız?
Bu haberimiz size göre...

Uzakdoğu'da kask takmayıp da kaza yapmış 3 kişinin daha önceki sözleri, fotoğraflarıyla birlikte yansıtılıyor.

Detaylı incelediğinizde durumun ne kadar vahim olduğunu göreceksiniz.

Her fotoğrafın altında şu yazı yazıyor: Her sene yollarımızda motosiklet kazaları yüzünden 11.000 insan ölüyor ve 30.000 insan ağır şekilde yaralanıyor.

Bu demek oluyorki binlerce aile motosiklet kazalarında sakat kalan yakınlarına ömür boyu bakmak zorunda kalıyor.

Hasta yakınları, daha fazla insanın sakat kalmasını istemiyor.


Sadece kask takılarak yaşanan kazalarda gerçekleşen kalıcı sakatlıkların %40ı önlenebiliyor.
Malesef fotoğraftakiler için bir af yok...


Ve en alt sağ tarafta şu cümle yazılıyor:

"Kask takın! Sadece sizin güvenliğiniz için değil."

İlk fotoğraf:
"Kask takmıyorum çünkü beni aptal gösteriyor."

wearhelmet1sp8.jpg

İkinci fotoğraf:
" Kask takmayı sevmiyorum çünkü kask saçlarımı bozuyor."

wearhelmet2uj4.jpg

Üçüncü fotoğraf:
"Hiç bir zaman kask takmadım çünkü hiç klas gözükmüyor."

wearhelmet3wb7.jpg

Kask takmak, hayat kurtarır.
Canınızı seviyorsanız 1 metre bile gidecek olsanız kaskınızı takın.
Hayatını kaybedenler arasında motorda olduğu yerde yan düşüp kafasını yere vuran ve ölen insanlar da var.
Kask, klas gözükmenizi sağlayan bir aksesuar değil, kafanızı koruyan bir araçtır.

motos.png

Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 10:53 AM
Forum: Moto Kafe
- Yorumlar (7)


Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 10:52 AM
Forum: Dökümanlar
- Yorumlar (2)

Bu konuyu yazdır


Yazar: VeYSeL
12-05-2010, 10:51 AM
Forum: Dökümanlar
- Yorum Yok

İLKYARDIMIN TANIMI, ÖNEMİ VE TEMEL İLKELERİ
İlkyardım, aniden hastalanan veya kazaya uğrayan kişinin hayatını kurtarmak ve doktora ulaştırılıncaya kadar, o andaki durumunun daha kötüye gitmesini önlemek için mevcut imkan ve malzemelerle yapılan yardımdır.
İnsan, yaşamı boyunca ilkyardımı gerektiren durumlarla her zaman karşılaşabilir. Zamanında yapılacak basit ve etkili bir ilk yardımla hasta veya yaralının hayatı kurtarılabilir.


İlkyardımda üç temel ilke vardır. Bunları, işlem sırasına göre tanımlarsak;
TEŞHİS, kazazedenin hikayesi öğrenildikten sonra belirti ve bulguların saptanmasıdır.
TEDAVİ, kazazede için en uygun olabilecek ilkyardımı zamanında ve zarar vermeden uygulamaktır.
TAŞIMA ise, teşhisi ve tedavisi yapılan kazazedenin en yakın sağlık kurumuna, uygun koşullar içinde naklidir.

İlk Yardımda Bulunan Kişinin Temel Davranış Biçimleri:
-İlk önce kendinizin ve kazazedenin emniyetini sağlayın,
-Kazazedeyi bulunduğu yerde yatırıp, dinlendirin,
-Kaza yerini işaretleyin,
-Paniği önleyip, kalabalığı dağıtın,
-Temiz hava sağlayın, kazazedeyi sıcak tutun ancak sıkı giysilerini gevşetin,
-İyice bir muayene edin,
-Müdahaleyi süratle ama sakin ve gerektiği kadar yapın,
-Düzenli solunumu sağlayın,
-Kanamayı durdurun,
-Şoku önleyin,
-Bilinci yerinde olmayanlara yiyecek ve içecek vermeyin,
-Gerekiyorsa, yerinde tıbbi tedavi için doktor sağlayın,
-Bilmediğiniz durum varsa, ısrar etmeyin.

