1-2-3 Temmuz tarihlerinde Gürcistan Batum'a gittim.
Gördüklerimi ve yaşadıklarımı sizin ile paylaşmak istedim.
Özellikle, ikincisi yapılacak olan Batum motosiklet festivaline gidecek olanlar için faydalı olacağını düşünüyorum.
Batum yani Batumi, Gürcistan'nın ikinci büyük şehri.
Batum, karadeniz kıyısında ve yumuşak bir iklime sahip.
Eskiden mafya denetiminde ve güvensiz olmasına rağmen, şimdilerde çok güvenli ve huzurlu bir şehir.
Bir diğer güvenli şehir ise, başkent Tiflis (Tiblisi). Bu iki şehir dışındaki diğer bölgelere seyehat edecek olanlara, Dikkatli olmalarını öneririm.
Gece istediğiniz saatte istediğiniz yerde olabiliyorsunuz.
Uzun yıllar Rusya'nın kontrolünde kalmış olan ülke, şimdilerde Rusya ile yapılan savaş sonucunda, Rusya'nın uyguladığı ambargo neticesinde zor günler yaşıyor.
Halen Rusya sınır kapısı kapalı. Ülkenin tek ticaret alanı Türkiye.
Ülke Kapitalizm yolunda hızlı bir değişim içerisinde. Tabii ki bu değişimden halkın bir kısmı memnun olmak ile birlikte büyük bir kısmı da memnun değil.
Uçak ile önce Trabzon'a. Oradan da otobüs ile Batum'a geçtim.
Türkiye ile Gürcisten arasında yapılan anlaşma çerçevesinde her iki ülke de vize uygulamıyor.
Fakat basında yer aldığı ve duyurulduğu gibi de kimlik belgesi ile de geçiş halen uygulanmıyor.
Yani Gürcistan'a girebilmek için Pasaport ŞART.
(Düzeltme; 2012 itibarı ile kimlik ile giriş yapılabilmektedir. Pasaport aranmamaktadır. 15 TL çıkış harcı yerine 1 TL alınmaktadır)
Araçlar için seyehat belgesi istenilmemesi büyük kolaylık.
Gürcistan'a geçişler, Hopa'ya 10-15 km mesafedeki SARP sınır kapısı ile yapılıyor.
Kapı 24 saat açık ve yaya geçişi yapılabiliyor.
15 TL yurt dışı çıkış harcı alınması mecburi.
Geçişler çok hızlı bir şekilde ve sorunsuczca yapılabiliyor. Sarp kapısı ve Batum tarafındaki kapılar yenilenmiş. Batum da çalışmalar hala devam ediyor.
Dönüşü Batum havaalanından yaptım.
Havaalanı otobüs terminali tadında. Alanı Türk TAV firması işletiyor.
Pekçok ülkede olduğundan daha cins Gürcü güvenlik ve alan görevlisine sahip.
Her çantayı anlamsızca açıp arıyorlar. 100cc hacmine kadar sıvıların uçakta taşınması uluslar arası hava taşımacılık kurallarına gör serbest olmasına rağmen, burada çantanızda 50cc parfüm ile uçağa binemezsiniz.
Bu fotoğrafı dahi gizli çektim. Beraber seyehat ettiğim arkadaşım da aynı fotoyu çekti.
Arkadaşımın fotoğraf çektiğini gördüler. Durdurup makinesinden fotoğrafı sildiler.
Bu hava alanını Türkler yaptı. Sanki 1 adet foto çekip, gelip de Gebze'ye aynısından yapacağız.
Size cins olduklarını söylemiştim.
Alan içerisinde 1 adet freeshop far. İçinde birşey yok...
Bu da THY nin Hopadaki hava alanı :=))
Eğer THY'den Hopa'ya bilet alırsanız, Hopada limanında buluna bu prefabrik yere gelirsiniz. Anlaması da anlatmasıda biraz zor.
Hopa da hava alanı yok. Zaten alan yapmaya yer de yok.
Uçağınız İstanbul'dan kalpıp direk Gürcistan Batum hava alanına gidiyorsunuz.
