12-02-2019, 08:48 AM
Kış mevsimi ha geldi ha gelecek derken bir türlü gelemedi. Havalar 20 derece civarlarında gezerken, bizde bu güneşli günü kaçırmak istemedik ve daha öncede bir çok kez yaptığımız Maşukiye- Kartepe - Yuvacık rotamızı tekrarlayalım dedik.
Sabah kahvaltımızı, Maşukiye'de yapalım dedik. Kartepe'ye tırmanırken yol üzerinde bir sürü seçenek var. Bunlardan en meşhurlarından Manzara Cafe'de karar kıldık.
Kazasız belasız vardık kahvaltı mekanına. Maşukiye'den Kartepe'y tırmanırken yolalr hala nemliydi ve sabahın ayazı bazı noktalarda gizli buzlanmaya sebep olmuştu. Böyle zamanlarda çok dikkat ederek yol almak gerekiyor. Neyseki sorunsuz bir şekilde vardık.
Kahvaltımızı söyledik ama yoğunluktan biraz zaman aldı servis edilmesi. Bu sırada muhabbet ve manzara tadına doyulmaz bir ikili olup eşlik etti bu bekleyişimize.
Ve sonunda serptiler önümüze ne var ne yoksa. Çalışan arkadaşlar sağolsunlar hiç bir şeyi eksik etmediler. Baktılar ekip sağlam, hizmet hiç durmadı desem yeridir. Bu restoranı, muhteşem bir menü vermemiş olsalar da, verdikleri hizmetten ötürü tebrik etmek istiyorum. Herkese tavsiye ederim. Manzara ve hizmet on numara.
Karnımızı doyurduktan sonra Kartepe'ye doğru tırmanmaya devam ettik. Kayak merkezine gelmeden sağdan ayrılan yola girdik. Bu sene yolu asfaltlamışlar. En son geldiğimizde yolun ilk bir kaç kilometresi bozuktu. Yol üstünde muhteşem manzaralar yakalayabileceğiniz bir sürü doğal teras var.
Bu teraslardan gözünüze kestirdiğiniz birinde durup, tertemiz havayı soluyun ve manzaranın keyfini çıkarın. Biz öyle yaptık. Kahvaltı sonrası bu manzaranın verdiği huzur müthişti.
Hasan yanında yeni oyuncağı (drone) ile gelmiş. Nerde bir boşluk bulsak kaldırıyoruz ve gerçekten muhteşem çekimler yaptık bütün gün.
Motosikletlerimizi dizip sırayla bir sürü resim çektik. En karizmatiklerinden birisi de bu sanırım. Yusuf kardeş pozuna sağlık.
Dedim ya yeni oyuncağımız var diye, her şekilde denedik aleti. Çok güzel açılardan çok eğlenceli anlarımızı yakaladık. Bu da onlardan biri. Tabi bu fotoğrafın öncesi ve sonrası var ama burda yayınlamasak dah iyi. Çünkü bi ara dağlara taşlara roket atar saldırısı yapıyordu birileri. Şaka bi yana çok eğlenceli bir anı oldu bize.
Hadi bakalım daha çok yol var. Goygoy yapmaktan yol yapamayacağız deyip, yol üstündeki Suadiye Tabiat Parkı'na doğru hareket ettik.
Burası da son yıllarda rabet gören bir piknik ve kamp alanı. Önceden ücretsizmiş fakata artık girişlerde ücret alıyorlar. Biz bir kaç poz çekip gideceğiz diedik ve bekçi arkadaş sağolsun izin verdi. Girdik içeri neler oldu neler..
Çocukluğumuza geri döndük. Salıncakta da sallandık..
hemde ne sallandık. Göklere ulaştık. Eğlencenin böylesi uzun zamandır görülmemiştir. Recep abi ve Erkan abi baya inmek istemediler. "Yav hadi gidelim diyoruz." Yok adamalar "biraz daha biraz daha" diye tutturdu. Neyse gelin fotoğraf çekelim dedik indirdik salıncaklardan.
Dronumuz iyiki varmış dedik. Normal şartlarda imkansız olan çekimleri büyük kolaylıkla almamızı sağladı. Verdiğin paranın hepsini haketmiş bu drone Hasan kardeş. Ne demişler en iyi drone arkadaşının dronu. Hadi döneli artık dedik. Baktım Yusuf'la Hasan geride kaldı. Arkamı döndüm ne göreyim..
Dostluğun, gardaşlığın, mutluluğun pozunu vermişler. Hadi dedik artık yola devam edelim. Bekçi abimize teşekkürlerimiz ilettik ve girdik köy yollarına. Suadiye Tabiat Parkı'ndan Yuvacık Barajı'na kadar daha önce gitmediğimiz alternatif bir rotadan gittik. Köylerin içinden çok tatlı virajların peşpeşe dizildiği, manzaranın enfes olduğu yerlerden geçtik.