KANAMALARDA İLK YARDIM
Çeşitli nedenlerle kanın damar dışına çıkmasına kanama denir. Yetişkin bir kimsede 5-6 kg. kan vardır. 1-1,5 kg. kan kaybeden bir insanın hayatı tehlikeye girer. O HALDE KANAMALARI HEMEN DURDURMAK GEREKİR. Kanamaları kanın aktığı yere göre iç ve dış kanama olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
1. İç kanamalar
İç organlardaki dokuları besleyen kan damarlarının yırtılması veya zedelenmesi sonucu kanın damarlardan vücut boşluklarına akmasına denir. İç kanamalar kişiyi ölüme götürebilir.

İÇ KANAMA BULGULARI ŞUNLARDIR:
-Baygınlık hali, baş dönmesi,
-Yüzde, dudaklarda ve parmak uçlarında solukluk,
-Huzursuzluk,
-Derinin nemli ve soğuk olması,
-Susama hissi,
-Hızlı ve zayıf nabız, nabzın güçlükle hissedilmesi,
-Hızlı solunum,
-Hava açlığı hissetmesi (Sanki hava alamıyormuş gibi bir hisse kapılması),
-Bilincin azalması ve en sonunda bilincin kaybolması.
Yapılacak ilk yardım
-Yaralı sırt üstü yatırılır.
-Baş yana çevrilir.
-Şoka karşı tedbir alınır.
-Ağızdan yiyecek-içecek verilmez.
-Sarsmadan ambulans veya sedye ile hastaneye götürülür.

2. Dış Kanamalar
Kanın damardan vücut dışına çıkmasına dış kanama denir. Dış kanama genellikle yaralanmalar sonucu olur ve atardamar, toplardamar, kılcal damar kanamaları şeklinde görülür.

DIŞ KANAMALARI DURDURMA YÖNTEMLERİ
a. Parmakla Basınç Yapma:
Yara ufak ve kanama az ise; Yara üzerine temiz bir bez ya da pansumanla BASTIRINIZ.
b. Basınçlı Pansuman (Tampon):
Yara içindeki yabancı cisimleri çıkarmadan yara üzerine temiz bir pansuman koyduktan sonra kravat, eşarp veya varsa sargı bezi ile sıkıca SARINIZ.
c. Kanayan Yerin Yüksekte Tutulması:
Yaralı veya kanayan kısmın kalp seviyesi üzerine yükseltilmesi ile kanama oldukça azalır hatta durulabilir.
d. Damar Üzerine Basınç Yapılacak Tazyik Noktaları:
Şakak bölgesi Kanamalarında: Kulak önüne parmağınızla bastırınız.
Yüz bölgesi Kanamalarında: Kanamanın olduğu taraf alt çene kemiğinin orta kısmına parmağınızla bastırınız.
Baş ve yüzün bir bölgesindeki Kanamalarda: Önce yaralının arkasına geçiniz. Hastanın başını kanayan yana doğru eğdikten sonra dört parmakla alt çene köşesinin hemen altına (kanayan tarafta) boyuna bastırınız.
Kol bölgesi (Omuz ve üst kol) Kanamalarında: Yaralının önüne durunuz. Başını kanayan tarafa doğru eğiniz. Baş parmağınızla o taraf köprücük kemiğinin üçte bir iç kısmının arka ve alt tarafına doğru bastırınız.
Bacak bölgesi Kanamalarında: Yaralıyı sırt üstü ve düz yatırınız. Kanayan tarafta yer alınız. Kasık kıvrımının üçte bir kısmından geçen atardamarı sıkıştıracak bir kuvvetle bastırınız.
Kanayan bölgeyi kalp seviyesinin üzerinde tutmayı unutmayınız!

TURNİKE (BOĞUCU SARGI) İLE KANAMANIN DURDURULMASI
Boğucu sargılama; kol ve bacaklardaki büyük kanamalarda atardamarı, deri ile kemik arasına sıkıştırarak kanamayı durdurma yöntemidir. Tek kemikler üzerine uygulanır. (Kolda pazı, bacakta uyluk kemiğine uygulanır). Uygulamada dar sargı, kravat, kemer, eşarp, mendil, ince lastik vb. malzeme kullanılabilir. Kesinlikle tel, kablo, zincir v.b. kullanılmamalıdır.

Turnike uygulaması sonucu meydana gelen doku harabiyeti ve bunun ortaya çıkardığı istenmeyen etkiler nedeniyle günümüzde turnike uygulanmamaktadır. Ancak, aşağıda belirtilen özel durumlarda başka bir şey yapılamıyorsa turnike uygulanır.