Batum hava alanından Havaş otobüslerine binip, herhangi bir gümrük, pasaport vs. işleme tabi olmadan Hopa'daki deniz kıyısındaki lima geliyorsunuz.
Aynı durum, tam ters istikamette de geçerli.
İstanbula Hopa'dan gidebilmek için önce bu barakaya geliyorsunuz. Buradan Havaş otobüsleri ile herhangi bir gümrük işlemine tabi olmadan Batum hava alanına gidip uçağa biniyor ve İstanbul'a geliyorsunuz.
Hopa'nın içi. Rize- Sarp ana yolu ve tabelaları.
Solda deniz, sağda Hopa. Anlayamadığım şey ise, aynı yerde, aynı şehir isimlerine sahip, 3 adet tabelanın bulunması.
Her halde karadenize özgü bir durumdur diye düşünüyorum. :-)
250 metre sonra sola giderseniz hopa limanına gidersiniz. Feribot resmi var. Bence uçak resmi de olmalıydı. Uçak da aynı yerden kalkıyor.
Hopa küçük ama sevimli bir yer. Yürüyüş yolunda harika bir Artvin cağ döner yapan bir yer var. Erzurum cağ dönerinden farkı, dönerin dik konumda olması ve şişlere takılıp servis edilmemesi.
Batum sınır kapısında yapılmış olan devasa beton şey. Ben bir anlam veremedim ve bir şeye benzetemedim.
Muhtemelen, bu şey de Gürcistan'nın " ucubesidir ".
Hopa hava alanı bekleme salonu :=))
Bizi Batum hava alanına götürecek Havaş otobüsünü bekliyoruz.
Burada bir şeyi hatırlatayım. Eğer uçak biletinizde saat 14:00 yazıyorsa, o saat, uçağın kalkacağı saati değil, otobüsün Hopadan kalkacağı saati ifade eder.
Biz bu yanılgıya düşerek 2 saat erken gelmiştik.
Ve Batum'dayız.
Sokaklar temiz. Heryer şantiye halinde. Muhtemelen eğer arada hiç gitmez ve 3 yıl sonra yeniden Batum'a gidersem. Tanımakta zorluk çekebilirim.
Batum hızlı bir şekilde değişiyor.
İngilizce yada Gürcüce bilmenize gerek yok. Hemen hemen herkez az da olsa Türkçe konuşuyor.
Türkler ile yapılan ticaretin bunda etkisi büyük.
Pekçok türk markasını burada görebilirsiniz. Satın alacak kayda değer birşey yok. Zaten herşey Türkiye'den geliyor.
Artvin, Rize, Hopa'lı pek çok Türk burada işyeri açmış yada malzeme satıyor.
Türkiyeden gidecek her şeyi burada satabilirsiniz. Tek sorun, para yok.
Bu fotoda olduğu gibi sokaklarda yaşlı satıcılar, ellerine ne geçtiyse satmaya ve 1 ekmek alacak para kazanmaya çalışıyor.
Para birimi LARİ. 1 Lari = 1 TL, 1$=1,64 Lari Yani tam anlamı ile Türkiye ile entegre olmuşlar.
Ortalama bir işçi maaşı 150-250 Lari. Emekli maaşı, 80 Lari. Bu bilgileri direkt şahıslardan aldım.
Batumda yaşamanın, Gürcü halkı için ne kadar zor olduğunu siz düşünün.
Bu nedenle, pekçok Gürcü, Tütkiye'ye kaçak olarak çalışmaya gidiyor. Alacakları 500- 600 TL onlar için servet sayılıyor.
Batum limanı, şimdilerde pek aktif değil.
Tabii ki bize göre bazı güzel yanları da var. Örneğin; benzin 2.17 Lari. Bizde ise 4.17 TL.
Yani 2 TL daha ucuz. 6-7 ay öncesine kadar 1.5Lari olduğunu söylüyorlar.
Giderken bindiğim otobüs, Batum'a girdikten sonra mazot aldı. Tam 1 ton. yani 1.000 litre. Sordum. Türkiye'den mazot alıyormusun diye.