Yuvacık barajını geçince, Karaaslan Kampinge durup bir şeyler yiyelim içelim dedik.
Herkesin bildiği üzere, Karaslan Kamping çay ve kahveyi müşterilerine ücretsiz sunuyor...
Biz de mahçup olamayalım diye, tatlılarımızı söyledik. Afiyetle yedik içtik. Hatta bir demlik yetmedi iki demlik çay içtik doya doya.
Manzaramıza diyecek bir sıfat bulamıyorum. Muhteşem , mükemmel, muntazam artık az geliyor.
Bu tesisin en güzel özelliği, akarsu öyle deli gibi çağlamıyor. Sesi arka fonda okadar yatıştırıcı şekilde geliyor ki, huzur doluyo insanın içi. Tabi yanında da dostlarla yapılan eşsiz sohbet insanın içini ısıtan ayrı bir etki yaratıyor.
Ama tabi her güzel şeyin de bir sonu var. Kalkalım artık hesabı ödeyelim diyoruz. Bir de baktık ki Karasalan Kamping artık çaydan ücret alıyor. Alsınlar da hakları var. Ben sadece bilgilendirme olsun diye yazıyorum buraya. Anlatılan hikayeye göre sahiplerinin oğlu askerde çay içememiş, adam da buna istinaden tesiste çayı ücretsiz yapmıştı falan filan. Anlaşılan çocuk askerden gelmiş. Acısını çıkarıyor.
Neyse helali hoş olsun. Bedava içtiklerimize sayalım dedik kalktık. Yolda Yusuf ile motosikletlerimizi değiştirdik. Aşağıda ki resim YUSUF'u son gördüğümüz an dı. Kendisine o günden beri ulaşamıyoruz. İşin ilginci motoruda vermiyor. Duyan gören biri olursa kardeşimize lütfen haber verelim. "YUSUF kardeşim yuvana dön artık. Seni çok özledik. Heryerde seni arıoruz."
Muhteşem bir günü dilim döndüğünce sizlere de yaşatmak istedim. Umarım birazcık ta olsa içiniz ısınmıştır. Dostluklar çok kolay kazanılmıyor artık. Güzel insalar çok azaldı. Bu yoklukta denk geldiğiniz bu nadir adamları bırakmamak için elinizden geleni ardınıza koymayın. Umarım bir sonraki gezimizde hep beraber oluruz.
Görüşmek üzere..
Sabah kahvaltımızı, Maşukiye'de yapalım dedik. Kartepe'ye tırmanırken yol üzerinde bir sürü seçenek var. Bunlardan en meşhurlarından Manzara Cafe'de karar kıldık.
Kazasız belasız vardık kahvaltı mekanına. Maşukiye'den Kartepe'y tırmanırken yolalr hala nemliydi ve sabahın ayazı bazı noktalarda gizli buzlanmaya sebep olmuştu. Böyle zamanlarda çok dikkat ederek yol almak gerekiyor. Neyseki sorunsuz bir şekilde vardık.
Kahvaltımızı söyledik ama yoğunluktan biraz zaman aldı servis edilmesi. Bu sırada muhabbet ve manzara tadına doyulmaz bir ikili olup eşlik etti bu bekleyişimize.
Ve sonunda serptiler önümüze ne var ne yoksa. Çalışan arkadaşlar sağolsunlar hiç bir şeyi eksik etmediler. Baktılar ekip sağlam, hizmet hiç durmadı desem yeridir. Bu restoranı, muhteşem bir menü vermemiş olsalar da, verdikleri hizmetten ötürü tebrik etmek istiyorum. Herkese tavsiye ederim. Manzara ve hizmet on numara.
Karnımızı doyurduktan sonra Kartepe'ye doğru tırmanmaya devam ettik. Kayak merkezine gelmeden sağdan ayrılan yola girdik. Bu sene yolu asfaltlamışlar. En son geldiğimizde yolun ilk bir kaç kilometresi bozuktu. Yol üstünde muhteşem manzaralar yakalayabileceğiniz bir sürü doğal teras var.
Bu teraslardan gözünüze kestirdiğiniz birinde durup, tertemiz havayı soluyun ve manzaranın keyfini çıkarın. Biz öyle yaptık. Kahvaltı sonrası bu manzaranın verdiği huzur müthişti.
Hasan yanında yeni oyuncağı (drone) ile gelmiş. Nerde bir boşluk bulsak kaldırıyoruz ve gerçekten muhteşem çekimler yaptık bütün gün.
Motosikletlerimizi dizip sırayla bir sürü resim çektik. En karizmatiklerinden birisi de bu sanırım. Yusuf kardeş pozuna sağlık.