-Çok sayıda ciddi yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilkyardımcı varsa, kanamayı durdurmak ve daha sonra diğer yaralılar ile ilgilenmek gerekiyorsa
-Yaralının güç koşullarda bir yere taşınması gerekiyorsa (örneğin, engebeli bir arazi geçilecekse), taşıma sırasında kanamayı durdurmak amacıyla
-Uzuv kopması varsa ve kanama yerine en yakın atar damara baskı uygulaması yetersiz kalmışsa hasta/yaralıya turnike uygulanabilir.

Boğucu Sargılama (Turnike) Uygulanması
-Boğucu sargılama uygulanacak yer tespit edilir.
-Tespit edilen yere boğucu sargılama malzemesi (a an ne bulunuyorsa) sıkıca 2-3 kez sarılır ve düğüm atılır.
-Düğüm atılan uçlara sıkıştırma çubuğu (turnike ateli, kalem, ağaç dalı, tahta parçası, o an ne bulunursa) yerleştirilir ve tekrar bağlanır.
-Kan duruncaya kadar sıkıştırma çubuğu döndürülür, kan durunca çubuk sabitleştirilir.
-Boğucu sargı bağlandıktan sonra uygulama zamanı bir kağıda kaydedilir ve görülecek şekilde vücuda asılır.
-Her 20 dakikada bir 5-10 saniye boğucu sargı gevşetilir.
-Turnike bir saatten fazla uygulanmamalı şayet uzun kalacaksa gevşetme aralıkları sıklaştırılmalıdır.
-Kol ve bacak kopmaları varsa, temiz bir poşet içine konulan kopan uzuv buz ve su bulunan ikinci bir poşetin içine konularak kazazede ile birlikte tam teşekküllü bir hastaneye götürülmelidir.

YARALANMALAR
Çeşitli nedenlerle vücut dokularının bütünlüğünün bozulması ya da bir kısmının kaybına YARA denir.

Yaralanmalarda Yapılması Gerekenler:
-Yaralıyı emniyetli bir yere alarak oturtunuz veya yatırınız.
-Ellerinizin temiz olduğundan emin olunuz; Değilse, sabunlu su ile yıkayınız.
-Varsa, önce kanamayı durdurunuz.
-Yara üzerinde giysi varsa, dikiş yerinden sökünüz veya kesiniz.
-Yara çevresindeki kılları temizleyiniz.
-Yara üzerine pansuman koyduktan sonra yara etrafını sabunlu su ile temizleyiniz ve yaraya değmeyecek şekilde tentürdiyot sürünüz.
-Yara kirli ise yarayı merkezden, dış çevreye doğru ılık sabunlu su ile yıkayınız.
-Yara üzerine pansuman koyup, sargı bezi ile sarınız.
-Yaralı kısmın altına kalın karton vb. koyup sararak tespit ediniz, dinlendiriniz.
-Ağrıyı, şişliği ve morluğu önlemek için o bölgeye havluya sarılı buz koyunuz.
-Yara içinde batık cisimler varsa, simitçik (halka şekline getirilmiş atel) yapıp, yaranın etrafını kaplayacak ama yaraya dokunmayacak şekilde koyunuz ve sargı bezi ile üzerinden sarınız.

Yaralanmalarda Yapılmaması Gerekenler:
-Yara üzerine tentürdiyot ve benzeri antiseptik sürmeyiniz.
-Yara üzerine, yara tozu, pudra, merhem, kül, tütün vb. şeyler koymayınız.
-Batmış olan cisimleri çıkarmayınız.
-Yara üzerine pamuk koymayınız.
-Yaraya ve pansuman malzemesine el sürmeyiniz.

YANIKLAR, HAŞLANMALAR VE İLK YARDIM
Motosiklet kazalarında motorun kendisi ile özellikle egzostun temasları yüzünden yanıklar, kaza anında patlayabilecek soğutma sisteminden fışkıran sıcak su ya da buhar temasları yüzünden haşlanmalar olabilir. Vücut dokularının yanma derecelerine göre, yanıklar 3 gruba ayrılır.

BİRİNCİ DERECE YANIK: Deri yüzeyi kızarır, hafif şiş oluşur. Yanık bölge duyarlı olup bastırınca ağrır.

İKİNCİ DERECE YANIK: Birinci derece yanıkta belirtilenlere ek olarak deri üzerinde içi su dolu kabarcıklar oluşur. 5 cm2 den daha büyük böyle bir yanığı olan kişiyi hemen hastaneye gönderiniz.

ÜÇÜNCÜ DERECE YANIK: Yanık, derinin bütün kalınlığını içine aldığı gibi bazen daha derinlere, kemiğe kadar inebilir. Böyle yanığı olanlar hızla hastaneye gönderilmelidir.