Tabi ki doğal cevap geldi. " Ben aptalmıyım " Aldığı mazot ile Ankaraya gidip geliyormuş. Her gürcistan çıkışında depoyu fullüyormuş.
Yine gördüğüm bir Hyundai Satrexin 250 Litre mazot aldığını görünce şok oldum. Starex sahibi de Türk'tü. Hatta, pompa dolumu esnasında, deponun olduğu tekerlek altına takoz koyuluyor.
Araba bu takoza çıkartılıp, yan durması sağlanıyor. Bu şekilde depoda hiç boş yer klamamış oluyormuş.
Bu bina Sheraton binası, Batum'un en büyük otellerinden biri. Bunun yanında Radission ve İn Turist diye toplamda 3 adet 5 yıldızlı otel var.
Hilton'nun yapımı sürüyor. Büyük otellerin haricinde de pek çok küçük otel bulmak mümkün.
Her otelde 1 adet Disco ve 1 det Casino var. Gece hayat buralarda devam ediyor.
Gürcistan'da kumar serbest. Zaten burada oynayanların neredeyse tamamı Türkler. Zaten işletmecileri de Türk. Yakın gelecekte Kıbrıs olmaya aday gibi.
Uzun bir sahil şeridine sahip. Sahilin hemen arkası bizde olduğu gibi apartmanlar ile çevrili değil. Sahile en yakın konut belki 100 metre geide.
Sahil şeridi tamamen yeşil ve insan huzur veriyor. Sahilin hemen arkasındaki yeşil alan tamamen park olarak düzenlenilmiş. Yürümek ile bitmeyecek bir uzunlukta. Sahil de ve yeşil alanda çok şık kafeler, yemek yerleri ve barlar var.
Gelelim motosiklet olayına. Seyehatim süresince tek bir motosiklet ve motosikletçiye rastlamadım. Motosiklet kültüründen bukadar uzak bir yerde, nasıl motosiklet festivali yapıldığına da anlam veremiyorum.
Motosiklet festivali 14-17 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Sonradan konuştuğum biri, Batum'un festival zamanı harika olduğunu ve bizim çok şey kaçırdığımızı söyledi. Türkiyeden, özellikle Türkiyenin kuzey doğu illerinden pek çok motosikletçi oluyormuş.
Bu sene için de beklentileri çok yüksek.
Damak zevkimize uygun pek çok yemek çeşidi bulmak mümkün.
Resimde solda duran piza benzeri şeyin adı Paçapuri. Açık ve kapalı tipini yapıyorlar ve milli yemeklerinden bir sayılabilir.
Paça, peynir demek. Puri ise, ekmek. Yani peynirli ekmek. Ben çok beğendim.
Bu arada, didimadloba ise çok teşekkür ederim demek. Didi, çok demek. Madloba ise teşekkür ederim demek. Gürcü diliden şimdilik sadece bu iki kelimeyi öğrenebildim.
Ülkeye özgü 2 önemli bira markası var ve ben her ikisinide beğendim. Fakat maalesef aklımda kalmadı. Buna rağmen Efes birasını da her yerde var.
Köklerimizin Gürcistandan geldiğini biliyorum. Gittim ve buldum. Soyismimizin alındığı Kutay şehri var Gürcistan'da. Ve Batumda da Kutayisi caddesi. Önünde hatıra fotoğrafı çektirmemek olmaz tabi ki.
Gürcistan latin alfabesini kullanmıyor. Cadde isim tabelasında gördüğünüz acayip bir alfabeleri var e hiç bir harfi bizimkilere benzemiyor.
Tabelada olduğu gibi, hem latince hem Gürcü alfabesi beklemeyin. Genellikle kendi alfabeleri ve anlamak mümkün değil.
Aman allahım!!!! bu foto da ne?? Kim çek ti ve buraya nasıl karıştı??
Daha pek çok foto ve yazılacak şey var Gürcistan ve Batum hakkında. Fakat şimdilik bukadar.
Dilerim Batum'a gitmeyi düşünen, yada nasıl bir yer olduğunu merak eden arkadaşlara yardımcı olmuşumdur.