Dedim ya yeni oyuncağımız var diye, her şekilde denedik aleti. Çok güzel açılardan çok eğlenceli anlarımızı yakaladık. Bu da onlardan biri. Tabi bu fotoğrafın öncesi ve sonrası var ama burda yayınlamasak dah iyi. Çünkü bi ara dağlara taşlara roket atar saldırısı yapıyordu birileri. Şaka bi yana çok eğlenceli bir anı oldu bize.
Hadi bakalım daha çok yol var. Goygoy yapmaktan yol yapamayacağız deyip, yol üstündeki Suadiye Tabiat Parkı'na doğru hareket ettik.
Burası da son yıllarda rabet gören bir piknik ve kamp alanı. Önceden ücretsizmiş fakata artık girişlerde ücret alıyorlar. Biz bir kaç poz çekip gideceğiz diedik ve bekçi arkadaş sağolsun izin verdi. Girdik içeri neler oldu neler..
Çocukluğumuza geri döndük. Salıncakta da sallandık..
hemde ne sallandık. Göklere ulaştık. Eğlencenin böylesi uzun zamandır görülmemiştir. Recep abi ve Erkan abi baya inmek istemediler. "Yav hadi gidelim diyoruz." Yok adamalar "biraz daha biraz daha" diye tutturdu. Neyse gelin fotoğraf çekelim dedik indirdik salıncaklardan.
Dronumuz iyiki varmış dedik. Normal şartlarda imkansız olan çekimleri büyük kolaylıkla almamızı sağladı. Verdiğin paranın hepsini haketmiş bu drone Hasan kardeş. Ne demişler en iyi drone arkadaşının dronu. Hadi döneli artık dedik. Baktım Yusuf'la Hasan geride kaldı. Arkamı döndüm ne göreyim..
Dostluğun, gardaşlığın, mutluluğun pozunu vermişler. Hadi dedik artık yola devam edelim. Bekçi abimize teşekkürlerimiz ilettik ve girdik köy yollarına. Suadiye Tabiat Parkı'ndan Yuvacık Barajı'na kadar daha önce gitmediğimiz alternatif bir rotadan gittik. Köylerin içinden çok tatlı virajların peşpeşe dizildiği, manzaranın enfes olduğu yerlerden geçtik.
Yuvacık barajını geçince, Karaaslan Kampinge durup bir şeyler yiyelim içelim dedik.
Herkesin bildiği üzere, Karaslan Kamping çay ve kahveyi müşterilerine ücretsiz sunuyor...
Biz de mahçup olamayalım diye, tatlılarımızı söyledik. Afiyetle yedik içtik. Hatta bir demlik yetmedi iki demlik çay içtik doya doya.
Manzaramıza diyecek bir sıfat bulamıyorum. Muhteşem , mükemmel, muntazam artık az geliyor.
Bu tesisin en güzel özelliği, akarsu öyle deli gibi çağlamıyor. Sesi arka fonda okadar yatıştırıcı şekilde geliyor ki, huzur doluyo insanın içi. Tabi yanında da dostlarla yapılan eşsiz sohbet insanın içini ısıtan ayrı bir etki yaratıyor.
Ama tabi her güzel şeyin de bir sonu var. Kalkalım artık hesabı ödeyelim diyoruz. Bir de baktık ki Karasalan Kamping artık çaydan ücret alıyor. Alsınlar da hakları var. Ben sadece bilgilendirme olsun diye yazıyorum buraya. Anlatılan hikayeye göre sahiplerinin oğlu askerde çay içememiş, adam da buna istinaden tesiste çayı ücretsiz yapmıştı falan filan. Anlaşılan çocuk askerden gelmiş. Acısını çıkarıyor.
Neyse helali hoş olsun. Bedava içtiklerimize sayalım dedik kalktık. Yolda Yusuf ile motosikletlerimizi değiştirdik. Aşağıda ki resim YUSUF'u son gördüğümüz an dı. Kendisine o günden beri ulaşamıyoruz. İşin ilginci motoruda vermiyor. Duyan gören biri olursa kardeşimize lütfen haber verelim. "YUSUF kardeşim yuvana dön artık. Seni çok özledik. Heryerde seni arıoruz."
Muhteşem bir günü dilim döndüğünce sizlere de yaşatmak istedim. Umarım birazcık ta olsa içiniz ısınmıştır. Dostluklar çok kolay kazanılmıyor artık. Güzel insalar çok azaldı. Bu yoklukta denk geldiğiniz bu nadir adamları bırakmamak için elinizden geleni ardınıza koymayın. Umarım bir sonraki gezimizde hep beraber oluruz.
Görüşmek üzere..