Yanıklarla haşlanmalar; şoka, mikrop almaya, solunum zorluğuna sebep olabilirler.

Yanık ve Haşlanmalarda İlk yardım
- Küçük bir yeriniz yanmışsa içinde küçük buz parçaları bulunan su dolu bir kovaya sokunuz ya da musluk suyu altına 10 dakika tutunuz.
-Yanık veya haşlanmış kısımlara elinizi sürmeyiniz.
-Yanık veya haşlanmış yüzeye temiz bir bez veya pansuman koyunuz.
-Yanık nedeniyle deride oluşan içi su dolu kabarcıkları sıkmayınız, patlatmayınız.
-Yanıklı hastayı sakin, ılık bir yerde dinlendiriniz.
-Yanmış giysileri çıkarmayınız.
-Yanık üzerine yoğurt, salça, diş macunu sürmeyiniz.
-Yanık bölgesinde bilezik, künye, yüzük varsa keserek çıkarınız.
-Asit yanıklarında, giysilerini çıkarınız, bol su ile yıkayınız.
-Baz yanıklarında, asit yanıklarındaki gibi davranınız.
-Elektrik sonucu oluşan yanıklar ile büyük yanıklarda hastayı zaman kaybetmeden hastaneye götürünüz.

SOLUNUM SİSTEMİYLE İLGİLİ İLK YARDIM
Yaşam için gerekli temiz havanın alınıp kirli hava olarak geri atılmasına SOLUNUM, çeşitli nedenlerle solunum durması haline de BOĞULMA denir.
Boğulma Nedenleri:
-Solunum yolu; Bilinç kayıplarında dilin arkaya gitmesi, başın öne doğru bükülmesi, yabancı cisim, takma diş, ağızda biriken kanın solunum yolunu kapatması veya solunum yollarının yaralanması, ses tellerinin şişmesi gibi nedenlerle tıkanabilir.
-Kafa yaralanmaları nedeniyle santral sinir sisteminin çalışmasının yavaşlaması, boğaz bölgesine alınan darbeler ve su birikintisine düşerek boğulmalar gibi benzeri nedenlerle solunum yavaşlayabilir veya durabilir.
-Kalp durması, şok durumu, elektrik çarpması ve karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle de solunum durabilir.
-Göğüs duvarının delici cisimlerle yaralanması sonucunda da boğulma olabilir.
Boğulma Belirtileri Duygu ve Bulguları, boğulmanın derece ve şiddetine göre ikiye ayrılırlar:
İlk Safhada Görülenler:
-Baş dönmesi ve halsizlik,
-Nefes darlığı,
-Nabız sayısının artması,
-Kısmi bilinç kaybı,
-Boyun damarlarında şişme,
-Yanak ve dudaklarda morarma ile birlikte yüzde kızarma, kan toplanması.
Sonraki Safhada Görülenler:
-Dudaklar, burun, kulaklar ve ayak parmakları mavimtırak gridir.
-Solunum kesik kesiktir veya hiç yoktur.
-Nabız yavaş ve düzensizdir.
-Tam bilinç kaybı vardır.

Ne Yapmalıyız?
-Boğulmaya neden olan etken ortadan kaldırılır (yabancı cisim, takma diş, sakız v.b ağızdan çıkartılır).
-Boyun, çene yere dik olacak şekilde, arkaya bükülür. Çene açılır, dil öne çekilir.
-Ağızdan ağıza yapay solunum yapılır. Solunum yollarının açılmasına ilk üç dakika içinde başlanılmalıdır, beyin daha fazla oksijensizliğe dayanamaz ve hasar görmeye başlar

SUDA BOĞULMALARDA İLKYARDIM
-Suda boğulma tehlikesi geçiren kişiyi sudan çıkarıp, sırt üstü yatırın.
-Yakasını, kemerini gevşetiniz.
-Varsa, takma dişini çıkarınız.
-Ağzının içindeki yabancı cisimleri temizleyiniz. Ağızdan ağıza yapay solunum yapınız. Soluk verdiği zaman kişinin başını yana çeviriniz. Bu hareketi 5-6 kez tekrarlayınız. Böylece; fazla su köpürerek dışarı çıktığı gibi kişiye yeterli solunum da yaptırmış olursunuz.
-Daha sonra ıslak giysileri çıkarıp battaniyeye sarın,
-Yutulan suyu çıkartmak için iki elinizle karnı altından tutarak hastayı yukarı kaldırınız. Bu suretle hava yolundaki suların boşalmasına yardım etmiş olursunuz.