Saygılar
Mehmet KUTAY
Gördüklerimi ve yaşadıklarımı sizin ile paylaşmak istedim.
Özellikle, ikincisi yapılacak olan Batum motosiklet festivaline gidecek olanlar için faydalı olacağını düşünüyorum.
Batum yani Batumi, Gürcistan'nın ikinci büyük şehri.
Batum, karadeniz kıyısında ve yumuşak bir iklime sahip.
Eskiden mafya denetiminde ve güvensiz olmasına rağmen, şimdilerde çok güvenli ve huzurlu bir şehir.
Bir diğer güvenli şehir ise, başkent Tiflis (Tiblisi). Bu iki şehir dışındaki diğer bölgelere seyehat edecek olanlara, Dikkatli olmalarını öneririm.
Gece istediğiniz saatte istediğiniz yerde olabiliyorsunuz.
Uzun yıllar Rusya'nın kontrolünde kalmış olan ülke, şimdilerde Rusya ile yapılan savaş sonucunda, Rusya'nın uyguladığı ambargo neticesinde zor günler yaşıyor.
Halen Rusya sınır kapısı kapalı. Ülkenin tek ticaret alanı Türkiye.
Ülke Kapitalizm yolunda hızlı bir değişim içerisinde. Tabii ki bu değişimden halkın bir kısmı memnun olmak ile birlikte büyük bir kısmı da memnun değil.
Uçak ile önce Trabzon'a. Oradan da otobüs ile Batum'a geçtim.
Türkiye ile Gürcisten arasında yapılan anlaşma çerçevesinde her iki ülke de vize uygulamıyor.
Fakat basında yer aldığı ve duyurulduğu gibi de kimlik belgesi ile de geçiş halen uygulanmıyor.
Yani Gürcistan'a girebilmek için Pasaport ŞART.
(Düzeltme; 2012 itibarı ile kimlik ile giriş yapılabilmektedir. Pasaport aranmamaktadır. 15 TL çıkış harcı yerine 1 TL alınmaktadır)
Araçlar için seyehat belgesi istenilmemesi büyük kolaylık.
Gürcistan'a geçişler, Hopa'ya 10-15 km mesafedeki SARP sınır kapısı ile yapılıyor.
Kapı 24 saat açık ve yaya geçişi yapılabiliyor.
15 TL yurt dışı çıkış harcı alınması mecburi.
Geçişler çok hızlı bir şekilde ve sorunsuczca yapılabiliyor. Sarp kapısı ve Batum tarafındaki kapılar yenilenmiş. Batum da çalışmalar hala devam ediyor.
Dönüşü Batum havaalanından yaptım.
Havaalanı otobüs terminali tadında. Alanı Türk TAV firması işletiyor.
Pekçok ülkede olduğundan daha cins Gürcü güvenlik ve alan görevlisine sahip.
Her çantayı anlamsızca açıp arıyorlar. 100cc hacmine kadar sıvıların uçakta taşınması uluslar arası hava taşımacılık kurallarına gör serbest olmasına rağmen, burada çantanızda 50cc parfüm ile uçağa binemezsiniz.
Bu fotoğrafı dahi gizli çektim. Beraber seyehat ettiğim arkadaşım da aynı fotoyu çekti.
Arkadaşımın fotoğraf çektiğini gördüler. Durdurup makinesinden fotoğrafı sildiler.
Bu hava alanını Türkler yaptı. Sanki 1 adet foto çekip, gelip de Gebze'ye aynısından yapacağız.
Size cins olduklarını söylemiştim.
Alan içerisinde 1 adet freeshop far. İçinde birşey yok...
Bu da THY nin Hopadaki hava alanı :=))
Eğer THY'den Hopa'ya bilet alırsanız, Hopada limanında buluna bu prefabrik yere gelirsiniz. Anlaması da anlatmasıda biraz zor.
Hopa da hava alanı yok. Zaten alan yapmaya yer de yok.
Uçağınız İstanbul'dan kalpıp direk Gürcistan Batum hava alanına gidiyorsunuz.