AĞIZDAN AĞIZA SUNİ TENEFFÜS METODU
-Kişiyi düz bir yere sırtüstü yatırınız.
-Çenesini yukarı gelecek şekilde başını geriye çekerek solunum yollarını açınız.
-Ağız çevresini temizleyiniz.
-Çeneye bastırarak ağzın açılmasını sağlayıp, diğer elinizle burun deliklerini tıkayınız.
-Derin nefes alıp ağızdan ağıza dakikada 12-15 defa üfleyiniz.
-Göğüs kafesinin yükselip, yükselmediğini kontrol ediniz.
-Solunum normale dönünceye kadar veya hastaneye ulaştırıncaya kadar işleme devam ediniz.

ŞOK
Kelime anlamı SARSILMA demektir. Dolaşım sistemindeki kanın çeşitli nedenlerle azalması, hücrelere yeterli oksijenin gelmemesi sonucu ortaya çıkar.

ŞOKUN BELİRTİLERİ
-Kaza yerinde sessiz, sakin, hiç hareket etmeyen bir yaralının bilinci yerinde olmayabilir.
-Deri soğuktur ve soluktur,
-Soğuk ve yapışkan bir terleme görülür,
-Gözler göz çukuruna batmış şekilde sanki burnu sivrilmiş gibidir.
-Nabız zayıftır ve hızlıdır.
-Solunum hızlanmıştır.

ŞOK DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER
-Uygun bir yere sırtüstü yatırınız.
-Etrafındaki kalabalığı dağıtınız.
-Az hareket ettirmeye çalışınız.
-Beynin kan dolaşmasını ve çalışmasını kolaylaştırmak için başta kanama yoksa başı 150-300 aşağı getirip, ayak ucunu 30-40 cm kaldırınız.
-Yakasını, kemerini, gömleğini gevşetiniz.
-Solunum yolu tıkanıklığı varsa gideriniz.
-Gerekirse yapay solunum ve kalp masajı yapınız.
-Kanaması varsa kanamayı durduracak önlemi alınız.
-Kırık varsa atel ile tespit yapınız.
-Soluk almakta güçlük çekiyorsa baş ve göğüs kısmını hafifçe yükseltiniz.
-Battaniye ile örtünüz.
-Yaralı bilinçsiz ise katı yiyecek-içecek vermeyiniz.
-İhtiyaç durumunda dudakları ve dili birkaç damla su ile ıslatınız.

BİLİNÇ KAYBI (HİSSİZLİK)
Bilinç kaybı, beynin çalışmasındaki geçici bir duraklamadır.

BİLİNÇ KAYBINDA YAPILMASI GEREKENLER
-Yaralı veya hastaya temiz hava sağlayınız ve solunum yollarının tıkanmasını önleyiniz.
-Solunum bozulmuş veya durmuşsa suni solunum yaptırınız.
-Hastayı yana yatırınız (sağa ya da sola).
-Giysilerinin boyun, göğüs ve bel kısımlarını gevşetiniz.
-Battaniyeye sarınız, ancak sıcak uygulama yapmayınız.
-Yiyecek ve sulu şeyler vermeyiniz.
-Hastayı yalnız bırakmayınız.
-Mümkün olan süratle tıbbi müdahaleye naklediniz.

KIRIKLAR-ÇIKIKLAR-BURKULMALARDA İLKYARDIM

KIRIKLAR:
Herhangi bir kuvvet zoru ile kemik bütünlüğünün bozulmasına KIRIK denir. Kırık kemiğin deri dışına çıkmış hali AÇIK KIRIK, deri altında oluşan hali ise KAPALI KIRIK şeklinde adlandırılır.

Kırıklarda Genel Duygu ve Bulgular
-Kırık yerinde ve yakınında ağrı,
-Dokunmaya karşı hassasiyet,
-Şekil bozukluğu,
-Şişlik, morluk,
-Hareketsizlik ve kuvvetsizlik,
-Kırık kemiklerin birbirine sürtünme sesi.

Kırıklarda Genel Tedavi Kuralları
-Eğer deride yara varsa üzerine steril bir pansuman ya da mendil koyup sarınız.
-Yara içinde görülen kemik parçalarını çıkarmaya çalışmayınız. Kanama yapabilir. Damar ve sinirleri yaralayabilirsiniz. O kısmın üzerine steril pansuman koyunuz. Sonra bir bezi simit şeklinde katlayıp delik olan kısmı ortaya gelecek şekilde yerleştiriniz. En üst kısmına kalın pamuk ya da sünger tabakası koyunuz.Sarınız.
-Kırık olup olmadığını önce elbisesi üzerinden hafifçe elle muayene ederek saptamaya çalışınız.
-Önce sağlam tarafın, elbise kolunu çıkarınız. Gerekirse elbise yerini dikiş yerinden sökünüz ya da kesiniz.

-Elle hoyratça muayene etmeyiniz. Kırık yerini oynatmayınız. Ağrı şoka yol açabilir. Kırık kemik uçları damar ve sinirleri yaralayabilir.
-Kırık kemik uçlarını hareketsiz hale getirmek için kırık yerini tespit ediniz. Kol ya da bacağın her iki yanına kalın karton ya da tahta koyup sargı bezi, eşarp, kravat ya da gömlek parçaları ile sarınız.
-Tespit için kullanılan karton, tahta gibi gereçler kırık yerini bir üst birde alt tarafındaki eklemlerin ötesine kadar gelecek uzunlukta olmalıdır. Bu araçlara atel adı verilir. Atellerin deriye gelen kısımları pamuk ve bezlerle beslenmelidir.

-Şok durumuna göre önlem alınız.
-Kanama varsa bilinen önlemlerle kanamasını durdurunuz.
-Kırık yerin üzerine havluya sarılı buz torbası koyunuz.
-Yaralının üzerini örtünüz. Dinlendiriniz.
-Yaralı kısmı kalp seviyesinin yukarısına kaldırınız.
-Kırılan organı hangi durumda bulduysanız o durumda tespit ediniz. Kırığı yerine koymaya çalışmayınız. Gereksiz dokunmalardan kaçınınız.
-Yaralıyı ambulansla ortopedi ve travmatoloji kliniğine götürünüz.

Omurga Kırıklarında İlk Yardım
Çoğu kez yüksek bir yerden düşme ya da trafik kazaları sonucu omurgada kırık ve bazen içinden geçen omurilikte değişik derecelerde yaralanmalar olabilir.
-Yaralıyı muayene etmeden, belinde ya da boynunda ağrısı, başka bir şikayeti olup olmadığını sormadan döndürmeyiniz. Ayağa kaldırmayınız.
-Kesin tanı bilinmedikçe belinde ağrısı olan böyle bir yaralıda kırığın da olabileceğini unutmayınız. Kırık olmadığı kesin olarak saptanıncaya kadar kırık var gibi hareket ediniz.
-Eğer omurgasında bir kırıktan şüpheleniyorsanız, yaralıyı yerinden kaldırmadan altına genişçe bir tahta ya da kapı yerleştiriniz.
-Baş ve boyunun her iki yanına ayakkabılarını ve katlayarak elbiselerini koyarak boynunun oynamasını engelleyiniz. Eğer elinizde kum torbası varsa onu da koyabilirsiniz (o an bulabildiğiniz bez torba ya da naylon poşet içine kum veya toprak doldurarak kum torbası yapabilirsiniz).
-Yaralıyı omuzlar, havsala, uyluk, diz altı ve ayak bileğinin üzerinden geçecek şekilde geniş bezlerle tahtaya bağlayınız. Böyle taşıyınız. Röntgen çekilip kesinlikle kırık olmadığı saptanmadıkça ayağa kaldırmayınız.
-Aksi durumda kendiliğinden iyi olabilecek bir omurga kırığı, yaralı kişinin kaba muayenesi, ayağa kaldırılması ya da uygun olmayan taşıma koşulları nedeniyle omurilik zedelenmesi olabilir. Bunun sonucu bacaklarda felç, halsizlik, idrarı ve büyük abdestini tutamaması gibi çok önemli sonuçlar doğurabilir.
-Yara varsa steril pansuman koyunuz.
-Şok durumuna göre önlem alınız.
-Ağrısını dindiriniz.

Parmak Kırıklarında İlk Yardım
-Kırık olan parmak altına parmak genişliğinde bir tahta ya da eğer elinde varsa hazır dar bir alüminyum şerit (atel) koyarak sarınız. Gerekirse kırık parmağı; yandaki sağlam parmağa plasterle ya da sargı bezi ile sararak tespit ediniz.
-Kırık tarafı kalp seviyesinin üzerinde tutunuz.
-Kırık yer üzerine buz koyunuz.
-Parmaktaki yüzük kesilerek çıkarılmalıdır. (yüzük nedeniyle şişlik olur. Yüzük parmağı sıkarak kangrene çevirebilir.)
-Hastaneye gönderiniz.