Batum hava alanından Havaş otobüslerine binip, herhangi bir gümrük, pasaport vs. işleme tabi olmadan Hopa'daki deniz kıyısındaki lima geliyorsunuz.
Aynı durum, tam ters istikamette de geçerli.
İstanbula Hopa'dan gidebilmek için önce bu barakaya geliyorsunuz. Buradan Havaş otobüsleri ile herhangi bir gümrük işlemine tabi olmadan Batum hava alanına gidip uçağa biniyor ve İstanbul'a geliyorsunuz.
Hopa'nın içi. Rize- Sarp ana yolu ve tabelaları.
Solda deniz, sağda Hopa. Anlayamadığım şey ise, aynı yerde, aynı şehir isimlerine sahip, 3 adet tabelanın bulunması.
Her halde karadenize özgü bir durumdur diye düşünüyorum. :-)
250 metre sonra sola giderseniz hopa limanına gidersiniz. Feribot resmi var. Bence uçak resmi de olmalıydı. Uçak da aynı yerden kalkıyor.
Hopa küçük ama sevimli bir yer. Yürüyüş yolunda harika bir Artvin cağ döner yapan bir yer var. Erzurum cağ dönerinden farkı, dönerin dik konumda olması ve şişlere takılıp servis edilmemesi.
Batum sınır kapısında yapılmış olan devasa beton şey. Ben bir anlam veremedim ve bir şeye benzetemedim.
Muhtemelen, bu şey de Gürcistan'nın " ucubesidir ".
Hopa hava alanı bekleme salonu :=))
Bizi Batum hava alanına götürecek Havaş otobüsünü bekliyoruz.
Burada bir şeyi hatırlatayım. Eğer uçak biletinizde saat 14:00 yazıyorsa, o saat, uçağın kalkacağı saati değil, otobüsün Hopadan kalkacağı saati ifade eder.
Biz bu yanılgıya düşerek 2 saat erken gelmiştik.
Ve Batum'dayız.
Sokaklar temiz. Heryer şantiye halinde. Muhtemelen eğer arada hiç gitmez ve 3 yıl sonra yeniden Batum'a gidersem. Tanımakta zorluk çekebilirim.
Batum hızlı bir şekilde değişiyor.
İngilizce yada Gürcüce bilmenize gerek yok. Hemen hemen herkez az da olsa Türkçe konuşuyor.
Türkler ile yapılan ticaretin bunda etkisi büyük.
Pekçok türk markasını burada görebilirsiniz. Satın alacak kayda değer birşey yok. Zaten herşey Türkiye'den geliyor.
Artvin, Rize, Hopa'lı pek çok Türk burada işyeri açmış yada malzeme satıyor.
Türkiyeden gidecek her şeyi burada satabilirsiniz. Tek sorun, para yok.
Bu fotoda olduğu gibi sokaklarda yaşlı satıcılar, ellerine ne geçtiyse satmaya ve 1 ekmek alacak para kazanmaya çalışıyor.
Para birimi LARİ. 1 Lari = 1 TL, 1$=1,64 Lari Yani tam anlamı ile Türkiye ile entegre olmuşlar.
Ortalama bir işçi maaşı 150-250 Lari. Emekli maaşı, 80 Lari. Bu bilgileri direkt şahıslardan aldım.
Batumda yaşamanın, Gürcü halkı için ne kadar zor olduğunu siz düşünün.
Bu nedenle, pekçok Gürcü, Tütkiye'ye kaçak olarak çalışmaya gidiyor. Alacakları 500- 600 TL onlar için servet sayılıyor.
Batum limanı, şimdilerde pek aktif değil.
Tabii ki bize göre bazı güzel yanları da var. Örneğin; benzin 2.17 Lari. Bizde ise 4.17 TL.
Yani 2 TL daha ucuz. 6-7 ay öncesine kadar 1.5Lari olduğunu söylüyorlar.
Giderken bindiğim otobüs, Batum'a girdikten sonra mazot aldı. Tam 1 ton. yani 1.000 litre. Sordum. Türkiye'den mazot alıyormusun diye.