Ön Kol Kırıklarında İlk Yardım
-Kazanın olduğu yerde yaralının ceketini çıkarmadan, kırık olan tarafın elini karşı omuza gelecek şekilde kolu göğüs üzerine koyunuz ve göğüse sarınız.
-Ön kolu da üçgen sargı bezi ya da tülbentle boyuna asınız.
-Eğer elinizde tespit için hazır gereçler (atel) ya da tahta, kalın karton varsa kol ya da ön kolun her iki yüzüne bunları uygulayınız. Gömleğinizden yırttığınız bezlerle, kravat, eşarp ya da sargı bezi ile kırık yerinin yukarısından ve aşağısından bağlayınız.
-Kolu göğüs üzerine koyup başka bir eşarp ya da üçgen sargı ile sarınız.
-Ön kolu da üçgen sargı, tülbent ya da eşarp ile boyuna asınız.
-Kırık yer üzerine buz koyunuz. Bilezik varsa çıkarınız.

Kürek ve Köprücük Kemiği Kırıklarında İlk Yardım
-Kırık tarafın koltuk altına ufak bir pamuk topağı ya da katı bir bez koyup kolu eşarp ya da tülbentle boyuna asınız.
-Kırık yer üzerine buz koyunuz.
-Yaralıyı oturur durumda ve ambulansla hastaneye gönderiniz.
-Eğer üçgen sargı ya da eşarp yoksa yaralı elinizi ceketinizin iki düğmesi arasından içeri sokup aynı taraf ceket eteğini yukarı kaldırıp iğneleyiniz.
-Bir omuz üzerinden gelen sargıyı (katlanmış bir tülbent) karşı taraf koltuk altından geçirip arkada bağlayınız. Diğer sargı ile yanı işlemi karşı tarafa yapıp arkadan birbiri ile ve ilk sargının uçları ile düğüm ediniz. Bunları yaparken omuzları arkaya doğru çekiniz.

Bacak Kırıklarında İlk Yardım
-Bacakta kırık varsa kaza yerinde yaralının pantolonunu çıkarmaya çalışmayınız.
-Eğer yara varsa pantolonun dikiş yerinden sökünüz ya da kesiniz. Yara üzerine temiz mendil ya da pansuman koyup üzerinden sarınız. Böylece açık bir kırıkta yaradan mikropların girmesini önlemiş ve kanamanın durmasını sağlamış olursunuz.
-Eğer elinizde uzun tahta ya da kalın karton varsa uzun olanını dışta ayak bileğinden bele kadar, kısa olanını da iç tarafta ayak bileğinden kasığa gelecek şekilde bacağın her iki yanına yerleştiriniz.
-Ayak bileğinin üzerinden diz altından ve üstünden gömlek parçası, eşarp, kravat ya da sargı bezi ile bağlayınız.
-Eğer elinizde tespit için araç-gereç varsa içine katlanmış bez ya da pamuk koyup bacağı yavaşça yerleştiriniz, sonra bunun üzerinden sarınız.
-Eğer elinizde tespit için hiçbir araç-gereç yoksa kırık olan bacağı sağlam bacağa sararak tespit ediniz.
-Kırık yara üzerine havluya sarılı buz koyunuz.
-Sırtüstü yatar durumda ve sedye ile hastaneye gönderiniz.

Ayak ve Ayak Bileği Kırıklarında İlk Yardım
-Kişinin ayağındaki yaraların üzerine temiz bir mendil ya da pansuman koyup sarınız.
-Yumuşak kare şeklindeki bir yastığın ortasına ayağı yerleştiriniz.
-Yastığın kenarlarını önde birbirine yaklaştırınız, çengelli iğne ile tutturunuz. Gerekiyorsa üzerinde sargı bezi ile sarınız.
-Yastık içine koymadan önce havluya sarılı buz uygulayınız.
-Kalp seviyesinin üzerinde tutunuz.

En Çok Dikkat Edilmesi Gereken
Düştüğü yerde hareketsiz yatan kazazedede boyun kırığı, zedesi ya da hasarı olabilir! Böyle bir durumdan şüpheleniliyorsa, boyun askısı takılmadan kaskı çıkarmaya çalışmayınız! Yapabileceğiniz en ufak bir ters hareketle zorlama sonucunda kazazedeye kalıcı hasarlar verebilir, hatta ölümüne sebep olabilirsiniz!