Tabi ki doğal cevap geldi. " Ben aptalmıyım " Aldığı mazot ile Ankaraya gidip geliyormuş. Her gürcistan çıkışında depoyu fullüyormuş.
Yine gördüğüm bir Hyundai Satrexin 250 Litre mazot aldığını görünce şok oldum. Starex sahibi de Türk'tü. Hatta, pompa dolumu esnasında, deponun olduğu tekerlek altına takoz koyuluyor.
Araba bu takoza çıkartılıp, yan durması sağlanıyor. Bu şekilde depoda hiç boş yer klamamış oluyormuş.
Bu bina Sheraton binası, Batum'un en büyük otellerinden biri. Bunun yanında Radission ve İn Turist diye toplamda 3 adet 5 yıldızlı otel var.
Hilton'nun yapımı sürüyor. Büyük otellerin haricinde de pek çok küçük otel bulmak mümkün.
Her otelde 1 adet Disco ve 1 det Casino var. Gece hayat buralarda devam ediyor.
Gürcistan'da kumar serbest. Zaten burada oynayanların neredeyse tamamı Türkler. Zaten işletmecileri de Türk. Yakın gelecekte Kıbrıs olmaya aday gibi.
Uzun bir sahil şeridine sahip. Sahilin hemen arkası bizde olduğu gibi apartmanlar ile çevrili değil. Sahile en yakın konut belki 100 metre geide.
Sahil şeridi tamamen yeşil ve insan huzur veriyor. Sahilin hemen arkasındaki yeşil alan tamamen park olarak düzenlenilmiş. Yürümek ile bitmeyecek bir uzunlukta. Sahil de ve yeşil alanda çok şık kafeler, yemek yerleri ve barlar var.
Gelelim motosiklet olayına. Seyehatim süresince tek bir motosiklet ve motosikletçiye rastlamadım. Motosiklet kültüründen bukadar uzak bir yerde, nasıl motosiklet festivali yapıldığına da anlam veremiyorum.
Motosiklet festivali 14-17 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Sonradan konuştuğum biri, Batum'un festival zamanı harika olduğunu ve bizim çok şey kaçırdığımızı söyledi. Türkiyeden, özellikle Türkiyenin kuzey doğu illerinden pek çok motosikletçi oluyormuş.
Bu sene için de beklentileri çok yüksek.
Damak zevkimize uygun pek çok yemek çeşidi bulmak mümkün.
Resimde solda duran piza benzeri şeyin adı Paçapuri. Açık ve kapalı tipini yapıyorlar ve milli yemeklerinden bir sayılabilir.
Paça, peynir demek. Puri ise, ekmek. Yani peynirli ekmek. Ben çok beğendim.
Bu arada, didimadloba ise çok teşekkür ederim demek. Didi, çok demek. Madloba ise teşekkür ederim demek. Gürcü diliden şimdilik sadece bu iki kelimeyi öğrenebildim.
Ülkeye özgü 2 önemli bira markası var ve ben her ikisinide beğendim. Fakat maalesef aklımda kalmadı. Buna rağmen Efes birasını da her yerde var.
Köklerimizin Gürcistandan geldiğini biliyorum. Gittim ve buldum. Soyismimizin alındığı Kutay şehri var Gürcistan'da. Ve Batumda da Kutayisi caddesi. Önünde hatıra fotoğrafı çektirmemek olmaz tabi ki.
Gürcistan latin alfabesini kullanmıyor. Cadde isim tabelasında gördüğünüz acayip bir alfabeleri var e hiç bir harfi bizimkilere benzemiyor.
Tabelada olduğu gibi, hem latince hem Gürcü alfabesi beklemeyin. Genellikle kendi alfabeleri ve anlamak mümkün değil.
Aman allahım!!!! bu foto da ne?? Kim çek ti ve buraya nasıl karıştı??
Daha pek çok foto ve yazılacak şey var Gürcistan ve Batum hakkında. Fakat şimdilik bukadar.
Dilerim Batum'a gitmeyi düşünen, yada nasıl bir yer olduğunu merak eden arkadaşlara yardımcı olmuşumdur.
Saygılar
Mehmet KUTAY