ÇIKIKLARDA İLK YARDIM
Bir eklemi oluşturan kemiklerden bir veya hepsinin birbiri üzerinde yer değiştirerek normal eklem ilişkisinin değişmesine "ÇIKIK"denir. Çıkık ile eklem kapsülü denen eklemi çevreleyen zar bağları da yırtılabilir. Bu ise sık sık çıkıklara, burkulmalara yol açar. Çıkık olan eklemde ağrı, şişlik, hareket sınırlılığı vardır. Çıkık eklemi bükme ile eklemin tekrar eski çıkık durumuna geldiği görülür.
-Çıkık olan eklemi yerine koymaya çalışmayınız.
-Kırıkta olduğu gibi çıkık eklemi bir şekilde tespit ediniz.
-Çıkıktan şüphelendiğiniz zaman eklemde ve onun yanındaki kemiklerde kırığın, eklem bağında yırtığın da olabileceğini unutmayınız.
-Çıkık eklem üzerinde yarım saat havluya sarılı buz torbası koyunuz.
-Kalp seviyesinin üzerinde tutunuz.
-En yakın sağlık merkezine götürünüz.

BURKULMALARDA İLK YARDIM
Bir eklemin etrafındaki bağların, eklem kapsülü ve diğer yumuşak doku yapılarını; eklemin normal hareket genişliğinin ötesinde zorlanmasına "BURKULMA" denir. Eklemde şişlik, ağrı, morluk olur. Bu yapılar normalden fazla gerilebilir. Hatta yırtılabilir. Hareketler ağrılıdır.
-Burkulmuş eklemi hareket ettirmeyiniz.
-O eklem üzerine yarım saat havluya sarılı buz torbası koyunuz.
-Burkulmuş ayağınızın üzerine basmayınız. Koltuk değneği kullanınız.
-Burkulmuş ayağınızın altına 4-5 yastık koyarak kalp seviyesinin üzerine kaldırınız. Burkulmuş yerinizi sarkıtmayınız. Şişlik, kanama ve ağrı olabilir.
-Burkulma kolunuzda ise kolunuz kalp seviyesi üzerinde olacak şekilde tülbentle kolunuzu boynunuza asınız.
-Kesinlikle sıcak havlu ya da termofor uygulamayınız. Şişliğin artmasına yol açarsınız.
-Ovuşturmayınız. O ekleminizi dinlendiriniz.
-Elastik sargı ile sıkmayacak şekilde sarınız.
-Parmaklarınızı oynatarak kaslarınızı çalıştırınız. Böylece kasların pompalayıcı etkisi ile şişliğin azalmasına çalışınız.
-Her burkulmanın altından bir kırık ya da eklem bağı yırtığı çıkabileceğini unutmayınız.
-En yakın sağlık merkezine götürünüz.

EZİLMELERDE İLK YARDIM
Vücudun bir yerine örneğin kol ya da bacağa ağır bir cisim düştüğü ya da çarptığı zaman deri ve altındaki dokular kaslar ezilir. Yırtılabilir, kanama ve şişlik olur.
-Elastik sargı sarıp, ezilen yeri yüksekte tutarak, o bölgeye havluya sarılı buz uygulayınız ve dinlendiriniz.

Alıntı: cumoni 'ye teşekkürler

Bu konuyu yazdır


Yazar: SEYFO
12-04-2010, 11:21 PM
Forum: Satıyorum
- Yorumlar (26)

KAMPANYA...!!!
Chopperların kralı Yamaha Dragstar alana.....! Aprilla 125 Bedava..!!!

YAMAHA DRAGSTAR 650 A Classic
2006
3000 km
orjin...!!

APRİLLA PEGASO 125
1996
24000 km
çok fenaaa..direk kafa....

ikisi birden sadece 14.999..!!!

RACE İLE TAKAS OLUR...!!! (Veysel'e inat)
(2006 yukarısı -10000 aşağısı -mümkünse mavi beyaz gsxr-rr)



Bu konuyu yazdır


Yazar: Barış
12-04-2010, 10:54 PM
Forum: Satıyorum
- Yorumlar (7)

Arkadaşlar motorumu satıyorum inşallah aramızdan biri alır ve yabancıya gitmez hiçbir masrafı veya sorunu yoktur . Koy benzini bas gaza. İlan detaylarını aşağıdaki linkte veriyorum.

http://www.sahibinden.com/ilan/vasita-mo...isli/detay

Bu konuyu yazdır